BATSO (Batman Ticaret ve Sanayi Odası) tarafından üç ayda bir düzenlenen konferanslar dizisinin ikincisi Milliyet gazetesi yazarlarının katılımı ile İl Kültür merkezi konferans salonunda gerçekleştirildi. Doçent Dr.Fatoş Karahan, Necla Unutmaz, Serpil Yılmaz ve Derya Sazak’ın katıldıkları konferans havanın sıcak olması gerekçesi ile kısa kesildi. Konferans konusu Anayasa değişiklik paketinin ekonomiye etkisi olarak belirlenmişti ancak konuşmacılar yine ekonomiden ziyade Kürt Sorunu ile meşgul olmak zorunda kaldı.
Konuşmacılar anayasa değişikliği ile hedeflenen ve beklenenin Avrupa Birliği standardında bir demokratikleşme olduğunu ancak bu beklentini gerçekleşemediğini belirttiler. 30 Maddeden oluşan paketin kabul edilmesi durumunda bile Anayasa değişikliği konusunun gündemden düşmeyeceği tam ve demokratik bir anayasa ihtiyacının tartışılmaya devam edeceği vurgulanırken bu değişikliğin ön açıcı olabileceği belirtildi. Türkiye’nin demokratik yapısal sorunlarının devam ettiğini vurgulayan konuşmacılar, işsizlik oranının büyüdüğü ve ekonomiye iyi günlerin beklemediğini belirttiler.
Panelde konuşan Derya sazak; Anayasa paketi oylamasının sadece referandum olarak görülmemesi gerektiği sonuçlarının aynı zamanda bir erken seçim tartışmasını da beraberinde getirebileceği hatırlatmasında bulundu. Paketin 12 Eylül rejiminin etkisizleştirilmesinin ilk adımı olabileceği vurgusunu yaparak Türkiye’nin artık Anayasa değişikliği konusunu askeri darbelerden değil yasal meclislerde araması gerektiğini söyledi. Kürt sorununun iktidar üzerinde etkisi bulunduğunu hatırlatarak son dönemde siyasal alanda “Solsuz bir demokrasi” yaşandığı belirlemesinde bulundu. Bu sıkıntının Baykal’ın değiştirilmesi ile yeni bir merhaleye girdiğini sol ve sosyalist çevrelerin siyaset sahnesine solu katmaları gerektiği tespitine katılınmış oldu.
Daha evvel CHP ve Baykal konularını değerlendirdiğimiz yazılarımızda CHP’nin sosyalist enternasyonalden atılmasının dikkatle izlenmesi gerektiğini hatırlattığımızda gözden kaçan veya dikkat edilmeyen bu konu aradan uzun bir süre geçmesinden sonra Derya Sazak tarafından onaylanmış oldu. Türk solunun başkent sokaklarında hala idam cezasının geri getirilmesi için imza kampanyası açması da solun ne durumda olduğunun bir göstergesi olarak görülmelidir.
Kürt sorununun barış ve uzlaşı ile çözümlenmesi gerektiği gerçeği bu konferansta da kendini ön palana çıkarmış oldu. Konuşmacılar herkesin siyasal mekanizmalar üzerinde baskı kurarak kimsenin yaşamını kaybetmeden sorunu çözmelerine yönelik baskıda bulunulması gerektiğini hatırlattılar.
Kürt meselesini Türkiye’nin en ağır kusuru olarak gördüğünü hatırlatan Sazak bu kusuru en kısa sürede ortadan kaldırmak için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi. Daha sonra söz alan Fatoş Karahan ise Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğunu ve bu potansiyelin kullanılamadığına vurgu yaptıktan sonra en büyük yatırımın Çocuklara yapılan yatırım olduğunu ve özellikle kız çocukların eğitimine önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Kürt sorunu yüzünden verilen kaybın telafisinin mümkün olmadığı, bir tek insanın bile yaşamını yitirmesinin büyük kayıp olduğunu belirten konuşmacılar bu sorundan dolayı harcanan yüz milyar dolarların yatırıma yönlendirilmesi durumunda çok daha güzel şeylerin olabileceğini hatırlattılar.
İspanyayı örnek gösteren konuşmacılar dünya kupasını kazanan takımı karşılayan kralın darbecilere karşı çıkan kral olduğunu, takımın çoğunluğu ise Katalan bölgesindeki Barcelona takımından olduğunu hatırlatarak Kürt sorununu çözmenin o kadar da zor olmadığını hatırlattılar. 
BATSO tarafından düzenlenen bu etkinliklerin yararlı olduğu gerçeğini gözden kaçırmamamız gerektiği gerçeği ile diğer kurumların da aynı duyarlılığı göstermeleri göstermelerini diliyoruz.