Pazar günü kapalı spor salonunda yapılan Halkların Demokrasi Partisi 1. Olağan Kongresi birçok açıdan değerlendirilmesi gereken bir kongre oldu.
Yeni parti, yeni bir anlayış ve yeni bir yönetimle yeni bir başlangıca merhaba dedi.Parti yönetimine seçilen eşbaşkanlar Abdulbahri Karaağaç ve Rojda Sürücü ile birlikte yönetimde yer alan Şerif Yağız, Celal Anlayıcı, Gülbahar Kaya, Eyüp Yağız, Şükran Adsız, Nihat Nemcik, İlmiye Aratemur, Hüseyin Akman, Suzan Baytar, M. Şah Erimken ve Hasan Balık’a üstlendikleri görevde başarılar diliyoruz.
Parti kongresi yaklaşan seçimler nedeniyle de oldukça yoğun bir katılım ve ilgi gördü. Komşu illerden gelen misafirler kongre salonda yerlerini alırken Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk’ün kongreye katılması ilgiyi artıran başka bir neden olarak gösterilebilir. HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili Feleknaz Uca ile parti yöneticilerin katıldığı kapalı spor salonundaki kongrede izdiham yaşandı desek abartmış olmayız.
Ancak bizim ilgilimizi çeken kongrede verilen mesajlar oldu.
15 Dilde merhaba yazılı pankartlar altında gerçekleşen kongrede Yaşar Kemal minnetle anılırken Abdullah Öcalan’a özgürlük istekleri her tarafta göze çarpıyordu. Anadilin bir insan hakkı olduğu vurgusu yapılırken “Demokratik cumhuriyet, ortak vatan, Demokratik ulus” vurgusu dikkat çeken unsurlar oldu.
Sanırım üzerinde en fazla değerlendirme yapılması gereken konu da bu pankartta verilen mesajdır. Çünkü demokratik cumhuriyet vurgusu, ortak vatan vurgusu ve demokratik ulus vurgusu bugüne kadar getirilmekte olan bölücülük eleştirilerini silip atan bir anlayışın göstergesi olarak deklere edilmiş oluyor.
Ortak vatan vurgusu ile rejimin demokratikleştirilmesi ve her ulusun veya halkın hakkının verilerek tanınması ortaya çıkıyor.
Bu mesajları daha da önemli kılan ise bir gün önce Hükümet yetkilileri ile HDP İmralı heyetinin yapmış oldukları ortak basın açıklamasıdır. Burada Abdullah Öcalan’ın ağzından PKK’ ye Türkiye’de silahlı mücadelenin bitirilmesinin tartışılması için kongre toplatılması aktarılırken aslında cumhuriyet tarihinde de yeni bir perdenin açılması sağlanmış oldu.
Bu açıklama ve adımlardan sonra barış ve özgürlükler konusunda artık geri adım atmak mümkün olmayacaktır.
Demokratik bir cumhuriyeti yeniden inşa etmek ortak vatanda yaşamanın vazgeçilmez unsuru haline gelmiş oldu. Bu ortak vatan ve anlayış daha evvel “Türkiyelilik” olarak değişik kesimler ve kişiler tarafından dillendirilmişti.
Herkesin olan, herkesin kendini ifade edebileceği, herkesin özgür olarak düşüncelerini aktardığı, herkesin diğerini öteki olarak değil eşiti olarak gördüğü bir Türkiye umudu yeşermeye başlıyor.
Kürdünü, Arabını, Süryanisini, Romanını hor görmeyen bir ülke ve anlayış
Alevisini, Ezidisini, hıristiyanını, ateistini, müslümanının dışlamayan bir ülke ve anlayış
Herkesin sahip olduğu, herkesin vatanım ve rejimim diyebileceği bir Cumhuriyet…
HDP’nin kongresini bir bayram ve düğün alanına çeviren beklentiler işte bu beklentilerdi. Ölüm yerine yaşama olan özlem.
Tutsaklıkların yerini özgürlüklere bırakacağı beklentisi.
Elbette kongrede verilen başka mesajlar da vardı. Önümüzde bir seçim olduğuna göre bunu es geçmek mümkün değildi. Bu nedenle de HDP Batman 1. Olağan kongresine katılan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, çözüm süreci ile 7 Haziran seçimleri üzerinde durdu. Bir saat süreyle konuşan Demirtaş, Kobane’de yaşamını yitiren Batmanlı Mizgin ve yazar Yaşar Kemal’i rahmetle anıp sevenlerine başsağlığı dileğinde bulunurken, ölüm yıl dönümü nedeniyle Mele Mustafa Barzani’yi de unutmadıklarını söyledi. Herkesin gözünün çevrildiği HDP’nin umut haline geldiğini ifade eden Demirtaş; “Türk, Arap, Ezidi ve inancı ne olursa olsun, herkesin yanındayız. HDP sorunların çözüm adresi olmuş durumda. Bize inanan, bel ve bağlayanlara mahcup olmamak için çok çalışacağız” dedi. 
Silahları AKP’nin değil Kendilerinin susturacağını belirten Demirtaş barajdan medet umanları da sert bir dille eleştirmekten geri durmadı.
Kongrenin göze çarpan özelliklerini özetle şöyle sıralamak mümkün
-          Yeni eşbaşkanlar ve yönetim kurulu üyelerinin bir bölümü siyasi arenada yeni
-          HDP veya Kürt siyaseti temsilcisi parti ilk kez bir kamu alanında bir spor salonunda kongresini gerçekleştirdi(Batmanda)
-          Bugüne kadar yapılan en kalabalık il kongresi gerçekleştirilmiş oldu
-          Kongre düzenin sağlanması için azami gayret sarf edildi ve provokasyonlara izin verilmedi
-          Slogan atanda bayrak taşıyan da yüzünü saklamadı
-          Kongre coşkusundan olsa gerek aday adayları kendilerini gösteremedi
-          Salona damgasını vuran tek isim Abdullah Öcalan oldu
-          Barış ve ortak yaşam talepleri tam bir destek gördü
-          HDP bir Türkiye Partisi olabileceğini teyit etmeye çalıştı