**1977 Yılında Hasankeyf’in içinden geçen Dicle nehrinde ‘Nehir’, 1978’de de Pervari, Kurtalan, Batman ve Ankara’da çekilen ‘Sürü’ filminin başrollerinde oynayan Tarık Akan, bu coğrafyanın güzelliğini beyaz perdeye yansıtan usta sanatçıydı.

**Tarık Akan, nerede bir hak arama mücadelesi varsa oradaydı. Zonguldak’taki ‘Maden’ filminde olduğu gibi sessiz ve derin akan Dicle nehrindeki filmiyle bu güzel coğrafyayı da ülkenin dört bir yanına tanıtmıştı Akan.

FİLMLERİ 70 YILLARIN TÜRKİYESİ’YDİ
Batman Çağdaş’tan önce yani 1980 darbesinden önceki ‘Yeni Zaman’ ve ‘Batman Doğuş’ gazetelerimizin sararan arşiv sayfalarında Tarık Akan’ın, ‘Nehir’ ve ‘Sürü’ filmlerinin haberlerine rastlarsınız.
O yıllarda Batman Lisesi son sınıf öğrencisiydim. Okuldan fırsat buldukça gazetede muhabirlik yapardım. Yakışıklığıyla bilinen Tarık Akan’ın, Müjde Ar’la Hasankeyf’te çekimini yaptığı ‘Nehir’ ile Batman DDY Gar’ın da çekilen ‘Sürü’ filminin bazı setlerini haberleştirmiştim.
Sanatçıları görebilmek için şimdiki Altınbaşak otelinin yeri yine konaklama mekanıydı.
Kent oteli olarak bilinen o yapının hemen karşısındaki DDY üst geçit köprüsünde onlarca genç, sanatçıları görebilmek için geç saatlere kadar orayı adeta mesken etmişlerdi.
O izdiham, haber olmuştu.
Müjde Ar ve Tarık Akan’la fotoğraf çekmek isteyenler, sanatçılara sohbet eden o Batmanlı gençlerden kaçı var aramızda şimdi?
70’li yılların Türkiyesini o sanatçıların filmlerinden okumak mümkün.

SÜRÜ’NÜN SENARYOSUNU GÜNEY YAZMIŞTI
Yönetmen Zeki Ökten tarafından 1978 yılında çekilen ‘Sürü’nün senaryosunu o yıllar cezaevinde bulunan Yılmaz Güney tarafından yazılmıştı.
Kim ne derse desin Tarık Akan, nerede bir hak arama mücadelesi varsa oradaydı.
Zonguldak’taki ‘Maden’filmi gibi sessiz ve derin akan Dicle nehrini de beyaz perdeye taşıyan sanatçıydı Akan.
70’li yılların gençlik filmlerinden biri olan ‘Nehir’de, zengin hippi gençlerin köy yaşamına gençleri ve köydeki sorunlarla yetişen kılavuz genç Tarık Akan’ın gözüyle yaşam mücadelesi anlatıyordu.
Bakış açısına göre değişse de ‘Nehir’de politik mesajlarda veriliyordu.
Usta Yönetmen Şerif Gören’in çekimini yaptığı başrolü oynayan Tarık Akan ve Müjde Ar, bu güzel coğrafyayı ülkeye yansıtmıştı.
Akan ve Ar’ın, performansları mükemmeldi.
1977’de ‘Nehir’ filminin çekildiği Hasankeyf’te bazı setlere tanıktık. O filmde boğulma tehlikesini geçiren Müjde Ar’ın imdadına bölgedeki cankurtaranlar yetişmişti. Film ekibi uzun süre Batman’da konaklamıştı. 2004 Yılında festival için Batman’a gelen Müjde Ar ile Ercan Karakaş’la ‘Nehir’ filmini onlara hatırlattığım zaman heyecanlanmışlardı.
Müjde Ar’ın boğulma tehlikesini geçirdiğini anlattığım zaman; “Siz o zaman orada mıydınız?’ sorusuyla karşılaşmıştım. Tarihi ilçe Hasankeyf’e olan tutkusunu anlatan Ar; “Yaklaşık 28 yıl önce Tarık Akan’la Dicle’de çektiğim filmi unutamıyorum” diyordu.

