Diktatörler nedense kendilerini halklarının başında bir nimet olarak görürler. Saltanat ve dikta heveslerini, halka bir lütuf olarak dayatmaya çalışırlar.
 
            Ortadoğu’nun en uzun süre iktidarda kalan firavunlarından biri olan Hüsnü Mübarek’de bunlardan biri. Kendisine karşı olan milyonlarca insanı görmezden gelerek, diktasını sürdürmek için olmadık yöntemlere başvuruyor. Halkı oyalama taktiği ile yalakalık yaptığı rejimlerden akıl ve güç almaya çalışıyor. Kendi iktidarı için halkının kanını akıtmaktan geri durmuyor. Allah’ın nurunun gerçekleşmesini ertelemek istiyor.
 
            Oysa zalimin zulmü önce sahibini yakar. 30 yıldır baskı, şiddet ve entrikalarla sindirdiği insanların artık hürriyetleri için kaybedecekleri bir şeyleri kalmadı. Artık onlar için hürriyet her şeyden daha önemlidir çünkü.
 
            Bizi yaratan Rabbimizin sosyal olaylar için koyduğu bir ilke vardır. “Bir toplum kendini değiştirmediği sürece biz onu değiştirecek değiliz.” Artık Mısır halkı değişime karar vermiştir. Bu değişim ne pahasına olursa olsun gerçekleşecektir. Yeter ki, onlar mücadelelerinden vazgeçmeden, sabırla ve inatla eylemlerine devam etsinler. Bu Allah’ın vaadidir.
 
            Kendi menfaatleri sözkonusu olunca en azılı diktatörleri besleyen ABD, İsrail ve AB ülkeleri için kendi halkları dışındaki halklar bir kıymet hükmü ifade etmemektedir. Onlar bütün halkları kendilerine hizmetçi görmektedirler. Kendi ülkelerinde demokrasi, hürriyet hüküm sürerken, sömürdükleri ülkelerde diktatörlük ve faşizm en alasıyla hayatını korumaktadır.
 
            Artık yavaş yavaş maskeler düşmeye başlayacak. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki diktatör rejimleri bir bir devrilmeye başlayacaklar. Kurtuluş Savaşı ile mazlum milletlere hürriyet ışıklarını yakan Türkiye bir kez daha diğer milletlere örnek olmaktadır. Ülkemizin bize göre yarım yamalak demokrasisi bile diğer ülkelere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
 
            Ancak Mısır ve diğer ülkelerdeki gösterilerden nemalanmak isteyen, ama kendilerinin oralardaki diktatörlerden farklı olmadıklarını unutan Kılıçdaroğlu benzeri güya liderler de halkı sokağa çağırmaktadırlar. Halk sokağa çıkar ama bu halk korkarım protestolarını size karşı yapar. Herhalde Mısır’ın şimdiki halinin Milli Şef dönemiyle benzerlik arz ettiğini bilmiyorlar. Mısır’da seçim sonuçlarını kendi lehine değiştiren Mübarek yönetimi ne ise, “açık oy, gizli tasnif” yöntemi ile milli şef yönetimi de Mısır diktatörüne rehberlik yapan CHP zihniyeti odur.
 
            Zaman değişim ve demokrasi zamanıdır. Halklarını önünü açıp önderlik etmeyenlerin akıbeti halk tarafında el aşağı edilmek olmuştur. Çünkü bu ilahi bir sünnettir. Ve sünnetullah er geç yerine gelecektir. “Zalimler yakında nasıl bir inkılap ile devrileceklerini görecekler.” Şuara 227