Batman Belediyesi sanat çalışmalarını aralıksız sürdüren belediyelerden biri. Kentin ağır altyapı sorunlarının yanı sıra hemşerilerin kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarının sağlanması ve kültürün korunup ileriye taşınması için de büyük gayretler sarf ediliyor.

Bu çalışmalar kapsamında geleneksel hale getirilen festivaller var. Bu kültürel çalışmalarda aynı zamanda Hasankeyf’in korunması ve tanıtılması çalışmaları da eksik olmuyor elbet. Her yıl düzenlenen Hasankeyf Kültür ve sanat festivali bu çalışmaların başını çekiyor. Bir de geçen sene kuruluş çalışmaları tamamlanan Hasankeyf orkestrası faaliyetleri var.

Orkestra zaman zaman düzenlediği yurtiçi ve yurtdışı konserleri ile ilgi çekmeye başlayan ekiplerden biri. Kentte düzenlenen sanatsal etkinliklerde bu ekibin de katkıları var.

 Geçen hafta 6. Tiyatro günleri festivali düzenlendi. Bir hafta boyunca kentin tiyatro gruplarının yanı sıra dışarıdan gelen grupların da oyunlarını seyretme imkânı yakalandı. Sanat adına dolu dolu geçen bir haftaydı denilebilir. Üstelik havanın anormalliğine ve seçim çalışmalarını sıcaklığına rağmen. Bu çalışmanın finali Pazar akşamı Kültür merkezinde yapılan ve Hasankeyf orkestrası tarafında hazırlanan Keybanû müzikali ile yapıldı.

Etkinliğin içeriğine geçmeden seyircinin ilgisini aktarmak gerekiyor. Batmanın en büyük salonlarından biri şüphesiz Kültür Müdürlüğü salonudur.350 kişinin üzerinde kapasiteye sahip olan bir salonumuz ancak salon seyirciye yetmedi. Merdiven aralığı dahil bütün yerler ilgili bir seyirci topluluğu ile doldurulmuştu. Bu sanata olan duyarlılığın bir göstergesidir.

Kürtlerin organize ettiği bir Kürtçe müzikal dinlemek gerçekten gurur verici. Hem sanatsal anlamda, hem kültürel ve tarihsel anlamda hem de siyasal anlamda…

Sahne dekoru oyunun tarihsel motifine uygun düşünülmüştü. Kıyafetlerin de ilgi çektiğini belirtmek gerekiyor. İki kartal ile iki aslanın nöbetindeki iki sütun ile süslenmiş bir sahnede sunuldu müzikal. Konu Asur dönemi. Medya ülkesi, Babil ülkesi ve Urartu ülkesi…

Medya kralı Asur saldırılarını bertaraf etmek için kızını Babil kralına veriyor. Kızın diyalogu çok önemli kendini berdel olarak görüyor ama bu berdel Barış’ın berdelidir. Bu evlilik sayesinde Babil ile Med anlaşması gerçekleşir ve savaşta Asurlular karşısında zafer kazanılır. Lakin Keybanû dertli ve gamlıdır. Med ülkesindeki yeşilliğe hasret kalmıştır. Memleket özlemi çekmektedir. Derdini kocasına aktarır ve bu derde derman olsun diye ünlü Babil Bahçelerinin oluşturulması fermanı verilir.

Sonra oyun devam eder. Urartu kralı tarafından büyütülen Emedisa Şahmiran adlı kızın aşkı anlatılır. Kralın kızı için Van gölünden bir nehri Urartu ülkesinde dolaştırma fermanı hayata geçer. Yine bir aşk ve inanılmaz gücü ortaya çıkmıştır. Müzikalin bütün bu gelişmeleri Hasankeyf orkestrasının çok güzel müziği ve organizesi çerçevesinde gerçekleşti. Orkestra şefi Mizgin Tahir’in performansı oldukça iyiydi.

Sanırım bu etkinliğin birkaç kez ilimizde tekrarlanmasında büyük fayda vardır. Hem gözler hem kulaklar alıştıktan sonra birçok izleyici hikâyenin büyüsüne kendini o zaman kaptırmayı becerecektir. Kürtlerin birçoğu böyle bir çalışmayı yaşamlarında belki ilk kez izliyorlardır. Kolay değil nereden nereye…

Sahnede konuşma yapan Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir’in dediği gibi bizler daha birkaç yıl önce evlerde masal anlatıcıların sesini dinler onların anlattıklarından hayaller kurarak ancak bir şeyler tasarlayabiliyorduk. Bugün Müzikal izliyoruz. Üstelik Kürtçenin o ahenkli anlatımıyla bunu görüyoruz. Büyük sahnelerde, dekorlar içerisinde canlı ve müzik eşliğinde…

“Kurd û piskilêt,Zaza û cilet” denilen günlerden müzikal,tiyatro,orkestra dinletisi gerçekleştirilen günlere geldik. Bu çalışmalarda yerel yönetimlerin rolünü unutmamak gerekiyor. Çünkü bu çalışmalar için gerekli olan emeğin yanında bir de harcamaların sağlanması gerekiyor. Evet, şimdilerde sanatçılarımızın büyük özverileri ile bu çalışmalar gerçekleşiyor ancak vakti zamanı geldiğinde eminiz ki bu büyük emekleri veren sanatçılarımız da emeklerinin karşılığını hem maddi hem de manevi anlamda kazanacaklardır.

Bir sanatçı için çalışmasını bitirdikten sonra salondan kopan alkışların ne anlama geldiğini tahmin ediyoruz lakin bizim artık alkışların yanında bir de sanatçılarımızın mesleklerini icra etmeleri için gerekli olan sosyal imkânları da sağlamamızın ne kadar zorunlu olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Hasankeyf orkestrasını ve çalışmalarını sürdüren ekibini bir kez daha bize böyle bir sahnede böyle bir çalışmayı izlettirdikleri için teşekkür ediyoruz. Dileriz bu çalışmalar bu şekilde devam eder ve sanat buluşmalarımız artarak sürer. Eminiz ki ileriki zamanlarda ülke genelinde ses getiren bir orkestranın sahibi olacağız.