Bugün 21 Mart.
İster adına Newroz deyin isterseniz Nevruz ya da nevroz ama ne derseniz deyin sonuçta yeni gün anlamında kullanılan ve doğanın yeniden yaşama selam verdiği günün adı.
Anlam yükleme, bakış açısına göre günü yorumlama toplumdan topluma, kavimden kavime, ulustan ulasa değişik olsa bile ön Asya ve ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada kutlanan bir bayramdır Newroz.
Kimi örs üzerinde demir dövmekle…
Kimisi renkli yumurtaları tokuşturmakla…
Kimisi ateşin üzerinden atlayarak kutlar bayramını.
Kimisi rengârenk elbiselerini giyerek…
Kimisi dev ateşler yakarak…
Kimisi halaylar çekerek…
Kimisi yürüyüşler yaparak kutlar bayramını.
Kimisi Dehakka karşı bir isyan olarak görür,
Kimisi yaşama yeniden sarılmak için kendini yakarak cevap verir.
Sonuçta hedeflenen ve amaçlanan sıkıntıdan, baskıdan kurtuluştur.
Ülkemizde doksanlarda bile inkâr edilen yok sayılan izin verilmeyen bir etkinliğin adıydı. Bakmayın şimdi bayram gibi kutlamalara o dönemlerde her 21 Mart yaklaştığında ne olacak diye günler öncesinden bir telaş alırdı insanları…
Newroz bayramlarında çekilen halaylar kadar hastanelere insanların yaralı ve cansız vücutları da taşındı.
Döne kadar yok sayılan, varlığı görüldüğü halde kabul edilmeyen bir sürü kavramı bugün daha olgun bir şekilde karşılayacak bir konuma geldik. Geldik gelmesine de çok bedeller ödendi. Nice canlar yandı.
Artık bayramlar bayram gibi kutlansın istiyoruz.
Herkes istediği gibi, istediği renkte, istediği şekilde bayramını kutlasın. İsteyen demir dövsün, isteyen yumurta tokuştursun, isteyen halay çeksin, isteyen yürüyüş yapsın ama insanlar artık üzülmesin, yaralanmasın, ölmesin...
Ortadoğunun bütün halkları Newrozlarını anlamlandırdıkları şekliyle kutlasın.
Davul sesleri,
Tilili sesleri,
Zurna sesleri,
Sanatçı türküleri duyulsun.
Silahlar sussun davullar çalsın. Canlar ölmesin yaşasın istiyoruz.
Bayramlar artık bu ülkede bayram havasında kutlansın istiyoruz.
Bu duygularla herkesin Newroz’unu kutluyoruz.