Bir insanın saygınlığını bitirmek için yerli yersiz ondan bahsetmek, olur olmaz her konuyu onunla sözlere veya söylediği sözlerden eklemeler yapmak yeterlidir. Bir süre sonra insanlar "e bıktık artık" demeye başlarlar.
Ama öğretmen hayatımızın her alanında, her dakikasına damgasını vuruyor. Yeryüzünde insan olduğu müddetçe öğretmen de var olacaktır.
Çünkü hayatın kendisi de bir mekteptir. Bu mektepte muallimlik edecek birilerine de daima ihtiyaç olacaktır.
Peki ülkemizde öğretmenlerin saygınlığı ne kadardır? Bu saygınlık neye bağlıdır?
Öncelikle bu saygınlık yöneticilerin ilme ve öğretmene biçtikleri değerle orantılıdır. Bu gömleği öğretmene biçen yönetimler, vatandaşlarına aynı zamanda saygınlığın ölçüsünü de göstermektedir.
Ekonomik sıkıntılarla boğuşan, aybaşını nasıl getiririm diye geceleri matematik hesapları yapan, iki sene önce mezun ettiği öğrencisinin bindiği arabaya emekli ikramiyesinin bile yetmeyeceği öğretmenin nasıl saygınlığından bahsedilebilir.
Nedense öğretmenin yarım gün çalıştığından, bazılarına göre de yan gelip yattığından dem vurulur da, işine, eşinden ve çocuklarından daha fazla vakit ayırmak zorunda kaldığını yüzlerce yazılı kağıdını eve taşıyıp okuması gerektiğinden kimse bahsetmez.
Eylül ayında aldığı eğitime hazırlık ödeneği herkesin gözüne batar ama bir elbiseyi neden 5-7 yıl giymek zorunda kaldığını kimse sorgulamaz.
Fakülteyi bitirip KPPS sınavı mağduru olan en büyük meslek erbabı öğretmenlerdir. Boş geçen derslere 30 saat ek ders karşılığı girer ama aynı okula kadrolu olarak bir türlü atanamaz.
Sürücü kursu sınavlarında ve diğer sınavlarda görev alıp bütçesine az da olsa katkıda bulunmak için çalmadık kapı bırakmaz.
Toplum olarak ele ele verdik, öğretmenlerimizin saygınlığını bitirmek için her yolu denedik.
Bugün sokakta davranışlarını beğenmediğimiz gençlerin yetişmesinde veya yetişmemesinde en büyük payın okulun ve öğretmenlerin olduğunu unutmamak gerekir.
Her meslek kendi ölçüleri çerçevesinde kutsaldır. Hiç bir meslek küçümsenemez. Bir öğretmenin mesleği toplum için ne kadar hayati ise bir çöpçünün, bir marangozun, bir mühendisin, bir doktorun mesleği de o derecede kutsal ve önemlidir.
Toplum olarak değer yargılarımız kazanç ve maddiyat ölçüsünde şekillendiğinden, herkesi kazandığı ücret kadar değerli görüyoruz.
Oysa toplumların gerçek mimarları öğretmenlerdir. Bu nüansı yakaladığımız zaman göreceksiniz ki, toplum da en kısa zamanda değişecek ve layık olduğu değeri kazanacaktır.
12 Eylül yönetiminin kalıntısı olan Öğretmenle Günü nedeniyle bir günlük saltanatı olacak öğretmenlerimizin. Öğretmenin değerini sıfırlayanlar, süslü söz ve söylemlerle gönlünü kazanmaya çalışmaktadırlar. Ne verilen sözler tutulur, ne eğitim şuralarında tavsiye niteliğindeki kararları kimse kaale alır.
Yaşadığı sıkıntıları içine atarak, yine kendisinden bir harf öğrenmek isteyenlere gönlünü ve şefkat dolu sesini de katarak bir şeyler vermeye çabalamaktadır.
Fedakârlığın ve civanmertliğin adıdır öğretmen. Susamış gönüllerle can suyunu verendir öğretmen.
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun, bizleri bugünlere hazırlayan öğretmenlerimize sonsuz şükranlarımı sunarım.