Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü. Emek cephesinde bulunan ve bulunmayan bütün kesimlerin emek ve dayanışma günü kutlu olsun.
Eminim ki bugün kalemi eline alan, mikrofonu bulan herkes bir şekilde duygularını ifade edecektir. Elbette bu anlamlı günün tarihsel süreçleri dile getirilecek ve mücadele tarihi boyunca bedel ödeyenler de hatırlanacaktır.
Bu nedenle ben farklı bir açıdan konuyu ele almak istiyorum. Bizde 1 Mayıs Serê Gulanê olarak kutlanmaktadır. Çocukluğumuzun eğlence günlerinden biriydi. Bir şenlik havasında kutlanıyordu.
Serê Gulanê kutlamalarını ilkini dayımların memleketinde görmüştüm. Nedenini hatırlayamadım bir sebepten dolayı Silvan’a gitmiştik. Meğer 1 Mayıs tarihine denk gelen günlerdenmiş.  
Akşamdan ertesi günün hazırlıkları başlamıştı. Kaniya Navin denilen yere gidilecek bu nedenle hazırlıklar yapılıyordu. Çocuk olduğumuz için işin farkında değiliz. Bizi ilgilendiren bölüm mide ile alakalı olanıydı. Güzel yemekler, dolmalar, sarmalar hazırlanıyordu ve biz de bunları yemenin derdindeydik.
Ertesi günü cümbür cemaat piknik alanındaydık. Herkes ailesi ile birlikte gelmiş bir ağacın gölgesinde yerini almıştı. Akşama kadar oyunlar oynandı yemekler yendi sohbetler yapıldı. Akşam olunca da yorgun argın olarak eve döndük. O zamandan beri bahar geldiğinde serê Gulanê etkinliği favori beklentilerimiz arasındaki yerini almış oldu.
Bu geleneğin halen sürdüğünü de belirtmemiz gerekiyor.
Tabi aradan yıllar geçti. Boşalttığımız çocukluk mevzileri başka çocuklar tarafından doldurulmuş durumda, biz ise 1 Mayıs’ın gerçek bilinen emek yönü ile tanışmış olduk.
Bizim bayramlarda seyranlarda sevinerek yediğimiz yiyeceklerin başka kesimler tarafından her gün yendiğini, yenilebildiğini öğrendik. Çok çalışanların değil parası olanların çok kazandığını da öğrenmiş olduk. İnsanca bir yaşam için gayret sarf etmek gerektiğini babaların işlerinin öyle sanıldığı kadar kolay olmadığını da öğrendik.
Üstelik çalışanların haklarını koruyabilmeleri için epey bedel ödediklerini de öğrendik. İnsanların bir bölümü sermayeleri diğer kesimlerin ise emekleri ile geçinmek için çaba sarf etmelerini bu çerçevede insanların birbirlerine destek olduklarını da öğrendik. Dünyanın bütün çalışanları emeklerinin hakkını almak ve işsiz kalmamak için dayanışma içinde hareket etmeye çalıştıklarını bunun sağlanması için de yüzlerce insanın yaşamını yitirdiğini öğrendik.
Oysa biz ölümleri, verilen bedelleri, tutuklamaları, sınıf mücadelelerini bilmiyorduk. Serê Gulanê bizim için bir eğlence zamanı yemek yenilen bir bayram günüydü. Hem biz oyunlarımızla hem de midelerimiz annelerimizin yaptıkları yemeklerle bayram ediyorduk.
Aradan geçen bunca zamana rağmen hem çocukluğumuzun hem de büyüklüğümüzün bayramını değerlendirirken aslında işin ne kadar farklı olduğunu da kavrıyoruz. Bir lokma ekmeğin, sağlıklı bir geleceğin dayanışmadan geçtiğini birlikte hareket etmenin bireysel hareket etmekten daha avantajlı olduğunu da.
Bugünlerde eski dönemlerde olduğu gibi artık 1 Mayıslar korku ve panik beklentisi haline getirilen günlerden değil. Her ne kadar bazı grupların sert tavırları ve hükümetlerin anlaşılmaz bahaneleri bitmiyorsa da artık ölümlerin beklendiği günlerde ziyade dayanışma mesajlarının ön plana çıktığını söyleyebilir. Dileriz ileriki zamanlarda herkes kamu güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde istediği şekilde bayramını kutlama olanağına kavuşur. Taksim ve benzeri alanlar bayram günü için yasak alanlar olarak ilan edilmez. Öyle ya hedef ülkeyi yasaklar ülkesi olmaktan çıkarıp özgürlükler ülkesi haline getirmek değil mi? Öyleyse yasaklama ve korku zihniyetinin artık devlet belleğinden silinmesi gerekiyor.
Bu yıl ilimizde de 1 Mayıs emek ve dayanışma bayramını emek örgütlerinin ortak katılımı ile Farabim Hastanesinin önündeki meydanda kutluyoruz. Bunun olumlu bir adım olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Geçen senelerde izin verildiği halde alana girişler konusunda yaşanan sıkıntıların bu sene yaşanmamasını diliyoruz. Vali ve Emniyet Müdürümüzün bu konuya hassasiyet göstermelerini diliyoruz. Şimdiden herkesin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma bayramını kutluyoruz.