HAS Parti (Halkın Sesi Partisi) kurulduğu 1 Kasım 2010 tarihinden bu yana farklı bir bakış açısı ile ülke sorunlarına yöneldiğini göstermenin çabasını gösterirken aynı zamanda bu yenilikçi anlayışını kamuoyuyla paylaşma gayretinde.
Kuruluşunun birinci yıldönümünde partilerini ve bakış açılarını paylaşmak amacı ile ülke genelinde başlattıkları tanıtma faaliyetleri çerçevesinde cumartesi günü ilimizde de bir toplantı gerçekleştirdiler. STK ve basın mensupları ile yaptıkları toplantı iki bölümde gerçekleştirildi. Birinci bölümde basına açık olarak yapılan değerlendirmede konuşan genel Başkan yardımcısı Erol Erdoğan partisinin görüşlerini paylaşırken ikinci bölüm katılımcı STK temsilcileri ile kapalı olarak gerçekleştirildi. Bu toplantılarda elde edilen veriler genel merkezde değerlendirmeye tabi tutulacak.
Has parti il başkanı Av. Kenan Özoğlu’nun da katıldığı toplantıda ağırlıklı olarak üzerinde durulan üç konu oldu. Partinin kuruluş yıldönümünü çıkarırsak bizi ilgilendiren bölümler bölge sorunları ile Yeni anayasa çalışmaları konusundaki görüşlerdi.
Bu konularla ilgili olarak konuşan Genel Başkan yardımcısının mesajlarını satır aralarında gizli olduğunu belirtmek gerekir. Öncelikle belirttikleri konu anayasa değişikliğinden ziyade yeni bir anayasa kavramı üzerinde durduklarını vurgulamalarıydı. Bu vurgu ile 12 Eylül mantığı ile hazırlanmış olan Anayasanın zihniyeti ile birlikte atılmasını kastediyorlardı. Yeni anayasa konusunda altı ilke üzerinde hassasiyetlerinin bulunduğunu belirtirlerken bunlardan en önemlilerinin yeni hazırlanacak olan anayasanın;
Eşitlikçi
Özgürlükçü
Katılımcı
Sosyal adaletçi
Ve İnsan odaklı olması gerektiği konularıydı. Has Parti bu perspektifte hazırlanacak bir anayasanın Türkiye’nin sorunlarını çözümüne katkı sunacağını düşünmekte.
İkinci önemli konu ise Bölge sorunu olarak adlandırdıkları Kürt sorunu meselesiydi. Bir kere sorunun isimlendirilmesinden ziyade Bölge sorunu olarak algılanması veya isimlendirilmesi bakış açısı konusunda bir sınırlanmanın olduğunu gösterdiğini vurgulamak gerekir. Ancak buna rağmen düşündükleri çözüm modelinin ne olduğu merak konusudur. Has Parti Genel Başkan yardımcısı Sayın Erol Erdoğan sorunun dil boyutunun aşılması gerektiği kanaatinde olduklarını vurguladı. İngilizcenin çağdaşlık, Arapçanın dudak bükülen bir dil olarak algılandığı bir ortamda Kürtçeden söz etmenin mümkün olmadığını belirtti. Sümerce’nin okutulduğu bir ülkede Kürt dilinin yasak olmasının geçmişte kalması gerektiğini belirtti. Dil ile ilgili olarak ortaya koydukları anlayış ise “ Anadil ana sütü kadar helaldir” anlayışı. Ancak bu konuda üstlerine düşen görev konusunda bir açıklamada bulunmadılar.
Siyasal anlamda ise bölgesel özerklik yerine adem i merkeziyetçiliğe dayalı “il meclisleri” formülü ile meseleleri çözmek istediklerini vurguladılar. Buna göre var olan il genel meclisleri ile Belediye meclisleri kaldırılacak yerine il meclisi görev yapacak. İl ile ilgili bütün kararlar bu mecliste alınacak ve meclis seçilmişlerden ibaret olacak.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak HAS Parti AKP ile Erbakan ekolü arasında bir çizgide kendisine yer edinmek istiyor. Hazırlıksız yakalandığı genel seçimlerde istediğini bulamamış olmaları kendilerini daha da hırslandırmış görünüyor. Sağ kulvarda AKP’yi zorlayabilecek tek parti olarak görülüyor. Tabi seslerini tabana ulaştırabilirlerse.