Şimdiki yöneticilerle eskileri arasında ne kadar da fark var?
Eski Valiler ile şimdiki valiler
Eskinin vekilleri ile şimdiki vekiller
Eski Belediye başkanları ile şimdinin başkanları veya vekâleten bakanları
Kardeşim, eskinin muhtarları ile 2013’ün muhtarları bile aynı değil ki
Şu Avrupa Birliği nelere kadir der gibisiniz değil mi?
Biliyorum, belki bizi oyalayacak, türlü hinliklerle belki bizi AB’ye bile dâhil etmeyecekler.
Ama olsun bu değişim bile tek başına çok iyi.
Tamam, “yetmez ama Evet, sloganı”gibi AB’ye giden yolda uyum kriterleri adın altında, güzel yurdumda müthiş güzellikler olmakta, insanımız hak ettiği, kendinden birilerini görmekte ve bunlara da AB sayesinde kavuşmakta.
Bu yazıyı kaleme almama şu sebep oldu; birçok web sitesinde Cumhurbaşkanımız ile eşi Sayın Hayrunnisa arasında ilginç kareler vardı.
Hatta bir site “Abdullah Gül, Hayrunnisa'yı azarladı” diye başlık atmıştı
Haberin devamında “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrunnisa Gül ile Ürdün Kralı II. Abdullah ve eşini karşıladı. Karşılama töreninde yaşanan görüntüler şoke etti. “yazmıştı.
Bende izledim, ama öyle şok mok olunacak bir durum yoktu.
Hatta tam tersi, benim gülmeme bile sebep oldu
Niçin gülmek, derseniz ben kendimden bir insanı görmüş gibi oldum
Sayın Cumhurbaşkanı o kadar doğal, o kadar içten hareket etti ki, hiçte öyle şokluk bir durum yoktu yani. Resmen bir amcamız, babamız, dayımız eşleriyle toplum içinde nasıl hareket ediyorsa o’da öyle hareket ediyordu
Sanırım Hayrunnisa Hanımefendi ya biraz yorgun, ya da hastaydı. Sayın Gül’ün ardı sıra yürürken sürekli geç kalıyordu.
Ülkenin bir numaralı adamı, tabii ki aynı zamanda evinin de lideri, doğal olarak birkaç kez geriye döndü ve sonunda eliyle “hadi gel” der gibi bir hareket yaptı
Kim ne derse desin, Cumhurbaşkanımız adam gibi bir adam
Yaptığı harekette tam da bizim toprakların insanına has, samimi, aceleci bir tavırdı. Başka da bir şey değil
Ama sözüm ona bazı medya mensupları sanki “mal bulmuş mağribi gibi” hemen saldırdılar. Yok, azarladı, yok şok etti. Sanırsın ne yaptı?
Tabii Hollywood tarzı filmlerden ve onların sanal başkanlarından ilham alanlar kendi topraklarına yabancılaşanlar olaya farklı yönlerden yaklaşırlar
Fransa ve İtalya ve hatta Rusya başkanları, başbakanlarının yaptıklarını niye görmezler
Eşlerini aldatanlar, en yakın arkadaşları ya da kabine üyeleriyle alengirli işler bu kişiler tarafından şok diye anlatılmaz.
Ama bizim adam gibi adam Cumhurbaşkanımız için başlarlar veryansın etmeye
Dünya denilen gezegende 1970 yılından beri ikamet etmekteyim. Çocukluğumda anımsayabildiğim ilk Cumhurbaşkanımız ordu kökenli Fahri Korutürk’tü. Allah rahmet eylesin.
İçime sindirebildiğim, tamam işte bu diyebildiğim ilk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dür
Düşünün bir Ahmet Necdet Sezer’i. İlk ismi geçtiğinde ne kadar da sevinmiştik. Hukukçu kimliği ile siyasetten uzak yaşam tarzı ile umutlara kapılmıştık.
Sonrasında anayasa kitapçıkları havada uçuştu. Yazar kasa ayaklara fırlatıldı.
Zaten Kenan Evren ve Süleyman Demirel’i tek kalemde geçeceksin
Bu dönemde Turgut Özal çok iyiydi. Hakkın rahmetine şaibeli bir şekilde karıştı. Yazık ettiler
Ama Abdullah Gül, işte o farklı bir isim
O’nun için, eşine eliyle çabuk gel deyişi, beklemesi bence çok doğal bir hareketti
Sanki eskileri gördüm kendisinde. Babamız, atamız da böyle yapmaz mıydı?
Türkiye çok iyi bir yerlere doğru gidiyor.
Kim ne derse desin ben gelecekten ümit varım
Belki biraz sancılı olacak, biraz sıkıntı daha da çekeceğiz.
Ama inşallah çok güzel bir limana da demir atacağız
Çünkü ne biz eski biziz, ne Türkiye eski Türkiye ve nede Dünya eski Dünya
Valilere bakın. Mesela bir Batman Valisine.
Bankamatik memurluğundan facebook memurluğuna geçenleri uyarıyor; mesai saatlerinize uyun diye
Ankara’daki değişim tüm ülke sathında dalga dalga yayılıyor
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan haber kanallarında Türk ve Kürt kardeşliğine atıfta bulunarak, “BDP Hakkâri milletvekilli Esat Canan Riyad'dakiotel girişinde Türk bayrağını göremeyince "Bayrağımız nerede?" diyerek, otele bayrak çektirdi” sözü sizin de içinizde umutların yeşermesine sebep olmadı mı?
Bu günleri gördük ya, buna da şükür