Kent Konseyi kavramı ile tanışmalar Yerel Gündem 21 çalışmaları ile başladı. Birleşmiş Milletler Rio Yeryüzü Zirvesinde 1992 yılında kabul edilen ve 21 inci yüzyılın gündemini belirleyen Gündem 21 başlıklı Eylem Planı uyarınca, yerel yönetimlerin öncülüğünde, sivil toplumun ve diğer ortakların, birlikte kendi sorunlarını ve önceliklerini belirleyerek, kentleri için Yerel Gündem 21 olarak adlandırılan program çerçevesinde çalışmalar yürütüldü. Ardından 1997 yılından itibaren de Ülkede Yerel Gündem 21 Programını adıyla çalışmalar başladı.
Önceleri fiili ve karmaşık bir şekilde sürdürülen çalışmalar daha sonra çıkarılan 5393 sayılı Belediye Kanununun 76. maddesinde düzenlendi.08.10.2006 tarih ve 26313 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmelik ile de resmi prosedür tamamlanmış oldu. Yönetmeliğin ilgili bölümü kent konseyinin amaçlarını şöyle düzenlemektedir; “ Bu Yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan kent konseylerinin çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.
Bu Yönetmelik; kent konseylerinin oluşumunu, yönetim ilkelerini, organlarını, görev ve yetkileri ile çalışma usul ve esaslarını kapsar.
Bu Yönetmelik; 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Kent konseyi: Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşerilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını,
Meclisler ve çalışma gurupları: Kadın ve gençlik meclisleri başta olmak üzere kent konseyinin görev alanlarında, yönetişim anlayışına dayalı ve sürdürülebilir kalkınma içinde çeşitli toplum kesimlerinin kent yönetimine katkıda bulunmalarını, kaliteli ve yaşanabilir bir kentin yönetiminde aktif rol almalarını hedefleyen ve gönüllülük esasında oluşmuş ortak yapıları ifade eder.”
Kent konseyinin görevleri: Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşerilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak, Sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve bu konuda ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik planların hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak, Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmak, Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek, Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek, Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak, Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek, Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak şeklinde devam etmektedir.
Batman Kent Konseyi 2013 yılı ilk toplantısını Batman Belediyesi konferans salonunda gerçekleştirdi. Batman Valisi Yılmaz Arslan, Belediye Başkan vekili Serhat Temel, Üniversite rektörü A.Selam Uluçam, Vali Yardımcısı Soner Karataşoğlu, Kurum tensilcileri ile STK temsilcilerinin katıldığı toplantı demokrasi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek olarak tanımlanan ilkenin yaşama geçirilmesi açısından oldukça önemli bir adım olmuştur. Zaten ancak böylesi bir katılımla gerçekleşen bir Kent konseyi Batman için olumlu adımlar atması ve bu kararların uygulanmasını sağlayıcı bir ilkeyi ortaya koyabilir. Bu nedenle yılın bu ilk toplantısını oldukça beğendiğimi belirtmek istiyorum.
Siyasal düşünceler, çalışma ilkeleri, farklı olsa da hatta dünyaya bakış açılarımız ayrı uçlarda olsa bile eğer yaşadığımız kentin gelişimini istiyorsak birlikte hareket etmekten başka şans olmadığını görmemiz gerekiyor. Yöneticilerimizin bunun farkında olarak birlikte hareket etmeleri bizleri sevindirmiştir. Bu da bize işte kent konseyi sözünü söylettiren çalışma olmuştur. Aynı dayanışma ve birlikte çalışma yöntemini diğer alanlarda da görmek istediğimizi yöneticilerimize aktarmak istiyoruz. Bu çalışma şeklinin kente başarı getireceğine olan inancımızla kent konseyi çalışmalarına başarılar diliyoruz.