Yirmi birinci yüzyıla yelken açmış dünya gerçeğinin ne kadar farkındayız? Bilim çağında yaşamamıza rağmen daha yirmi birinci yüzyıl ifadesinin ne olduğunu bilmeyen yığınlarımız gerçeğine inanıyorum.

Yani, bugün ülkemizde mikrofon uzatılan milyonlarca kişinin; ’21. Yüzyıl ne demektir, bu ifadeden ne anlıyorsunuz?’ sorusuna makul cevap veremeyeceklerine inanıyorum.

İnsanlık ailesinin teknolojide, ulaşımda, iletişimde ulaştığı seviye takdire şayan olmasına karşın, üstün değerler açısından maalesef aydınlık gelecek bize çok uzak görülüyor…

Ülkemizde yaşanan bazı gelişmelere bakarak, “Nereye sürükleniyoruz?” diye yüksek sesle sormak istiyorum…

Gerçekten nereye sürükleniyoruz?

Halkı Müslüman bir ülke olmamıza karşın hayatın her alanında tanık olduğumuz kötülükler karşısında düşünmeyecek ve kendimizi değiştirmeyecek miyiz?

ADİ SUÇLAR TAVAN YAPMIŞ…

Kadına yönelik şiddetin tavan yaptığı bir ülke ayıbını yaşıyoruz…

Çocuklara tecavüz utancını yaşatanlarla ciddi mücadele ettiğimizi düşünen var mı?

Yolsuzluk,

usulsuzlük,

hırsızlık,

kamu malını uhdeye geçirme,

fuhuş dosyalarından geçilmiyor…

Allah için düşünelim; nereye sürükleniyoruz?

80 yaşında hayata veda eden bir kadının cenazesine tahammülsüzlük gösteriliyor…

Bu ülkenin parlamentosunda görev yapan seçilmiş bir Milletvekili Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yönelik saygısızlık ve alçaklık, bizi derin düşüncelere sevk etmelidir…

Ankara’nın göbeğinde bir kitle eğer 80 yaşındaki bir annenin defnine müsaade etmiyorsa, nereye sürüklendiğimizin sorgulanması gerekmez mi?

Ülkeyi idare eden hükümetin dini değerleri savunduğu gerçeği ortada. İki gündür sayısız Ak Partilinin bu saygısızlığa yönelik sert paylaşımlarını gözlemliyorum…

Ak Parti tabanı duruma isyan ediyor…

Peygamberimizin, bir Yahudi kadınının cenazesi için ayağa kalkarak gösterdiği saygıya dikkat çeken hadisi en çok Ak Partililer savunarak ve paylaşarak o faşistlere tepki gösteriyorlar…

Neden?

Çünkü o alçakların dini değerleri alet eden sloganlarla cenazeye saygısızlık yaptığını biliyorlar.

Yine gerçek Ak Partililer, hükümetlerini sıkıntıya düşürmeye çalışan faşist düşünceliler gerçeğinin farkındalar…

O kişilerin tespit edilerek cezalandırılmadıkları müddetçe bu ülkede dini değerleri savunan dürüst insanların işleri kolay olmayacaktır.

Halkların kardeşliği, birlikte yaşama iradesine cenazelere saygısızlıktan daha büyük ve vahim darbeler vurulamaz…

Dinimize göre insan fiilerinden sorumludur. Ölen bir kişinin cansız bedenine tepki gösterenlerin Müslümanlıkla, dini değerlerle alakaları olamaz.

Benim üzerinde durduğum mesele şu; halkı Müslüman bir ülkeyiz, bu kötülükler nasıl kol gezebiliyor?

DEHŞETE DÜŞÜRMESİ GEREKEN HABER…

Fuhuşta patlama yaşanması normal bir gelişme olabilir mi?

Önceki gün, “Bursa'da fuhuş operasyonu! Aralarında hamile olanlar bile var” başlıklı bir haber yaygın medyada dikkat çekmişti. Haberin ayrıntısı beni dehşete düşürdü, ona bakalım: “Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yol kenarında fuhuş pazarlığı yapanlara yönelik gerçekleştirilen operasyonda 22 kadın, 8 travesti ve bu kişilerle beraber 2 erkek de gözaltına alındı. Operasyonda gözaltına alınan hayat kadınlarından bazılarının hamile olduğu, buna rağmen fuhuş yapmaya devam ettiği ifade edildi. Öte yandan trafik ekipleri yol kenarında pazarlık amacıyla bekleyen 30 aracın sürücüsüne de ceza kesti. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ahlak Büro Amirliği ekipleri; Merinos, Beşyol ile Kükürtlü kavşaklarında otostop yaparak fuhuş pazarlığı yaptığı iddia edilenlere yönelik operasyon yaptı. Operasyonda, fuhuş pazarlığı yaptığı öne sürülen 8 travesti, 22 kadın ve onlarla birlik oldukları öne sürülen 2 erkek gözaltına alındı. Ayrıca trafik ekipleri araçlarıyla yol kenarında pazarlık yapmak amacıyla bekleyen 30 aracın sürücüsüne trafiği tehlikeye atmak suçundan 2 bin 130 TL ceza uyguladı. Operasyonda yakalanan bazı hayat kadınlarının hamile olduğu, buna rağmen fuhuş yapmaya devam ettiği ifade edildi.”

Bu haberi okuduktan sonra nereye sürüklendiğimizi sorgulamama herhalde hak vereceksiniz.

Haberdeki, “Yol kenarında pazarlık yapmak için bekleyen 30 aracın sürücüsü” ifadesi, ülkenin nereye doğru sürüklendiğinin ibret belgesidir…

Bu gidişatı sorgulamamız gerektiğine inanıyorum.

Bir toplum, bir halk, bir ümmet kendini değiştirmedikçe Allah da onları değiştirmez…

İnsan hakları, dini değerler açısından bu toplumun değişim ve dönüşüm yaşaması gerekiyor. Kendimizi değiştirmediğimiz müddetçe başımıza gelecek her türlü duruma da itiraz etmememiz gerektiğine inanıyorum.

Rabbim bizi hayra yönelik olarak değiştirsin. Fikirlerimizi, düşüncelerimizi gerçek insani ve yüce dini değerler doğrultusunda değiştirsin ve bize sebat versin. İnsanlık ailesinin iyiliğini istemeyenleri başarıya ulaştırmasın.