Dünden devam

Kamu emekçileri olarak bilinen devlet memurlarına gelecek iki yıl için verilen zamlar yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
En çok tartışılan mevzu, refah payından söz edilirken, memurların gelecek iki yılda yine kemer sıkacakları mevzusudur...
Batman'daki binlerce memur gerçeği nedeniyle bu konuda bir değerlendirme yapma gereğini duydum
Dünkü yazımda memurların sendikal mücadeleleri hakkında kısa bilgiler verdim.
Zorlu süreçlerden geçerek elde edilen kazanımlardan söz ettim.
Bilindiği gibi hükümet ile memur konfederasyonları -yetkili konfederasyon Memur-Sen- arasında yapılan Toplu Sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanmayınca devreye Hakem Heyeti girdi.
Hakem Heyeti, hükümetin kamuoyuna açıkladığı ve memur konfederasyonlarının ret ettiği rakamlar dışında hiçbir zam vermedi...
**
**
MEMURLAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR...
Tabi bu durum memurları hayal kırıklığına uğrattı...
Memurların bir kısmı Hakem Heyeti'nin az da olsa oranı yükselteceği umudunu taşıyordu.
Heyet, bir tek kuruş iyileştirme yapmadı...
Tartışma bu nedenle başladı. Konuyla ilgili habere bakalım, memurlara ne kadar zam verilmiş:
" Memur zam oranları belli oldu… Son dakika haberine göre merakla beklenen memur zammı oranı açıklandı. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2020'nin ilk 6 ayında yüzde 4, ikinci 6 ayında yüzde 4, 2021'nin ilk 6 ayında yüzde 3, ikinci 6 ayında yüzde 3 zam yapılmasını kararlaştırdı.
Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyonu aşkın memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 5'inci Dönem Toplu Sözleşmesi sonuçlandı.
Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş'ın başkanlığında Sayıştay Başkanlığında toplanan Kurul, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2020'nin ilk 6 ayında yüzde 4, ikinci 6 ayında yüzde 4, 2021'nin ilk 6 ayında yüzde 3, ikinci 6 ayında yüzde 3 zam yapılmasına karar verdi."
Hakem Heyeti'nin kararı kesin olduğundan memurların yapacakları itirazlar sonucu değiştirmeyecektir...
**
**
Değerli Okurlar, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın kamuoyuna yaptığı açıklama oldukça dikkat çekiciydi.
Diğer konfederasyonların başkanları ne söylese söylesin, çok önemli değildir. Ancak hükümete yakınlığıyla bilinen Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın'ın yaptığı açıklama işveren konumundaki iktidarı zor durumda bırakacaktır.
Yalçın'ın o sözlerine bakalım: "Bu Toplu Sözleşmenin en çarpıcı tarafı masada uzlaştığımız maddeler, kamu işvereni tarafından yok sayıldı, Hakeme taşınmadı. 11 Sendikamız uzlaşmazlık tutanağını imzalaması için bakanlığa davet edilmedi.
Bu süreçte üç şey tartışılır hale geldi.
Bir; kamu İşvereninin güvenilirliği,
iki; hakem heyetinin özerkliği,
üç; 4688 sayılı Toplu Sözleşme Kanununun yeterliliği."
Eğer hükümete verdiği destekle adını duyuran en büyük konfederasyonun genel başkanı işvereni güven vermemekle suçlamışsa, durum ciddidir. Bunun en büyük nedeni toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşılan maddelerin hakem heyetine sunulmaması, yok sayılmasıdır...
Hakem Heyeti'nin özerkliğine artık kimse inanmadığından, yeni bir süreç başlayacaktır. Hakem Heyetinin hükümetin emrinde olması memurların bütün sendikal hak mücadelesini sekteye uğratmıştır.
Toplu Sözleşme Kanunu yetersiz kaldığından memurlar hak arayışlarını farklı şekilde sürdürecektir.
**
**
Düşünceme göre emek örgütleri gelecekte hakem heyetine itiraz edeceklerdir.
Bugün kamu emekçileri örgütlüdür. Pek çok sendika ve konfederasyonları vardır. Ancak bu ülkede verilen bütün mücadelelere rağmen kamu emekçileri grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarına kavuşamamıştır…
İLO Sözleşmesine imza atan, Kopenhag Kriterlerine bağlılığını ilan eden bir hükümetin emekçileri böyle zor durumda bırakması çok yanlıştır. Avrupa ülkelerinde emekçilerin aldığı ücretler yüksektir. Bizde yoksulluk sınırının çok altındadır.
Kamu emekçilerinin düşük zam aldığı gerçeği açıktır. Düşük zam kemer sıkmak demektir...
Memurlara hala kemer sıktırılmasını doğru bulmayan biriyim.
Kamu emekçileri grevli ve toplu sözleşmeli sendikal haklara kavuşmadığı müddetçe toplu görüşme masalarında hep kaybedeceklerdir düşüncesi yaygınlaşmaktadır.
Emekçilerin yanında olmaya devam diyorum.