Uzun süredir vekâleten yürütülen bir çok okul ve kurum müdürlüklerine yapılan sınav sonucuna göre asaleten atama yapıldı. Her ne kadar sınav puanı ve diğer bazı kriterler eğitim yöneticiliği/liderliği için tek başına yeterli değilse de, asaleten atanan yöneticilerin en az beş yıllık planlanmalarını yapmaları bakımından önemlidir.

            Atamalardan itibaren geçen süre içerisinde yaptığımız gözlemler, yeni atanan bir çok okul yöneticisinin yeni atandığı okullarında, güzel ve kalıcı işler yapmayı planladıklarını göstermektedir. Bir çoğu müdür yardımcılığından gelen yeni yöneticiler, eski okullarında yapmak isteyip de yapamadıkları bir çok projeyi hayata geçirme fırsatını yakalayacaklar.

            Birçok okulumuzun içinde bulunduğu ya da bırakılarak gidildiği durum dinlediğimiz kadarıyla içler acısı bir haldeydi. Meğer bazılarının prenslikleri, onların okul yönetimindeki zaaflarını örtmek için bir araçtı. Bu gibi yöneticileri gördükçe de, bu yöneticilerin yeni atandıkları okullara acımak geliyor içimden. Laboratuarları yıllardır atıl kalmış, bodrumları eskici dükkânına dönüşmüş okullarımızın varlığından Milli Eğitim Müdürlüğü bilmem haberdar mıydı?

            Olaya geniş açıdan bakınca, büyük çoğunluğu iyi niyetli ve çalışkan olan bu yöneticilerimiz sayesinde Batman, eğitimde değişimi ve başarıyı yakalamak için iyi bir fırsatı elde etmiştir. Bu yöneticilere iyi rehberlik yapıldığı, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından desteklendiği takdirde, yıllardır arzuladığımız başarıyı yakalamak için hiçbir neden kalmayacaktır.

            Sayın Valimizin eğitime verdiği önem iyi değerlendirilmeli ve bu fırsat sonuna kadar kullanılmalıdır. Yeni yöneticilerimizi işbaşında eğitmek üzere uzman akademisyenler tarafından verilecek hizmetiçi eğitim seminerlerinin hazırlanması da faydalı olacağı kanısındayım.

            Unutulmaması gereken diğer bir husus da performans ve hesap verilebilirlik konularının ön plana alınmasıdır. Beş yıllığına atanan bu yöneticilerimiz, acaba beş yılın sonunda yöneticisi bulundukları kurumu nereden alıp nereye ulaştırdılar. Öğrenci davranışlarında nasıl bir değişme meydana geldi, çevre halkıyla nasıl bir iletişim sağlandı, toplam kalite alanında hangi iyileştirmeler yapıldı, öğrencilerin güzel sanatlar, spor ve diğer alanlardaki başarıları hangi ölçüde arttı, bütün bunları ölçmek ve yapılamayanların hesabını sormak gerekir.

            Okulu iyi yönetemeyen bir yöneticinin neden olduğu yıkımı telafi etmek kolay değildir. Bugün sahip çıkmadığınız, odanızdan döverek veya azarlayarak çıkardığınız bir çocuk, yarın karşınıza istemediğiniz bir şekilde çıkabilir. Bir okulun öğrencisi okuduğu okulun camını kırabiliyorsa, bu davranışını kaynağına inmek ve nedenini sorgulamak gerekmez mi? Öğrenci davranışları, aynı zamanda o okulun yönetiminin aynasıdır. Yönetim ekibi iyi olmayan bir okulun çevreye yarardan çok zararı olduğu bir vakıadır.

            Ve basında Milli Eğitim hakkında yazılanlar. Doğrusu bu başta eğitim camiası olmak üzere bütün toplumu rahatsız etmektedir. Sükût ikrardan gelir mantığı mı burada işliyor? Her ne kadar ince ince yazılsa da hedefe varınca iddialar kalınlaşabiliyor. Dilerim bütün bu yazılanlar birer iddiadan ibarettir.

            Biz yeni eğitim yöneticilerimize zorlu geçirecekleri beş yılın sonunda istedikleri hedeflere ulaşabilmeleri için başarılar diliyoruz.