Batman Belediyesi tarafından finanse edilen ve yoksul halk kesiminin çocuklarının üniversite sınavına hazırlanmasını amaçlayan Orhan Doğan Eğitim ve Destek evi düzenlenen müfettiş raporu üzerine tekrar kapatılma kararı ile karşı karşıya kaldı.
Hatırlanacağı gibi bundan evvel Milli Eğitim İl Müdürlüğü ile Belediye arasında protokol imzalama meselesi nedeniyle sorun çıkmış ve günlerce süren eylemler sonucunda yeniden başvuru yapılması şartı ile çocukların sezon içerisinde mağdur olmamaları için gerekli hassasiyet gösterilmiş ve eğitime devam izni verilmişti.
Bu durun ve hassasiyete daha belleklerdeki yerine koruyorken İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Batman Belediyesini denetlemelerinden sonra gönderdikleri yazıda dershanenin kaşıtılmasını talep ettikleri ve Belediyenin dershane veya eğitim Destek evi açamayacağını öne sürdükleri belirtildi.
Bu durumda verilen süre içerisinde alınan karar gereği Orhan Doğan Eğitim Destek evinin kapatılması söz konusu olacaktır. Bunca yaşanan ve gösterilen çabadan sonra müfettişlerin aldıkları kararı nasıl yorumlamamız gerekir?
Daha evvel de Orhan Doğan Eğitim Destek evinin kapatılması söz konusu olduğunda bunca örgencinin demoralize olmaması ve eğitimlerinin aksamaması için kapatma gerekçesi olan eksikliklerin tamamlanması için süre verilmesi ve eğer kapatma olacaksa bunun üniversite giriş sınavından sonra gerçekleştirilmesi gerektiğini hatırlatmış ve yetkilileri bu konuda duyarlı olmaya davet etmiştik. Nitekim mesele de o şekilde geçici olsa dahi çözümü kavuşturulmuştu.
Sayın Valimizin eğitim konusundaki hassasiyetini biliyoruz. Ancak bu hassasiyeti bildiğimiz gibi Müfettişler tarafından alınan bu kararın yerinde bir karar olmadığını da biliyoruz. Bu yoruma kanun ve hukuk çerçevesinde olaya bakarak varıyoruz. Müfettişlerin raporları kendilerince kanuni gerekçelere dayanabilir. Ancak dayandığı gerekçe her ne olursa olsun ortaya çıkardığı sonuç itibariyle çözüme katkı sunan bir anlayışa hizmet etmediği açık. Ankara’dan gelip Batmanda onbeş yirmi gün kalıp alınan kararlar sonuçta sadece Belediye yönetimini etkileyen kararlar olsa kanun gereği deyip geçeceğiz ancak yapılan hizmetin kamu yararı gözetilmeden ortadan kaldırılmaya çalışılması hem zaman hem de zemin açısından iyi olmamıştır.
Üstelik bu kararı alanların Batmanın nasıl bir siyasal ve sosyal zemine sahip olduğunu bilmediklerini de söylemek imkânsız. Konu dershanenin yönetimi, verilen derslerin durumu gibi meseleler ise denetim mekanizmasının devreye sokulmasına kimsenin itiraz hakkı olmaz. Milli Eğitim Yetkilileri gerekli olan denetimleri ve kontrolleri yapar sezon sonunda da alınması gereken bir karar varsa alınır ve konu kapanırdı.
Ancak karşı karşıya kalındığı durum bundan ibaret değil. Valiliğin öğrencilerin dershane ücretlerini ödeme kararını biliyoruz. Ancak bu aşamada bu değişikliğin öğrencilerin moralleri ve başarılarını etkileyeceği de açık. Bu saatten sonra hangi dershaneye giderlerse gitsinler bu öğrenciler adaptasyon sorunu yaşayacaklar.
Sonuç olarak müfettiş raporunu gerekçe gösterip dershaneyi kapatmanın yararlı bir karar olduğunu sanmıyoruz. Vali ve Belediye yönetimi bir araya gelerek soruna bir ara formül bulmak suretiyle gençlerin eğitimlerini tamamlamalarına olanak yaratmaları gerekmektedir.
Burada önemli olan bu gençlerin okumalarının sağlanmasıdır. Bu konuyu kanunlar içerisinde kaybolmuş kişilerden ziyade yönetimin zorlukları içerisinde yerel koşulların önemini bilen idarecilerin hukuki çözümleri belirlemelidir. Daha açık bir ifade ile bu işin defacto olarak valilik ve Belediye tarafından öğrenciler mağdur edilmeden çözümlenmesi gerekiyor. Bunca gerginliği içinde bir de eğitim gerginliği eklemenin hiçbir manası yok. Bu işin hukuki süreçleri devam ederken eğitim sürdürülürse zaten sonuca da ulaşılmış olmaz mı? Kanunlara uymaya amena ama bir de vicdanın sesine de kulak vermek gerekmez mi?