Şerafettin Elçi kürt meselesi konusunda emektar olan bir siyaset adamımız. Türkiye siyaset tarihinde de hakkı verilirse önemli bir konuma sahip. Yaşamı boyunca inandığı değerler çerçevesinde gücü yettiğince bir şeyler yapmaya çabalayan son dönemde ise olması gereken yerde bulunmaya itiraz etmeyen bir şahsiyetti.
Siyasi görüşüne katılırsınız veya katılmazsınız o ayrı bir konu orası bu yazının konusu değil ancak yaptıklarının hakkını vermek bir zorunluluktur. Yakın tarihte kaybettiğimiz bu değerli Kürt siyaset adamının adı Şırnak’ta hizmete açılan yeni havaalanına verildi.
İsim üzerinde değişik tartışmaların yürütüldüğünü biliyorsunuz. Özellikle MHP kanadından bölgeden yarası olan sözcü Oktay Vural’ın ateş püskürten söylemleri eminiz sizin de canınızı sıkmıştır. Ancak bu çok da önemli değil.
Çünkü çok iyi bilmekteyiz ki Kürtler Allah birdir dediklerinde de bu siyasal anlayış mutlaka altında bir şeyler aramakla kendisini görevli sayacaktır.
Şırnak havaalanına Şerafettin Elçi’nin isminin verilmesi isabetli olmuştur. Bu algıya sahip oldukları için ve duyarlılık gösterdikleri için çorbada tuzu olan herkesi kutluyoruz.
Şırnak’ta iki önemli iş gerçekleştirilmiş oldu. Birincisi Şırnak ilimize havaalanının yapılmış olmasıdır. Şimdilerde önemi fazla anlaşılmasa bile önümüzdeki süreçte bu havaalanının çok önemli işlevler yükleneceği açıktır. Bu havaalanı özelikle İran ve Irak yönündeki ticaret hacminin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Buna Suriye’yi de eklemek mümkün.
İkinci husus ise verilen isimdir. Şırnakta yapılan bu havaalanına Şerafettin Elçi isminin verilmesi birçok açıdan önemlidir. Hemen hemen konuya duyarlı olan herkese verilen bir mesaj olarak da algılanabilir. Yerel halk açısından ismin önemi ve değeri büyüktür. İlk kez resmi anlamda yörenin sevilen bir şahsiyetinin ismi resmi bir kuruma verilmiş oluyor. Üstelik bu isim sahibinin Kürt olması ve bu konudaki çabaları ile tanındığı halde bu yapılıyor.
AKP’nin bu konu üzerinde son birkaç yıldır hassasiyet gösterdiğini belirtmek mümkün. Bu konu ile ilgili olarak en son tartışılan konu İstanbul’a yapılacak olan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesiydi. Alevi yurttaşlarımız bu kez taleplerini ortaya koyarak kendilerini kılıçtan geçiren bu isim yerine yeni bir isim bulunmasını talep ettiler/ediyorlar. Bu istem elbette haklı ve mantıklı bir istem. Bundan önce ise Orgeneral Mustafa Muğlalı kışlasının ismi tartışma konusu olmuştu. Bilindiği üzere Mustafa Muğlalı Van’da sınır ticareti yaptığını iddia ettiği köylüleri kurşuna dizdirmiş ve zor ve zahmetli bir süreç olsa bile sonuçta bu konu ile ilgili ceza almıştı. Ancak buna rağmen onunu yaptıklarını benimsercesine onun adını aynı yörede kışlaya verecek mesaj verilmek istenmişti.
İşte AKP döneminde bu kışlanın ismi değiştirildi. Denilebilir ki zaten yanlıştı yapılanı büyük görmemek gerekir ancak biz öyle düşünmüyoruz. Çünkü insanın fikri neyse zikri de odur derler. Eğer fikriniz iyi değilse yaptıklarınız da iyi olmaz ama fikriniz iyi ise zikriniz de olumlu olur ki bu durumda aynı sonuca çıkar.
Bu anlayış aslında Kürdü red eden, onu hor gören, ezerek yok sayan bir algıdan kabul eden, kucaklamaya çaba gösteren bir algıya doğru yönelimi gösterir. Konu sadece Kürtler değil elbet. Daha evvel de yazmıştık. Mesela daha evvel valiliklerin bulunduğu kamu binalarının üzerinde hükümet konağı yazıyordu. Neden? Nedeni yok. Eskiden hükümet ile devlet aynı şeydi ve bu ikisi CHP demekti. Devletin valisi aynı zamanda resmi olarak CHP’nin il başkanı da sayıldığında böyle bir iş normal gelmiş kimsede değiştirmemişti. Ancak bu dönem değiştirilip valilik veya kaymakamlık yapıldı ki bize göre daha güzel oldu.
Sadece bu değil mesela Batman Cumhuriyet Meydanında bulunan Atatürk büstünün üzerindeki “Ne Mutlu Türküm diyene” sözü yerine “Yurtta Sulh Cihanda sulh” yazısı yazıldı. Bu da değişik tepkilere neden oldu ve yazı kazıtılmaya çabalandı. Ama sonuç iyi oldu.
Sonuç olarak AKP’nin bu konudaki çalışmaları bize göre olumlu olmaktadır. Şırnak’ta hava alanının açılmış olması güzel bir hizmettir isminin Şerafettin Elçi olması daha da güzel olmuştur.Darısı diğer eksikliklerin başına…