Dün ülke genelinde kar yağışı gerçekleşince fotoğraf makinesini eline alan bir kare çekip sosyal paylaşım sitelerinde yayınlama kuyruğuna girdi. Manzaranın güzelliği bir tarafa sanırım insanlar bu kirlenmiş dünyada beyaza duyduğu özlemi bu şekilde paylaşmak istedi.
Tv ekranlarında ülkenin değişik illerindeki kar manzaraları gösterildi. İnsanların mahsur kaldığı, çocukların ailelerine ulaşamadıkları haberler ilgi çekiciydi. Beyazlara bürünen etrafımızda kısa bir süre de olsa bütün zorluklarına rağmen beyaza duyduğumuz özlemi gidermeye çalıştık. Ancak karın bütün beyazlığı ve saflığı bile kara noktaları kapatmaya yetmedi.
Neden mi?
Çünkü ülkenin kuzeyindeki Zonguldak’ta ekmeğini kazanmak için maden ocaklarına inmek zorunda kalan kömür işçileri meydana gelen çökme ve patlamadan dolayı hayatlarını kaybettiler. Ve beyaz kar ülke genelinde her tarafı beyaza boyarken Zonguldak kömür ocaklarında kara kömürün altında kalan işçilerin cesetleri dışarıya çıkarılamıyordu!
İnsanın gerçekten ara sıra yaşadığı sorunlardan soyutlanıp kaçası geliyor. Bir an olsun içindeki agresif enerjiyi boşaltmak pozitif enerji ile donanmak istiyor. Çocuksu duygularına dönüp acımasız hayatın zorluklarından sıyrılmak istiyor. Bir kartopu yapıp atarak içindeki nefreti boşaltmak istiyor ama gel gör ki beyin denilen mevhum her defasından başka bir fotoğrafla huzurunu bozmayı ihmal etmiyor.
Tunceli’de kar Zonguldak’ta kömür var. Tunceli’deki de sıkıntıda Zonguldak’taki de. Biri yaşama tutunmak için çırpınırken diğeri yaşamını kaybetmiş vücutları aileleri ile buluşturma çabası gösteriyor. Beyazlar içinde tıpkı sahip olduğu kömür gibi kara bir nokta gibi duruyor Zonguldak beynimizde. Yakınlarının cesetlerinin çıkarılmasını bekleyen ailelerin feryadı ve sitemleri karın beyazını, masumiyetini bir kenara bırakıyor. Bir lokma ekmek için göz göre göre yaşanan ölümler…
Facebook’ta bir karikatür paylaşmış yurttaşın birisi. Karlar altında kalan evin önüne gelen bir kömür yardım aracı bir kamyon dolusu kömür getirmiş dağıtıyor. Kömür içinde cesetler görünüyor. Küçük çocuk pencerede beklide kocasının yolunu gözleyen annesine sesleniyor;
-         Anne gel babam geldi
Diyor. Babası maden ocağında yaşamını yitirip kömürle dağıtıma çıkarılmış cesetten ibaret. Bu durum size hasret kaldığınız rahatlığı doğal olarak çok görüyor değil mi?
Ama bizim ülkemizde bu manzaralar var maalesef. Aldıkları 778 liralık asgari ücret için yaşamlarını riske eden madencilerin ayda 17 bin maaşla geçinmeyen vekillerine söyleyecekleri bir sözleri de yok artık. Onlar birer ölüdürler.
Vatandaşın birisi evsiz olduğu için soğuktan ölmüş. Vatandaşların bir kaçı soğuğu sıcağa çevirmeye yarayan kömürü çıkarmaya çalışırken ölmüş. Vatandaşın payına ölüm düşmüş memleketimde, varsın kalburüstü olanlar bunu görmesin…
Her tarafın karlarla kaplı olduğu ortamda karın keyfini çıkarmaya çalışan yurttaşları yadırgadığımızı kimse düşünmesin. Biz memleketimizdeki iki manzarayı yan yana koyup beynimizde yankılanan sesiyle seslenmek istedik sadece. Beyazlar içinde ne karaların olduğunu, karalar içinde ne beyazların saklandığını paylaşmak istedik. Bir de beyazda olsa, kara da olsa payına ölüm düşen yurttaşın halini.
Bir kartopu atalım kömür dolu torbaya ama dikkat edelim bir madencinin canı yanmasın!