“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından bir kopmuştur” sözünün boş olmadığını göstermek için yazımıza bu şekilde başlayalım. Kültür ve sanat her ne kadar açlık ve yoksulluğun hüküm gösterdiği alanlarda lüks ve entel bir uğraş olarak algılansa da açlık ve yoksulluktan ziyade toplumsal özellikleri diğer nesillere aktaran temel olgular olduğundan önemlidirler.
Sanat aynı zamanda bir toplumsal iletişim metodu olarak da algılanmalıdır. Toplum bireylerinin bu iş ile uğraşan bölümü bakış açılarıNı ve gördüklerini diğer üyelere ve tarihe bu şekilde aktarma yolunu seçerler.
Fotoğraf sanatçısını “foto”, sinema sanatçısını “sinemacı”, yazarı “kitapçı” olarak tanımlama anlayışımız değişime yüz tutmuş olsa da halen varlığını koruyor. Bu nedenle küskünlüğe mahal bırakmadan sanatçılarımızın bu öncülük yolunu sürdürmelerinin yararlı olduğunu düşünmekteyiz.
 Geçen hafta ilimizde üç sergi açıldı. Bir hafta içerisinde üç serginin açılmış olması bize göre sevindirici bir unsur. Sevindirici olan bir diğer olgunun ise bu sergideki sunumların en az ikisinin sahiplerinin ilimizden olmaları.
Önce Kültür ve Turizm il Müdürlüğümüz tarafından desteklenen iki sergi ile başlayalım. Evliya Çelebi’nin doğumundan bugüne süren dört yüzyıllık yazılı anlatım tarihinin haritalanmış halini bizlerle buluşturdular. Bilindiği gibi Evliya Çelebinin seyahatnameleri araştırmacılar açısından önemli bir yere sahip. Gezip gördüğü yerlerde gördüklerini ve duyduklarını en ince ayrıntılarına kadar yazıp bizlere aktaran Çelebinin bölgemizde de yaptığı geziler mevcut. Değişik devlet görevleri ile dünyayı köşe bucak gezen ve himaye altında bu gezdiği yerlerdeki kültürleri bize aktaran çelebinin bu kez gezdiği yerlerin bölgelere göre haritaları çıkarılıp meraklılarına sunulmuş.  Hatırlanacağİ gibi Evliya Çelebi Diyare Bekir’den Bitlis’e doğru giderken Sason ve Hazzo (Kozluk) ilçelerimizden de bahsetmekte ve Batman Çayı, Malabadi Köprüsü ve Batman Ovasından da söz etmektedir. Batman Adının nereden geldiğini elli yıllık geçmişe bağlayanların Evliya Çelebinin seyahatnamelerine baktıklarında gördükleri karşısında her halde bu tarihi yanlışlıktan vazgeçmeleri gerekecektir.
İkinci sergi ise SODES projeleri kapsamında desteklenen ve gümüş işlemeciliği sanatının öğrenildiği ve örneklendiği sergiydi. Bu el emeği göz nuru eserlerin sergilenme süresinin kısalığı konusunda bir hatırlatmada bulunmak gerekir. Bir gün içerisinde konulup kaldırılan sergileme metodu tarzının yetersizliğini belirtmek gerekir. Sergiler en az üç günlük bir süre içerisinde sergilenmelidir diye düşünüyoruz. Gittiğimizde sergiyi kaldırılmış olarak gördük. Belki biz çok gecikmiş olabiliriz ancak bu tür sergilerinin süresi konusunda hassasiyet gösterilirse yararlı olur. Önemli olan yönlerden birinin bu kültürü oturtmak olduğundan dolayı bu konuya bundan sonra hassasiyet gösterileceğini umarız.
Ve gelelim üçüncü sergiye. Bu sergi haklı bir gururla övündüğümüz Hasankeyf fotoğraf sergisiydi. İki kez gururlandık. Birincisi tarihi varlığımız Hasankeyf ile ilgili olarak açılan bir fotoğraf sergisi ile Halkın karşısına çıkılmış olması. İkinci gurur konusu ise bu serginin arkadaşımız İrfan Tapan tArafından açılmış olması. Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesinin salonunda sergilenen ve otuz seçilmiş kareden oluşan sergiyi gururla dolaşma imkânı bulduk. Farklı mevsimlerden ve farklı bakış açıları ile çekilmiş ve seçilmiş bulunan otuz fotoğrafın sergilendiği çalışmada haklı bir övgü vardı. İrfan Tapan otuz yıla yakın bir süredir fotoğraf çekmektedir. Bu emeklerini bir sergi ile bizlerle buluşturmasını zamanı gelmişti ve bunu gerçekleştirerek bizleri gururlandırdı. Bu arada Sayın Tapana minarenin tanıtım afişindeki konumu konusunda bir eleştiri yöneltmeyi de ihmal etmeden, emekleri konusunda kendisini kutlarken, bundan sonra yapacağı çalışmalarında başarılar dileriz.
Konu fotoğraftan açılmışken son zamanlarda Batman’ın fotoğrafçılık konusunda bir hayli ilerlediğini belirmemiz gerekir. Batman fotoğraf kulübü ile başlayan organizeli fotoğrafçılık çalışmaları daha sonra Bart ile düzgün bir seyre girdikten sonra bu alanda sergiler açılmaya başlandı. Festivallerde Bart tarafından açılan sergiler ardından Batmanlı fotoğraf sanatçılarının açtıkları kişisel sergiler bu alanda bizleri iyi bir konuma getiriyor. Hatta şunu çok açık yüreklilikle belirtebiliriz ki Batmanda bu işe gönül verenler gittikleri diğer illerde aynı çalışmayı örgütleyerek oralarda da fotoğrafçılık sanatının gelişmesine katkı sunuyorlar. Bu konuda birçok örneğin varlığı da bizleri sevindirmekte. Sadece fotoğraf değil kİsa film, yazarlık gibi konular da kendimizden yavaş yavaş söz ettiren bir il olmaya başladık. Yöneticilerimizden gelen ve gelecek destekle bu alanlarda daha da ileriye gitmek umuduyla…