Batman’ın daha güzel yarınları ve halkımızın huzuru, saadeti için, yıllardır elimde kalem yazılar yazıyor, uyarılar yapıyor, eleştirilerde bulunuyor, sorunların çözümüne katkı sunmaya gayret gösteriyorum…

Beni tanıyanlar tanır, bilenler bilir. Toplumun karşısındayım, başka ajandalarım yok benim…

Belki müstear isimle, rumuzla yazıyorum. Ancak ilin tüm yöneticileri, tüm seçilmişler ve tüm atanmışları beni tanırlar…

Çünkü sadece yazmakla sorunların çözümüne katkı sunmaya çalışmıyorum…

Bir gönüllü olarak, bir sivil toplumcu olarak da alanlardayım…

Nerede insan hakları ihlali varsa, nerede toplumumuzun sağlığını olumsuz etkileyecek bir durum varsa, oradayım…

Başım Mereto Dağı gibi dik, alnım açık, tüm yazdıklarımın arkasındayım…

****

Değerli Okurlar, Esentepe’deki ağaçların kuruduğuna, ormanın sahipsizliğine dikkat çekmiş, İl Müftümüzü uyarmıştım. Müftülüğe tahsis edilen Esentepe için duyarlılığımın süreceğini beyan etmiştim.

Son kez Müftülüğü aradım geçtiğimiz günlerde. Sorunu gündeme taşıyıp, uyarmama, makul ve yapıcı ifadelerime rağmen Müftünün duyarsızlığını eleştirecektim.

İl Müftümüzün Batman dışında olduğunu ifade ettiler. Bir Müftü yardımcımızla telefonla görüştüm. Kendilerini detaylı bilgilendirdim.

Sayın Müftümüzü geçmişte ziyaret ettiğimizde duyarlı bir çevreci izlenimini edindiğimizi, Esentepe’nin içler acısı durumuna ise neden seyirci kaldığını sordum.

Müftümüzün hastasının olduğunu ve Ankara’da bulunduğunu beyan ettiler. Üzüntülerimi ifade ettim ve kendilerini duyarlı olmaya davet ettim.

Sayın Müftümüze sorunu ileteceklerini beyan eden Müftü Yardımcımız hala geri dönüş yapmadılar. Bu vesile ile kendilerini dostça uyarıyor, kurumların hizmetlerinin kurumsal olarak devam etmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum…

****

Kendimiz için bir şey istemiyoruz. Toplumumuzun hak ve hukukunu savunuyoruz.

Batman eski Devlet Hastanesi için de geçtiğimiz günlerde bir yazı yazmış, ilgilileri duyarlı olmaya davet etmiştim. Şu ifadelerimi bir kere daha hatırlatmak istiyorum, zira ilgililer, muhataplar susmayı yeğlediler; “Değerli Okurlar, bugün bir nevi atıl durumda olan eski Devlet Hastanemizin durumuna da üzülüyorum.

O hastane için de emeklerim vardır.

Geçtiğimiz günlerde Esentepe’de kuruyan ağaçları yerinde tespit etmeye giderken, tepenin dibindeki eski hastanemizin bahçesini de gezmiştim.

Eski Devlet Hastanesi bahçesinin durumu içler acısıydı…

İnsanda biraz vicdan olur, hastane girişindeki ağaçlar kurumak üzereydi ve bazıları kurumuştu. Ağaçların çevresi deşilmemiş, otlara boğulmuştu.

Üniversite mi kim o hizmet binasından sorumluysa, onları vicdanlı olmaya davet ediyorum…

Yazıktır, günahtır. O bahçeler binbir emekle bugünlere geldi. Bu kadar bakımsız bırakmaya hakkınız var mı?

Kimse sizden hesap sormuyor diye, bakımsız mı bırakacaksınız?”

****

Bu eleştirilerimin arkasındayım. Ayrıca eski Devlet Hastanesi’nin, ‘Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ olarak dönüştürülmesini önermiş, 10 yıl önce bu taleple kamuoyunun karşısına çıkan dönemin Sağlık-Sen Batman şube başkanının basın açıklamasına da köşemde yer vermiştim.

Aradan günler geçiyor. İlgililer susmayı tercih ediyorlar…

Kötü bir şey yazmamıştım. Batman’ın, Batmanlıların iyiliğini istemiştim.

Susmakla ayıp etmiyor musunuz?

