Gün geçmiyor ki tefecilerin mağdurları ile ilgili gerçek hikaye/haberler duymayalım…

Sadece Batman’da değil, ülkenin birçok yerinde, büyük şehirlerde de tefeciler ocaklar söndürüyor…

Tefecilere bir şekilde borçlanan ülkemin insanları, çaresizliğin girdabına düşüyorlar…

Ahlar, vahlar, beddualar bu zalimlere tesir etmiyor…

Devletin bunlardan hesap sorması gerekmez mi?

Zulümde, vicdansızlıkta sınır tanımayan dünyaperest tefeciler, devletten güçlü müdürler ki kendilerinden hesap sorulmuyor?

Kim bunlar, neye güveniyorlar?

**

**

Bulunduğum bir ortamda, orta halli geniş bir ailenin yine tefecilerin kurbanı olduğunu duyduğumda çok üzülmüştüm…

Kendini bilmez bir ferdinin yaptığı borçlanma, o geniş aileyi darmadağın etmişti…

Tefecilere olan borç zamanında ödenmeyince, katmerli faiz artışıyla ailenin bir büyük kentindeki tüm mal varlığına haciz konulmuş ve ellerinden alınmıştı…

Tefecilere olan borç tam kapatılmadığından, ölüm tehditleri nedeniyle aile ata yadigarı arazileri satmaya çalışacaktı…

Ailenin bazı bireyleri başkalarının yanında günlükçü olarak çalışmaya başladılar…

Düne kadar kendilerine yeten ve çok sayıda işsize de ekmek kapısı olan ailenin, son günlerde yoksullukla boğuştuğunu duyduğumda, gerçekten kahroldum…

Sinir katsayılarım yine tavan yaptı…

**

**

Yaptığım araştırmalara göre mağdurlar, genel olarak devlet nezdinde şikayette bulunmuyorlar. Çünkü korkuyorlar…

Tefecilerin korkusu nedeniyle hukuk yoluyla haklarını arayamayan mağdurlar, çoğunlukla zalimlere teslim oluyorlar…

Geçtiğimiz aylarda da benzer gelişmeleri duymuştum. Bir varlıklı ailenin sırra kadem basarak kenti terk etmesinin nedeninin tefeciler olduğunu duyduğumda, kulaklarıma inanamamıştım.

Bu köşede, ‘Acil Tefeci Arıyorum’ başlıklı makalemi de kimi mağdurların gerçek hikayeleri üzerine kaleme almıştım. Tefeciler için;

‘hayatları karartan,

aileleri parçalayan,

gençleri bunalıma,

esnafları iflasa sürükleyen,

anne ve babalara kabuslar yaşatan’ ifadelerimin arkasındayım. Devletin bu tefecilerle daha ciddi şekilde mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum. O nedenle sorunu tekrara kaçsam bile gündemde tutarak kamuoyu oluşturulmasına katkı sunmak istiyorum.

**

**

Tefecilik yapanlar toplumun en kötü ve iğrenç şahsiyetleridirler diye düşünüyorum. Çünkü bunlarda Allah korkusu yoktur…

Zaten Allah, Kur’ani Kerim’de ‘faizi’ kendisine karşı harp vaziyeti almak olarak nitelemiştir…

Zor duruma düşünlere yardım eder gibi davranıp, sömürenlerden daha zalim kim olabilir?

Bu tefeciler dünyada ebedi kalacaklarını sanan aptallardır. Çünkü bütün dünya onların olsa, kısa zamanda yaşlanıp ölecek ve kazandıkları haram paralar mirasçılarına kalacaktır. Aslında acınacak insanlardır onlar. Dünya malına taparak, zor duruma düşen insanları sömürenler trilyon sahipleri olsalar bile, yerlerinde olmak istemem...

Maalesef tefecilikle uğraşmayan bir sistem gerçeği var. Aileler büyük dramlar yaşıyor, toplumumuz perişan olmuş. Tefecilere yeterince dokunulmuyor.

Ülke genelinde olduğu gibi Batman’da da tefeciler ocak söndürüyor…

**

**

Bahisçiler, internet üzerinden sömürenlere artık ‘dur’ denilmelidir. Çeteler ve tefecilere teslim olmuş, sessiz sedasız evlerini satan, iflaslarını veren ailelerin haberlerini okuyoruz.

Bazen sırf tefecilerle uğraşacak ‘Hılf-ul Fudul’ için çağrıcı olmak istiyorum…

Bazen ise, ‘Acil Tefeci arıyorum’ diyerek ulusal medyaya ilan verip, karşıma çıkacak, kötü amaçlı, faizi araç gibi kullanıp, zor duruma düşenleri çirkin emellerine alet etmeye kalkacak olanların çirkin suratlarına tükürmek istiyorum…

Mağdurların gizli feryadı arş-ı alaya ulaştı bilesiniz…

Evet, on kez daha yazacak olsam yine tefeciler içimizdeki, aramızdaki zalimlerdir diyeceğim. Çünkü sadece borçlarını katmerli faizle tahsil etmiyorlar…

Mafya türü örgütlenmelerle, zorbalıkla, işkence ve öldürme tehditleriyle topluma korku salan, kimsesizlere dünyayı zindana çeviriyorlar.

Annelere kanlı gözyaşı akıtan, gençleri ölüme, esnafları iflasa, mağdurları intiharlara sürükleyen zalimlerin üzerine gidilmelidir…

Devlet, vatandaşların hak ve hukuklarını savunmalıdır. Günümüz dünyasında her türlü mobese, dinleme aygıtlarıyla kötülere rahatlıkla ulaşılabilir. Kitle iletişim çağında yaşıyoruz. Her türlü dinleme, izleme, görüntüleme sistemleri var.

Bunların takibe alınarak tespit edilmesi için teknolojiden yararlanma koşulları var. Bu önemli toplumsal sorunla daha etkin mücadele için öncelikle ilgilileri ve tüm kesimleri duyarlı olmaya davet ediyorum.