‘SÜRÜ’NÜN ŞİWAN’I
Pervari’nin yaylalarında ‘Sürü’ filmi çekilmişti ama bir o kadar da çekim Kurtalan-Batman-Diyarbakır DDY yol güzergahındaki istasyonlarında yapılmıştı.
O unutulmaz filmin senaryosunu o yıllar cezaevinde bulunan Yılmaz Güney tarafından yazılmıştı.
1978 Yılında çıkardığımız Batman Doğuş Gazetesinin o sararan sayfalarında DDY Batman istasyonunda ‘Sürü’ filmiyle ilgili haberler dikkat çekiyor.
Yılmaz Güney, bir yerde filmde büyük oranında yöredeki kan davalarına ilişkin zihniyeti anlatıyor.
Melike Demirağ Berivan, Şiwan ise Tarık Akan’dı.
Filmin önemli ve sessiz karakteri Berivan’dı. Film boyunca hiç konuşmadı. Taki aralarında husumetli aileler arasında çıkan çatışmaya dek.
‘Sürü’de Kürtler arasında kanlı biten kavgalara da dikkat çekiliyor bir yerde.
Pervari yaylalarından Kurtalan-Batman-Diyarbakır-Ankara Gar’ına kadar Kurtalan ekspresiyle yola çıkan ‘Sürü’ filminin Şiwan’ı Tarık Akan’a eşlik eden bir usta sanatçı da Tuncel Kurtiz’di.
O filmde sadece Kürtlerin hayatı değil, kısacası hayatın ta kendisini anlatan bir yapıttı. Bu coğrafyadaki insanların anlatıldığı film, yörenin gerçeklerini gözler önüne seriyordu.

USTA SANATÇILAR AYRILIRKEN...
Usta sanatçılar, bir bir ayrılıyor aramızdan.
Ancak yapıtları onları hep yaşatacak.
Tuncel Kurtiz ‘Toprağın Kanı’ filminde de 14 haneli Batman’ı beyaz perdeye taşıyan sanatçıydı.
Belgin Doruk, 1955 yılında filmini çektiği Batman ve çevresine olan hayranlığını o dönemlerin yaygın basının da geniş yankı bulmuş.
‘Nehir’ ve ‘Sürü’ filmleriyle Tarık Akan’ın, bu coğrafyadaki gerçekliğe yıllar önce dikkat çekmeyi başarmış.
70’li yıllarda sanatçılara hayranlık bir başkaydı.
O koyu sohbetler, yer sofraları ve yöreye özgün kıyafetler sanatçılar arasında heyecan yaratmıştı.
Hiç unutmuyorum; Cumhuriyet caddesindeki şimdi ki Altınbaşak otelinin yerinde yine Kent oteli vardı. Müjde Ar ve Tarık Akan’ı görmek isteyenler, otel etrafında gece yarısına kadar o sanatçılarla sohbet etmişlerdi, sanatçıları evlerinde ağırlamışlardı. Yörenin mahalli yemeklerine hayran kalan sanatçılar, bu güzel coğrafyayı beyaz perdeye taşıyıp üzerlerine düşeni yapmışlardı.
Kısacası; aramızdan ayrılan Tarık Akan, her devrin adamı değildi. Her devirde adamdı... O sadece diğer bölgelerdeki sorunları değil, bu coğrafyanın gerçeklerine dikkat çekmişti.
‘Nehir’ ve ‘Sürü’ filmlerini youtube’den izleyenler o sanatçıların nasıl zor şartlarda çalıştıklarına tanık olabilecekler...

1970’te Ses Dergisi’nin yılın aktörü seçilmesinin ardından Tarık Akan, sinemada uzun süre romantik jönü canlandırdı. 70’lı yılların sonlarında ise sosyal içerikli filmlere yönelen Akan’dan bir dönemlerin Türkiyesi’ni en iyi biçimde canlandırmıştır.