Suriye ve ırakta DAİŞ çetelerine karşı sürdürülen mücadele geliştikçe bu alanlarda örülen çoraplar da tek tek ortaya çıkmaya başlıyor. Savaş bütün acımasızlığına rağmen bazı maskelerin de düşmesine neden oluyor. Tabi bu durum ülkelerin dış politikalarının da bire bir deşifre olmasına neden oluyor.
Malum mevcut durumda DAİŞ çetesine karşı direniş gösteren tek yerel unsur Kürtler. Irak ve Suriye rejimlerinin yaptıkları ise ortada. Özellikle Şengal saldırısından sonra Kürtlerin gösterdiği tepki ve direniş ilk dünya kamuoyunda dikkatleri bu yöne çekerken ortaya çıkan Kobani direnişi ise eşi benzeri görülmemiş sonuçlara yol açtı denilebilir.
DAİŞ saldırıları ve yapılanması bölgede değişikliklere neden olacaktır. Esad rejimine rahat bir nefes aldıran bu saldırılar sonuçta bölgenin haritasının değişmesine neden olacak. Ancak bu olumsuzluğun ortaya çıkardığı bazı önemli noktalar da bulunmaktadır. Bu konular Kürtlerin durumları ve rejim muhaliflerine verilen destektir.
Bu konunun deşifre olduğu ülke ise Suriye oldu. Türkiye- Suriye ilişkileri son DAİŞ saldırıları ile daha da net ortaya çıkarken ülkelerin karşılıklı olarak oynadıkları kozlar da gözler önüne serilmiş oldu.
Türkiye Özgür Suriye ordusunu net olarak destekleyen ülke olarak ortada durmaktadır ve bu gerçek artık saklanmayacak derecede ortaya çıkmıştır. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ÖSO mensuplarının Kobaniye gidebilmeleri konusunda yaptığı açıklama ile Suriye’deki muhalefete gönderilen MİT tırları ile ilgili soruşturma sürecinde ortaya çıkan bilgiler bu kanıya güçlendiren unsurlar oldu.
ÖSO NEDİR?
Özgür Suriye ordusu olarak tanımlanan güç 29 Temmuz 2012 tarihinde Suriye Hava Kuvvetlerinden ayrılan Riyad El Esad tarafından kurulan askeri güçtür. Kendilerini ve amaçlarını: ”Özgür Suriye Ordusu herhangi bir çıkar veya maddi kazanç için Esad rejimine başkaldırmış veya bu rejime karşı savaşmış milis veya diğer herhangi bir silahlı kuvvet değildir, bu şekildeki yapıların bir parçası olmamıştır. Biz sadece Suriye halkına karşı ettiği yemini çiğneyerek Suriye'ye ve halkına kötülük yapmaya başlayan, halkını öldüren düzenli Suriye Silahlı Kuvvetlerin yapılanlara karşı sessiz kalamayan üyeleriyiz. Bu yüzden Suriye Özgür Ordusu olarak bizler Suriye ve Suriye halkını savunmak için yemin ettiğimiz sorumluluğun arkasındayız. Gizli veya siyasi hiçbir gündemimiz olmadığını, hiçbir etnik, sekter veya dinsel güç gruplarının hiçbirinin etkisi, kontrolü, denetimi veya temsilciliği altında bulunmadığımızı ilan ederiz. Biz sadece düzenli Suriye Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılmış ola askerler ve subaylarız, bir araya gelme amacımız ise akan masum kanının durdurulması için Esad rejiminin tiranlığından Suriye ve Suriyelilerin korunup kurtarılmasıdır” şeklinde tanımlamaktadırlar.
Riyad El Esad’ın ABD’nin müdahalelerine sıcak bakmadığı da şu açıklamalarından anlaşılmaktadır; ABD Başkanı Obama'nın IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenleme konusunda aldığı karara saygılı olduğunu ifade eden Esad, "Acaba Obama, Suriye rejimi insanlığa karşı akıl almaz suçlar işlediğinde Suriye halkının hürriyet talebine saygı duymuş muydu?" diye sordu. IŞİD'den önce Suriye rejiminin katliamlar yaptığını ve kimyasal silah kullandığını hatırlatan Esad, şunları kaydetti:"Söz konusu vahşetler işlenirken niye hiç kimse harekete geçmedi? Irak'ın eski Başbakanı Nuri el-Maliki'ye bağlı çeteler herkesin gözü önünde Irak halkına karşı 'organize biçimde devlet terörü' uygularken ABD kılını bile kıpırdatmadı. ABD'li gazetecilerin öldürülmesi ve stratejik ortakları saydığı Şii ve Kürtler tehdit altında kalınca 'insanlık vicdanları' uyandı."
Kobanide Kürtler beklenmedik bir direniş gösterip DAİŞ çetesini durdurunca ve ortaya çıkan tablo karşısında ABD ve koalisyon güçlerinin müdahalesi gelince ÖSO’yu destekleyen hükümet bu kez bu kartı oynamaya karar vermiş görünüyor. Peşmergenin bölgeye silah ve asker göndermesi konusunda oyalama taktiği uygulanırken ÖSO mensuplarının geçişinden sorun olmayacağı açıklaması bizzat Cumhurbaşkanı tarafından yapılıyor!
Bu mayanın da tutmayacağını ve eninde sonunda hükümetin doğru yola gelmesi gerekeceği açıktır. Bütün bu oyalamalara rağmen Türkiyenin izlemesi gereken konu Kürtlerin yanında yer almasıdır. ABD bir gün gidecek ancak bu ülkelerde yaşayan halklar ve insanlar yine komşu kalacak. Hesap yaparken en azından toplama ve çıkarmayı doğru yapmak gerekiyor.  ÖSO’yu Kobaniye yollamak için bu kadar hevesli iseniz Peşmerge konusunu neden oyalıyorsunuz diye sormazlar mı zannediyorsunuz?