Batman Barajı’ndan kentimizin Kuyubaşı arazilerine kadar cazibeli su hizmetini oldukça önemsiyorum.
Sadece bir kanal açılarak barajdan getirilen su ile binlerce dönüm kurak araziyi sulamak kentimiz için gerçekten önemli bir hizmettir.
Sol Sahil Sulama Kanalı’nın önemine dikkat çeken sayısız yorumlarım olmuştur.
SOL SAHİL SULAMA KANALI…
Kanalın ivedilikle hizmete sokulması,
boğulmaların önlenmesi için çevresinin tel örgülerle korunmaya alınması,
kent merkezi güzergahının ağaçlandırılarak piknik alanına çevrilmesi,
cazibeli suyu ile İluh deresinin temiz tutulmasının sağlanması,
kanalın sürekli temiz tutulması,
kent merkezinden temiz su akıtılarak görsel güzellik oluşturulması gibi nice önerilerim olmuştur.
Mesela ağaçlandırma yapıldı, tel örgüler çekildi. Ancak kanalın temizliği konusunda gereken duyarlılık bir türlü gösterilmedi…
Geçmiş yıllarda bu konuları dönemin Valileriyle konuşup, çözümleri tartışmışızdır.
Bir Valimiz, kent merkezinden geçen Sol Sahil Sulama Kanalı’nın muhtelif yerlerinde ‘cep havuzlar’ fikrini ortaya atmıştı…
Batmanlı çocukların, gençlerin yeterince yüzme havuzu bulunmadığı için Dicle Nehri ile Batman Çayı’na yüzmeye giderek boğuldukları gerçeğine işaret ederek, cep havuzların bir ihtiyacı karşılayacağı görüşünü savunuyordu.
Neden olmasın?
Ancak olmadı…
Çünkü koskoca kurum bir kanala sahip çıkamadı değil, çıkmadı…
DSİ’den söz ediyorum…
Maalesef Türkiye’nin her tarafında katrilyonluk bütçe ile hizmet veren DSİ, Batman’a hayat verebilecek hizmet için sorumlu davranmıyor…
GAYRETİME DOKUNUYOR…
Bakınız, Batman Sol Sahil Sulama Kanalı’na evsel atıklar, lağım suları aktı. Bir gün olsun DSİ bu konu ile ilgilenmedi…
Bu satırların acizane yazarı olarak halkımızın sağlığıyla ilgili olan duruma seyirci kalamadım…
Çünkü gayretim bunu kabul etmedi…
Kürdçe’de “Be xiret” (Gayretsiz) diye ağır bir söz vardır. Bu sözü çok önemseyen biriyim.
Memur-Sen toplu konutlarının çalışmayan kanalizasyon sistemi nedeniyle Sol Sahil Sulama kanalının kirletilmesine tepki gösterdim. Söz konusu kirliliği, mensubu bulunduğum Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin önemli gündem maddesi haline getirdim.
İlgilileri uyardık, iyi niyetle hareket ederek çözümünü istedik. Sorunu fotoğraflayarak Batman Kent Konseyi’ne taşıdık, sunum yaptık. İlgili olabileceğini düşündüğümüz bütün resmi kurumları çözüm için lağım sularının aktığı yere götürmüştük. Çare üretilmeyince eylem yapacak ve durumu protesto edecektik…
https://www.haberler.com/argunaga-400-milyon-liralik-sulama-kanalindan-4096253-haberi/
Evet, kanal ile bu kadar alakalıyım. DSİ ise yaptığı kanala sahip çıkmıyor.
En basitinden sulama kanalının temizliğini yapmıyor…
Gazetemizde geçtiğimiz günlerde yayımlanan habere bakalım: “Batman’ın gelişen semtlerinden Tilmerç, Çamlıtepe ve Aydınkonak içinden geçen sol sulama kanalındaki atıkların temizlenmemesi tartışmalara neden oluyor. DSİ’nin bahar mevsiminde periyodik olarak kanallarda sürdürdüğü temizliği bu yıl yapmamasına anlam veremeyen semt sakinleri, şöyle konuştular; “Kanalın etrafı atık dolu. Daha önce kanal etrafı temizlenmişti ama şimdi yine aynı manzaralar oluştu. Sulama kanalı bitişiğindeki arsalar yer yer domates ve biber tarlası dönüştürüldü. Kanallardaki atıklar yüzünden sivrisinek ile koku yüzünden evlerimizin pencerelerini açamayacak hale geldik. DSİ’nin sulama kanalına gerekli temizliği başlatmasını istiyoruz.”
Bu haber gayretime dokundu…
Katrilyonluk bütçeye, binlerce araca sahip DSİ, aylardır kirlenmiş bir kanalı temizleyemiyor mu?
Bu ne sorumsuzluk?
Kurum isterse kanalda bir tutam ot bile bırakmaz.
Neden temizlemeden su bastılar?
Bir kanalı temizlemek o kadar zor mu?
Ey DSİ yetkilileri kirlilikten geçilmeyen bir kanalın temizliğini yaptırmanız, bir aracı kanala indirmeniz çok zor muydu?
Bunu gayretim kaldırmıyor.
Bu kent ve içinde yaşayanların sağlığı için yapamayacağım şey yoktur…
Lütfen ivedilikle o kanalı temizletiniz…
Sağlıklı bir çevre için kamuoyu oluşturarak protesto hakkımızı kullanmaktan çekinmeyeceğimi özellikle hatırlatıyorum.
Duyarlı yöneticilerin olumlu açıklamalarını duymak dileğimle…