Hastane bahçesindeki ağaçlar için hiçbir emeğiniz yok, ama benim var…

O ağaçların, bahçenin kurumasına, kurumun viraneye dönüşmesine seyirci kalmamı beklemeyiniz…

****

TÜPRAŞ’IN CEVAP HAKKI!..
Batman eski Devlet Hastanesi ile ilgili yorumuma ilgililer sessiz kalıp susarken, söz konusu yazıma hiç beklemediğim bir yerden cevap geldi…

Merakta bırakmayayım, eski hastane ile ilgili yazıma; “TÜPRAŞ Kurumsal İletişim Müdürlüğü” tarafından bir açıklama geldi.

Doğrusu çok şaşırdım. Zira yazımın muhatabı TÜPRAŞ Rafinerisi değildi. Meğer söz konusu yazımda, Sağlık-Sen Batman Şube Başkanı’nın 10 yıl önceki basın açıklamasında, kentte astım, bronşit, KOAH ve Akciğer kanseri gibi hastalıkların arttığı, bunun için bir göğüs hastalıkları hastanesine ihtiyaç duyulduğuna işaret edilirken, hava kirliliği nedenlerine de dikkat çekilmiş ve TÜPRAŞ ile ilgili tek satırlık eleştiri yapılmıştı.

Bu tek satırlık eleştiri şöyleydi; “Bunun başlıca sebepleri arasında; TÜPRAŞ gibi bir sanayi kuruluşunun kurulduğu günden beri yaklaşık 60 yıldır filtre sistemi olmadan çalıştırılması.” http://www.batmancagdas.com/eski-devlet-hastanesi-makale,12880.html

TÜPRAŞ Kurumsal İletişim Müdürlüğü 10 yıl önceki durumla ilgili bu cümle içerisinde geçen eleştiriye yanıt vermiş, gazetemize basın açıklaması göndermiş. Tebrik etmek istiyorum. Bu köşede sayısız eleştirilerimle ilgili sayısız kurum susmayı tercih ederken, gösterilen bu duyarlılığı takdir etmek istiyorum.

Batman Çağdaş Gazetesi cevap hakkına saygılıdır. Bir satırlık eleştiri için normalde bir satırlık cevap hakkı vardır. Ancak ben müstear isimle, rumuzla yazdığım için Yazı İşleri Müdürümüz Sayın Arif Arslan’a hitaben yazılmış yazının tümüne köşemde yer vermek istiyorum. Belki burada eleştirdiğim diğer kurumlar, muhataplar biraz ders alır diye noktası ve virgülüne karışmadan bilginize sunuyorum:
“Sayın Arif Arslan, gazetenizin 6 Ağustos 2018 tarihli sayısının 3’üncü sayfasında Mereto 72 adlı köşede FERHAT imzasıyla yayınlanan “Eski Devlet Hastanesi” başlıklı yazıda yer alan Tüpraşla ilgili ifadelere ilişkin, yasal haklarımız saklı kalmak üzere aşağıdaki cevap ve düzeltme metnine ihtiyaç duyulmuştur. Tüpraş Batman Rafinerisinin tüm proseslerinde yakıt olarak doğalgaz kullanılmaktadır. Baca gazı emisyonları da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri” ile çevrim-içi olarak anlık takip edilmektedir. Hal böyleyken yazınızda yer verdiğiniz iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Şirketimizin itibarı ile uyuşmayan algı ve kanaat oluşturacak ifadelerin bilgilendirmemiz doğrultusunda düzeltilmesi için işbirliğinizi önemle rica ederiz. Saygılarımızla, Kurumsal İletişim Müdürlüğü.”

Tek satırlık açıklamaya bu kadar geniş cevap hakkını verdim. Keşke her kurum TÜPRAŞ gibi duyarlı olsaydı. O zaman bu kentte çok hayırlı gelişmeler olurdu. Şu kadarını belirteyim; hayatımda hep dürüst davrandım, TÜPRAŞ şirketinin itibarı ile uyuşmayan algı ve kanaat oluşturmaya yönelik de bir çabam asla olmadı. Benim ahlaki duruşum böyle bir şeyi kaldırmaz. 10 yıl önce bir kurum tarafından yapılmış açıklama olduğu açıktır. O zaman için filtre sisteminin olmadığı yolundaki eleştiriyi TÜPRAŞ gibi büyük bir kuruluş belgeleriyle açıklaması daha şık olurdu. 10 Yıl önce bu sistemin kurulduğuna dair belgeler varsa onları da köşemde yayınlamaya hazırım. Bugün için doğalgaza geçilmesi ve online izlenme ise güzel gelişmelerdir. Bu açıklama ile Batman kamuoyu belki rahatlamıştır. Kurumun duyarlılığının devamını dilerken, darısı diğer kurum yöneticilerinin başına diyorum…