Devlet sosyal yaşamın ihtiyacı olan tesisleri kamu adına yaparken önceliklerini de dikkate almak zorundadır. Hepimiz çok iyi bilmekteyiz ki Batmanda sosyal yaşamın acil ihtiyaçları içerisinde cami yapımı belki de son sırada bulunmaktadır. Bu yeni cami yapılmaması anlamına gelmez nitekim Gültepe mahallesinde yeni yapılan binaların içinde oturan vatandaşların dini Vecibelerini yerine getirmeleri için parkın yanına cami inşaatı neredeyse tamamlanmak üzere. Üstelik Sanayi Camii yakın olduğu halde. Demek ki ihtiyaç olunca herkesin desteği ve katkısı ile ibadethanelerimiz açılıyor.
Şimdi bu belirlemeden sonra gelelim üzerinde durmak istediğimiz konuya. Batmanın tarihi ile özdeş iki yeşil alanı bulunmaktadır. Bunlardan biri Kent merkezindeki Atatürk parkı diğeri ise Belediyenin kontrolünde bulunan ve aynı zamanda kente su veren depoların bulunduğu Esentepe alanı. Batman ve yeşil denilince, dinlenme ve piknik alanı denilince bu iki alanı anmadan geçmek mümkün değil.
Batmanın su ve yeşil alan ihtiyacı söz konusu olduğu dönemlerde yani elli yıl öncesinden bahsediyoruz. Şehrin epey dışında olan Esentepe alanı Batman Belediyesine tahsis edilmiş. Belediye de kendisine tahsis edilen bu alana hem kentin su ihtiyacını karşılayacak olan su depolarını yapmış hem de tepeyi baştanbaşa ağaçlandırmak suretiyle yeşil bir alan oluşturmuş. Daha sonraki dönemlerde de burası düzenlenerek halkın hafta sonlarında piknik yapmak için evinden çıkıp dinlendiği alan haline getirilmiş. Maddi imkânlar elverdikçe de buraya tesisler yapılmaya başlanmış. Belediye konukevi, Dengbejler evi, Yüzme havuzu ve bir ara düğün salonu olarak da kullanılan sosyal amaçlı tesis gibi.
Batman planlamaların dışında olağanüstü dönemlerin de etkisi ile olağanüstü bir şekilde büyümeye başlayınca önce Atatürk parkı sonra da Esentepe alanı kentin içinde kaldı. Bu gelişme herkesin gözünün bu alanlara çevrilmesine neden oldu.
Bundan bir süre önce yapılan inceleme, çalışma ve açıklama ile Esentepe alanının Belediyeye tahsis edildiği amacın dışında kullanıldığı gerekçesi ile tahsisin kaldırılması gündeme getirildi. Aslında buna tahsisin daraltılması da denilebilir. Bu çalışmadan yanlış anlamadıysak su depolarının bulunduğu bölüm dışında kalan alanlar Belediyeden alınacaktı. Belediye Başkanlığının bu konuda ihtirazları oldu, konu basına da yansıda ve bir sessizlik dönemine girildi. Sessizlikten bizim anladığımız konunu muhataplarının diyalogu girerek sorunu çözüme kavuşturmalarıydı ama anlaşılan öyle olmamış. Geçen gün gazetelere yansıyan durumu göre Belediyeye tahsis edilen alanın alınacak bölümü Müftülüğe tahsis edilmiş ve buraya cami yapılacakmış. Tesislerin boşaltılması ile ilgili de yazı yazılmış.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Kamuya ait bir kaynağın kamu idaresince kamu yararına kullanılmak üzere tahsis edilmesine ve şekline bir diyeceğimiz yok. Ancak Esentepe de yapılmak istenin olay biraz bu iyi niyetin dışında görünüyor.
Esentepe bu kentin orta ve fakir tabakasının ailesini alarak gidip dinlendiği, hafta sonunun geçirdiği, çocuklarının koşup oyunlar oynayıp eğlendiği bir dinlenme, gezi ve piknik alanı. Aynı zamanda kentin yeşil ve ağaçlık alanı. Burayı halkın kullanımından çıkarıp kamu idaresine tahsis etmek halka haksızlık olur.
İkincisi siyasi çekişmelerin ve mücadelenin yeşil alanlar, dini duygular ve cami üzerinden yapılmasını doğru bulmuyoruz. Herkes iyi bilmektedir ki Batman inanç konusunda Türkiye’nin sayılı illeri arasında yer almaktadır. Herkes çok iyi bilmektedir ki Batmanlıların yeşile olan Sevdaları vazgeçilmezdir. Bu nedenle bu iki temel kriteri kullanarak halkı karşı karşıya getirmenin de duyguları suiistimal etmeye çalışmanın da bir anlamı yok.
Üçüncüsü böylesi bir sosyal alanı dini vecibelerle sınırlandırılmış bir kamu idaresine tahsis etmek çelişki yaratmak ve çelişki üzerinden sosyal yaşama müdahale etmek anlamı taşır. Sosyal dinlenme ve piknik alanını Müftülüğe tahsis etmek orada hareket serbestliğini engellemek demektir bunun başka anlamı yok. Örneğin orada top oynayan bayanlar ile Müftülük çalışanlarının durumunu bir düşünün.
Dördüncüsü orada yapılacak böylesi bir düzenleme kentin sülietini değiştirecektir. Buna da kimsenin hakkı yok.
Denilebilir ki peki ihtiyaçlar ne olacak?
Müftülüğe illaki yer verilecekse buyurun eski devlet hastanesinin yerine tahsis edin. Esentepe yi de yeniden düzenleyerek gerekirse var olan binaları da kaldırarak tamamen sosyal yaşam alanına dönüştürün. Koşu parkurları, yürüyüş yolları, gibi düzenlemeler yapın ve yeşili koruyarak geliştirin. Cami yapacaksanız aynı yere cami yapın bari insanların gidip ibadet etme imkânı olsun aksi durumda Esentepenin tepesine yapılacak bir cami hem İmar kanunu açısından havaalanı güvenliği nedeniyle uygun olmayacak hem de bir protokol camii olacak ki bu da sanırım dinen de doğru bir tavır olmayacaktır.
Sonuç olarak böylesi durumlarda karar vermeden önce halkın görüşünü sormak gerekir. STK’ların ne düşündüğünü sormak gerekir. Yapılanın doğru olup olmadığına bakmak gerekir. Ben yaptım olacak mantığı düzgün bir yaklaşım değil. Evet Belediyenin bugüne kadar gerekli düzenlemeleri yapmaması veya eksiklikler yapması bir yanlıştır ancak burada eksiklik yapılmış veya prosedür hatası var diye kalkıp işin kökünü kazımaya çalışmak da her halde doğru bir yaklaşım olmaz
Esentepe konusu bir hassasiyettir.
Sayın Maliye Bakanımızdan, Milletvekillerimizden, Valimizden ve Belediye Başkanımızdan ricamız sorunu bir araya gelerek halkın talepleri doğrultusunda çözmeleridir. Esentepeyi, Esentepe olarak halka bırakmalarıdır. Gerekirse herkes tesisini geri çeksin ama kimse milleti kavga ortamına çekmesin!