Batman’da bugüne kadar halk sağlığı ile ilgili yüzlerce makale yazan ve toplum ve çevre sağlığı konusunda gönüllülük temelinde mücadele veren biriyim.

Daha yaşanabilir bir Batman, daha sağlıklı bir nesil verilen mücadelemin amaçlarından birisidir. Tabi tek amaç bu değildir.

Diğer amaçlarım; topluma karşı görevimi yapmam, kalemimin hakkını vermem ve inandığım dini değerlerin gereğini yerine getirmemdir…

Sorunlar karşısında ‘ne lazım’ diyenlerden olamıyorum. Üzüm yemek amaçlı yazılarımda toplumun hislerine tercüman olduğuma inanıyorum.

Toplum ve çevre sağlığı için verilen mücadele, gösterilen çabaların süreklilik arz etmesi gerekiyor. Çünkü nüfusu 500 bin dolayındaki kent sakinlerinin sağlığını ilgilendiren sorunlarımız gerçeğini asla göz ardı etmemeliyiz.

İÇME SUYUMUZDAKİ FENOL…

Değerli Okurlar, yıllarca mücadelesini verdiğim bu kentin önemli sorunlarından iki tanesi içme suyumuzla ilgiliydi. O sorunların üzerine üzerine gitmeyi hep görev bildim…

Şehir içme suyu şebekemizde kanserojen ‘Asbestli’ borular ve içme suyumuzda bazı yıllarda oldukça yüksek çıkan fenol…

Kanserojen madde fenol ile asbest için az yazı yazmadım…

1990 yılından bu yana günlük yazılar yazdığımdan her dönemin belediye yöneticileriyle her zaman diyaloglarım olmuştur.

Sert eleştiri içeren yazılarıma rağmen tüm yöneticiler sorunların çözümüne katkı sunmaya çalıştığımı biliyorlardı. Sayın Ataullah Hamidi, Merhum Salih Gök, Mahmut Tileği, Abdullah Akın, Hüseyin Kalkan, Necdet Atalay, Sabri Özdemir…

Merhum Gök haricindeki tüm başkanlara sorabilirsiniz. Acaba aleyhime kötü niyetli olduğuma dair bir beyanda bulunacaklar mı?

Kendime oldukça güveniyorum. Aleyhime bir cümle kuramazlar…

Nedeni açıktır. Çünkü yazı arşivim ortada…

Ne zaman olumlu çalışmalar yapmışlarsa, ayrım yapmadan haklarında olumlu değerlendirmeler yapmış, ne zaman sorunlar söz konusu olmuşsa, yapıcı eleştirilerden çekinmemişim…

Asbestli su boruları zamanla değiştirildi. Bildiğim kadarıyla 2015 yılında asbestli tüm boruların değişimi gerçekleştirildi.

İçme suyumuzdaki fenol meselesi ise yanılmıyorsam 2003 yılından itibaren gündemime girdi. Israrlı yazılarla fenolün kaynağı olan Şelmo Petrol Sahası ile ilgili uyarılarda bulundum. Mensubu bulunduğum çevre gönüllüleriyle alana gidip fotoğraflar çekip, kamuoyuna mesajlar verdik. Dicle Üniversitesinden gelen uyarıları önemsemeyen dönemin yöneticileri hakkında kendi adıma yargıya başvurdum. 11 Kasım 2008 tarihli Batman Cumhuriyet Başsavcılığı suç duyurumun suçlama ifadem şöyleydi: “Batman şehir şebeke suyuna kanserojen ‘fenol’ maddesinin karıştığının ve sınır değerlerinin çok üzerinde olduğunun bilinmesine karşın, sorunun çözümü için çaba gösterilmemesi. Fenol’un kamuoyundan yıllarca gizlenmesiyle, Batman’da yaşam süren vatandaşların sağlıklarının tehlikeye sokulması, görevi ihmal.”

Suç duyurumun tam metni arşivimde duruyor. Dönemin yargısı, dönemin il yöneticileri hakkındaki suç duyurum hakkında takipsizlik kararı vermişti.

Sorunun vahim boyutunu alanda gözlemlediğimden takipsizlik kararına rağmen sorunu gündemde tutmuş ve şehir şebeke sularının Refik Saydam Araştırma Merkezi, TUBİTAK ve ODTÜ’ye gönderilmesinde ısrarcı olmuştum.

Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Refik Saydam Araştırma Merkezi tahlil sonuçlarında yüksek oranlı fenol tespit edilecekti. Ve 2009 yılında Sağlık Bakanı adına Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Dr. Seraceddin Çom imzalı 26 Mart 2009 tarih ve 120.01/9505yazı ile Batman Valiliği, Sağlık Müdürlüğü ve Belediye uyarılacaktı. İçme suyundaki fenolün kesinlikle yemeklerde dahi tüketilmemesi için halkın etkin şekilde uyarılması istenecekti…

Bu yazı ardından Valilik ve Belediye harekete geçecekti. Şelmo petrol sahasının uyarılması ardından petrol boruları yüzeye çıkarılacak, bazı önemli tedbirler alınacaktı.

2011 yılında içme sularımızın analizi için tekrar girişimlerim sonuç verecek, Refik Saydam’a gönderilmesine vesile olduğum su analizlerinin sonuçları olumlu olacaktı. Yani, 2011 verilerine göre şehir şebeke suyumuza ‘içilebilir’ raporu verilecekti…

Aradan epey zaman geçti. Geçen zaman sürecinde kaç kez su analizlerimiz için girişimlerim oldu.

Bu uzun bilgilendirmeyi yapma nedenimi belirteyim. Bir süre önce sağlığımızdan sorumlu yöneticilerimize bu meseleyi iletmiştim. İlk önce İl Sağlık Müdürümüz Sayın Dr. Osman Sünger’i ziyaret ederek, önemli sağlık sorunlarımız ve fenol ile ilgili bilgilendirme yapmıştım. Sonra yine bir vesile Sağlık Müdürü’nün daveti üzerine Batman Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Sayın Dr. Mehmet Uğur Karabat ile de sohbetimiz olmuştu. Kendisine de fenol ile ilgili kısa bilgiler sunmuştum.

Geçtiğimiz günlerde Sayın Karabat tarafından telefonla arandım. Batman Sağlık Müdürü ve Belediye ile de içme suyundaki fenol konusunu görüştüğünü ve içme suyu analizlerinin Erzurum’daki Laboratuar’a gönderileceğini söyledi. Akredite olmuş söz konusu laboratuar sonuçları hakkında bizi bilgilendireceklerini söylediler.

Kendilerine teşekkür ettim. Şu günlerde Belediye Başkan Vekili(Kayyum) olarak görevlendirilen Sayın Ertuğ Şevket Aksoy’u ziyaret edip, kendilerine geniş bilgi vermeyi tasarlamıştım. Asbestli borular kalmadı ama fenol hala tehdit olarak duruyor. O nedenle Belediyenin duyarlılığı çok önemli. Bu kenti güzelleştirilmesi, her tarafın çiçeklerle bezenmesi, temizlik ve yılların kabusu olan çukurlardan kurtulma, yani asfaltlama konularındaki çalışmalarıyla dikkat çeken belediyenin içme suyu analizleri konusunda sürekli duyarlı olmasında fayda görüyorum. İnşallah içme sularımızın ve fenol sorununun takipçisi olacak ve en kısa zamanda analiz sonuçlarını kamuoyuna sunacağım. Dilerim Rabbimden suyumuz temiz çıksın. Sağlıkla kalınız.