Evvelki gece Eğitim camiasının güzide kurumu eğitim Sen’in 15.kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenen etkinlikteydi. Birer mum gibi erirken bile çevrelerini aydınlatan değerli öğretmenlerimizin örgütlü mücadelesinin merkezi haline gelen ve Türkiye sivil demokratik girişimi içerisindeki konumundan kimsenin şüphe duymadığı eğitim Sen’ nice mutlu yıllar…

Gecede günün anlam ve önemini belirten bir sinevizyon gösterildi.1914 tarihinde başlayıp günümüze kadar süren eğitim emekçilerinin demokrasi ve örgütlenme direnişleri anlatıldı. Sinevizyon gösterisinden sonra söz alan Eğitim Sen şube başkanı Selim Aratemur, Dünyada ve Türkiye de gelişen olaylara ilişkin geniş bir değerlendirmede bulundu. Gelinen süreçte sermaye sahiplerinin gittikçe sermayelerine sermaye katarken emekçilerin yoksullaştıklarını vurgulayan Aratemur, emeğin birleşerek ve birlikte hareket ederek mücadele etmesi gerektiği yönünde vurgulamalarda bulundu.

Gecede sivil toplum örgütleri, sendikalar, İnsan Hakları Derneği ve basın mensuplarının yanı sıra DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, DTP Belediye Başkan adayı Nejdet Atalay da katılım gösterenler arasındaydılar.

Gece katılım boyutu ve düzenleme boyutu ile eğitim sene yakışır bir etkinliğe sahne oldu diyebiliriz. Demokrasi ve emek mücadelesinde eğitim Sene nice başarılı yıllar diliyorum.

Bu arada toplumsal etkinliklerde polislerin görevlerini gerçekleştirmesine kimsenin itirazı yok ancak Sayın Emniyet Müdürümüz de takdir ederler ki polisin görevini yaparken masa masa dolaşarak etkinliklere katılanların resimlerini çekmesi çok da şık durmamaktadır. Gerek İHD etkinliğinde gerek Eğitim Sen etkinliğinde çekim yapılırken çok detay çalışıldığını bunun da güvenlik amaçlı çalışma alanını biraz zorladığını hatırlatalım istedik.

ÇEVREYE DUYARLILIK

Evvelki gün ve dün yakın dostumuz, meslektaşımız, çevre gönüllüsü ve bu konuda bütün Batmanlıların avukatlığını kabul ettikleri Ferhat arkadaşımız çevre konusuna yeterli duyarlılığı göstermediğimiz için haklı olarak kocaman bir eleştiride bulunmuştu.

Bilindiği gibi çevreye karşı duyarlı olmak ekolojik toplum bireylerinin birinci ve öncelikli konusudur. Çevreye duyarlılık konusunda çevreyi kirletenlerin güçlerine bakarak, ya da bu konuda yetkili olanların gerekli çalışmaları yapmamalarını kabullenmek elbette kabul edilebilir bir iş değil.

Yakılan kötü yakıt yüzünden akşamları nefes alamadığımızı hemen belirtelim. Çevre illere oranla Batman da son dönemde yaşanan yüksek kalp krizi geçirme etkenlerinin içinde hava kirliliği ile çevreye gerekli duyarlılığın gösterilmemesi olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Belediyeye ucu dokunuyor diye sudaki fenol oranını yüksekliğini saklayamayız. Devletin yüksek çıkarları nedeniyle bazı kurumların -ki bunlar TPAO; TÜPRAŞ; SHELL ve benzeri petrol arama ve çıkarma şirketleri oluyor- suyu kirletmelerine de seyirci kalacak halimiz yok. Çevreyi kim kirletiyor ve kim bu konuda üzerine düşen görevi yapmıyorsa lütfen gerekli duyarlılığı göstersin. Kendimizi petrol çıkarılan deveboyunlarının diplerine, Tüpraş kulelerine, Shell koruma demirlerine zincirlemek zorunda değiliz. Kimse de bizi buna mecbur etmemelidir. Temiz bir havada soluk alamayacaksak, temiz bir sudan su içmeyeceksek, kalp krizi geçirip öleceksek bu kadar pisipisine de ölmek gerekmez her halde. Allahu teala’nın verdiği bir canımız var o da kirli su ve havadan gidecek. Bize, çoluğumuza, çocuğumuza yazık değil mi değerli yöneticilerimiz.