Amerika Birleşik Devletleri’nin kaçık Başkanı Donald Trump’un bir çıkışı, (Küdus ile ilgili) yaptığı bir konuşma ülkemizde olduğu gibi, pek çok ülkede gündemi bir anda değiştirdi…

Dün, aralarında Batman’ın da olduğu ülkemizin sayısız kentinde kitlesel basın açıklaması ve protestolar yaşandı.

Dünyanın önemli liderlerinin tepki gösterdiği gelişmeyle ilgili olarak bakış açımı yansıtacak bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Çok güçlü sermayesi olduğu için ABD Başkanı seçilen ve ‘kaçık’ olduğunu her halinden anladığımız Trump, Küdus kentini İsrail’in başkenti olarak ilan edince, Kuzey Irak Kürdistan yönetiminin aldığı bağımsızlık kararı halk oylaması benzeri büyük bir tepki ile karşılaştı…

Amerika halkı, dengesiz, kaçık olduğunu bile bile kendisini seçti. Çünkü Kapitalizmin babası Amerika’da geçerli olan sermaye, yani paradır.

TRUMP, SEÇİM VAADİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR…

Aslında Trump, seçim propagandası yaparken verdiği vaadini gerçekleştiriyor. Ve aslında Amerika, on yıllar önce ABD Kongresi’nin kabul ettiği bir kararı uygulamaya koyuyor.

Sevmediğim bir Yazarın şu tespitleri doğrudur: “Trump’tan önceki Bush, Clinton, Obama gibi başkanlar bu kararı imzalamadılar ve başkanlık yetkilerini kullanarak ‘Kudüs kararını’ uygulamaya sokmadılar. Bugün Trump’ın bu kararı uygulaması için herhangi bir prosedürü geçmesine gerek yok. Eski bir kararı uygulamaya koyacak ve bitecek. Bu karar Başkan Trump’ın Ortadoğu’ya bakışını da net biçimde ortaya koyuyor. Trump’ın bölgede barış ve huzur değil, daha fazla kargaşa, daha fazla düşmanlık istediği açıkça görülüyor.”

Evet, Trump’un aldığı karar gerçeği böyle. Bütün dünya Küdus’ün sadece İsrail’e ait olmadığı konusunda hemfikir. Dengesi yerinde olmayan Trump da, bu gerçeği kabul ederken şu ifadeleriyle çelişkiye düşüyor: “Kudüs bugün Yahudilerin Batı Duvarında dua ettikleri, Hıristiyanların Çarmıh Duraklarında yürüdükleri ve Müslümanların Mescid-i Aksa'da namaz kıldıkları bir yerdir ve böyle kalmalıdır.”

Değerli Okurlar, İsrail’in başkenti bilindiği gibi Telaviv kentidir. Ancak İsrail’in birçok yönetim binası şu anda bile Küdus’tedir. İsrail, Küdus kentini bir nevi başkenti olarak zaten kullanıyor…

Kendimizi de aldatmayalım, pratikte fiili başkentliğe çok da itiraz edilmemiş. En son Mavi Marmara meselesinde İsrail ile yapılan anlaşmanın son maddesinde, Küdus, bir nevi İsrail’in başkenti olarak tanınmış. Anlaşmanın o ifadesine bakalım: “Bu anlaşma 28.06.2016 tarihinde Ankara’da ve Kudüs’te olmak üzere Türkçe, İbranice ve İngilizce olarak aslına uygun üç nüsha olarak düzenlenmiştir.”

İLKESEL DURUŞ ÖNEMLİ…

Evet, İsrail, Amerika ve yönetimi konusundaki düşüncem ve bakış açım konjektürel değil, ilkeseldir. İnsan hakları ve ahlaki değerler temel prensiplerimdir. Bu nedenle hop oturup, hop kalkarak meseleye yaklaşmıyorum.

İsrail, Siyonist rejimine karşıtlığım açıktır. Ömrümün bütün safhalarında zalim olduğu için rejimlerine karşıt oldum. Sayısız makale ile karşıtlığımı gösterirken, İsrail halkına düşmanlık yapmadım. Siyonist rejime karşı çıkan nice İsrailli gerçeği ile ilgili yorumlarım da olmuştur.

