*Özellikle son dönemlerde ticaret, sanayi ve sağlık alanında hızla büyüyen şehirler Şanlıurfa, Elazığ ve Malatya. Özellikle son dönemlerde 5000 kişinin görev yaptığı ‘Şehir’ hastaneleri bu şehirlere ayrı bir hava vermiş.

*Hepimiz ‘Önce Şehrim’ demeyi öğrendiğimizde birçok şeyi aşmış oluruz. Şehrin gelişimi için el ele vererek, istihdam alanları yaratan, hayırda yarışan yukarıda isimlerini saydığımız şehirler ‘önce ben’ dememiş, ‘önce kentim’ demiştir.

‘ÖNCE ŞEHRİM’ DİYEBİLMEK

‘Sağlık’ şehri olarak bilinen Elazığ, Şanlıurfa ve Malatya bundan böyle sanayi kenti olarak da anılacak.
Peki Elazığ, tüm bunları nasıl başardı?
Nasıl başarıyor?
Elazığ 'önce ben' değil, 'önce şehrim' diyebilen Elazığlılarla bugünlere geldi.
Bugün Elazığ, tüm bölge kentlerinin imrendiği ve örnek alması gereken bir şehirdir.
Yıllar şehir plancılarının hazırladığı planı, kentinin çıkarları için koruyarak, bugüne kadar uygulayan belediye başkanlarından, kentinin gelişimi için el ele vererek yeni istihdam alanları yaratan, hayırda yarışan herkes 'önce ben' dememiş, 'önce şehrim' demiştir.
Bizler de yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, sağdan sola, soldan sağa hepimiz 'önce şehrim' demeyi öğrendiğimizde birçok şeyi aşmış olacağız.
Umarız, bunu öğrenebiliriz.
KISKANMAMAK ELDE Mİ?
Kısa bir süre önce gittiğim Elazığ’daki hastaneleri görünce resmen her şeyini kıskandım.
Kendi adıma değil, şehrim adıma kıskandım.
Özellikle Harput kalesi dibindeki alanda yapılan 1050 yatak kapasiteli ‘Şehir hastanesi’ beni kıskandırdı.
Aslında bu öyküyü hepiniz biliyorsunuz ama bir kez daha anlatmak istiyorum.
Elazığ, Malatya ve Şanlıurfa’da onlarca hastane var. Özellikle Elazığ’da birçok alanda Devlet’in yaptığı hastaneler var… Göğüs hastalıkları hastanesinden Devlet hastanesine, Rehabilitasyon Merkezlerinden Özel hastanelere dek sayısız hastane var. Elazığ’daki hastaneleri görünce bu şehrin sağlık yatırımlarından en büyük payı aldığını görüyorsunuz.
Elazığ’ın yeni şehir hastanesinin projesini görmüştüm ama yakından görmek bir başka.
Yeni yılda açıldığında 5000’e yakın kişi bu hastanede görev yapacak.
Gerçekten Elazığ’ın yeni hastanesi imrenilecek güzellikte.

DİKKAT NEFES ALAMIYORUZ!

Havalar henüz çok soğuk değil.
Son günlerde akşamları sokağa çıktığınızda nefes alamıyorsunuz.
Yer yer semtlerde kömür kokusu her tarafı sarıyor.
Havalar biraz soğuduğunda, sobalar, kaloriferler iyice yanmaya başlayınca her halde hava kirliliğinden şehir yaşanmaz hale gelecek.
Bu durumun muhtemelen bazı nedenleri var.
- Şehre kalitesiz ve kaçak kömür girişine göz yumuldu.
Sorsan “Denetimler tam olarak yapıldı, vatandaşa kaliteli kömür dağıtıldı. Ölçüyoruz tehlikeli bir durum yok” derler.
Elbet ölçümleri Emekli TOKİ çevresinde yaparsan hava temiz çıkar.
Vatandaşın soluduğu havayla senin ölçtüğün hava bir mi?
Arkadaş, benim için en iyi ölçüm aracı burnum.
Ben sokağa çıktığımda nefes almakta zorlanıyorsam benim havam kirlidir.
Bunun başka izahı olan varsa, anlatsın.
Veya anlatmasın, hava kirliliğine önlem alsın…

NOSTALJİNİN HATIRLATTIKLARI

Batman Çağdaş’ın aylardır süren ‘Nostalji’ köşelerinin tiryakileri oluştu. Yurt içi ve yurtdışından arayan onlarca okur ve Batman’ın eski yöneticileri, Editörümüz Barış Arslan başta olmak üzere gazete çalışanlarına teşekkür ediyor.

Önceki gün TPAO eski Bölge Müdürü Fikret Yöndem, telefonun ucundaydı;

“-Gerek TPAO’nun yıldönümü gerekse de Petrolspor’a verdiğimiz hizmetleri unutmayan Batman Çağdaş, bizi eski günlere götürdü. O eski fotoğrafları görünce çok hüzünlendim. Bir anda 30-35 yıl öncesinin Batman’ına yolculuk yaptım. Çağdaş’ı farklı kılan da bu önemli çalışmasıdır. Ankara’dayım, hemen her gün Batman Çağdaş’ın nostalji köşesinin takipçiyim.”

Yine Ankara’da oturan Batman’ın eski Milli Eğitim Müdürlerinden Fazıl Kardaş, teşekkür ediyordu Batman Çağdaş’a;

“Hatırlanmak çok güzel. 2004 yılına kadar görev yaptığım Batman, benim ikinci memleketim. O dönemler ekip olarak güzel çalışmalara imza attık. Batman Çağdaş’ın ‘Nostalji’ köşesinde yer alınca çok duygulandım. Başkentten herkese kucak dolusu selamlar.”

Ey petrol şehri; bugün çoğunu unutmuş, bazılarını yarım yamalak da olsa da unutma. Çünkü, yıllar öncesinin bu cadde ve sokaklarını, renkli simalarını unutmadan şimdi tekrar anımsatmak bu gazetenin görevi…