İsrail dışında Mevcut Amerika yönetimi kendini değiştirmedikçe düşüncem ve bakış açım da değişmez; ‘Amerika, bana göre ve ortada olan gerçekliğe göre dünyanın en büyük süper ve emperyalist devletidir. Özellikle İkinci Dünya Savaşından bu yana dünyanın neresinde, hangi coğrafyasında bir fitne, savaş yaşanmışsa, Amerika’nın orada parmağının olduğuna kesinlikle inanıyorum…

Pek çok dünya ülkesinde fitne çıkartıp, farklılıkları birbirleriyle çarpıştırıp, kırdırtıp, sonra ‘kurtarıcı’ rolüyle müdahil olan, silahını satan, deneyen kapitalizmin babası emperyalist bir devlettir Amerika…

Trump’un son çıkışına şiddetle karşıyım. Mavi Marmara meselesinde ilkesel durmayanlarla bakış açım aynı olamaz…

“Kuşkusuz, İsrail devleti ve İsrail halkı, Türkiye'nin dostudur” denildiğinde bu köşede kıyameti koparmıştım. İlkesel ve ahlaki duruşum, inancımın gereğidir.

Bülent Arınç’ın, o dönemdeki sözlerini de unutmuş değilim, şöyle konuşmuştu: “Bir devletimiz var. Kendi özel düşüncelerimizi içimizde muhafaza ederiz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir devlettir. Devletten devlete ilişkilerde de, dış politikadaki temel esas ülkemizin milli menfaatleridir. Dış politikada çıkarlar söz konusu olduğunda bu devlet her şeyi yapmalıdır ve yapar. İsrail ile doğalgaz anlaşması şu ya da bu anlaşma, fısırık şeyler.”

Hayır, hayır fısırık şeyleri kabul etmem mümkün değildir. Cumhurbaşkanı, hükümet, siyasi partiler bakış açımı belirleyemez. Kur’ani Kerim’de, Ahzap suresi 67. ayet, diyanet çevirisi ile şöyledir: “Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar, derler.”

BÜTÜN DÜNYA KARŞI AMA!..

Değerli Okurlar, Amerika Başkanı Trump’un aldığı kararı kınıyorum. Görünen odur ki tüm dünya bu karara karşı. Bildiğim kadarıyla TBMM’de grubu bulunan AKP, CHP, HDP ve MHP ortak açıklama ile karara karşı çıktılar. Kısa ve net olarak kimin ne söylediğine basından bir derleme sunarak bakalım: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin, "Bu açıklama, gerek vicdan gerek hukuk gerek tarih önünde hükümsüzdür." değerlendirmesinde bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı sıfatıyla, ABD'yi bölgede kaosu tetikleyecek bu adımdan vazgeçmeye, İsrail’i de barışa ve huzura katkı sağlayacak politikalar izlemeye davet ediyoruz.”

AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "AB, bugün ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'e ilişkin açıklamasından dolayı ciddi endişe duyuyor." dedi.

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs hakkında yaptığı açıklama sonrası Almanya'dan da tepki geldi. Merkel, kararı tanımadıklarını açıkladı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Trump yönetiminin Kudüs’e ilişkin pozisyonunu desteklemediklerini söyledi. Merkel, kentin statüsünün iki devletli çözüm müzakerelerinde belirlenmesi gerektiğini belirtti.

“Fransa’nın onaylamadığı üzücü bir karar” olduğunu belirten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Macron, kararın “uluslararası yasalara ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına da ters düştüğünü” belirtti.

İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkesinin ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını paylaşmadığını ve büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma planları olmadığını belirtti. Bize göre bu, bölgede barış umutları bakımından yararlı değil. İngiltere’nin İsrail büyükelçiliği Tel Aviv’dedir ve taşıma gibi bir planımız yok.”

Evet, bu bilgiler yaygın basında yer aldı. Görüldüğü gibi bütün dünya Trump’a karşı. BM bugün konu ile ilgili olarak olağanüstü toplanıyor.

Amerika, Ortadoğu’da hep kargaşa istediği için, dünyaya rağmen böyle kararlar alabiliyor. Amerika’yı kınıyor ve herkesi ilkeli olmaya davet ediyorum. İlkesel duruşumuz net olmalıdır; ahlak, insan hakları ve herkes için adalet. Çıkar ve menfaatlere dayalı değil, adaleti gözeten ve savunan anlayış hem dünyada, hem ahrette bizlere kazandıracaktır. Gerisi fısırık şeylerdir!..