(Dünden devam)

Geçtiğimiz hafta içerisinde Dicle EDAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel, Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, Dicle Elektrik Dağıtım Müdürü Yusuf Açar ve DEPSAŞ İl Müdürü Serhat Öztürk’ün katılımı ile gerçekleştirilen basın toplantısında enerji ile ilgili önemli açıklamalar yapılmıştı. Toplantıda verilen bilgiler önemliydi. Siz değerli okurlarıma biraz daha bilgi sunmak istiyorum.

Dünkü yazımda ülkenin genel enerji politikasının dünü ve bugünü ile ilgili görüşlerimi çok özetle sunmuştum. Dicle EDAŞ Genel Müdürü Sayın Murat Karagüzel, basın mensuplarının enerjiye bakış açıları ile kayıp ve kaçak ile ilgili görüşlerini öğrenmek istiyordu.

Ne yazık ki o toplantıda dünkü bakış açımı ifade etme olanağı bulamadım. Yemek faslı nedeniyle bilinçli olarak biraz gecikmeli gitmiştim. Gözlemlediğim kadarıyla gittiğimde herkes yemeğini yemişti.

Yemekten sonra başlayan sunumda, sinevizyon gösterimi yapılarak genel bilgiler veriliyordu. Ancak uzun uzadıya yapılan sunumdan sonra sıra basın mensuplarının soru-cevap bölümüne gelince meslektaşlarımız yavaş yavaş ayrılacaktı…

Aslında pek çok toplantıda bu yapılıyor ve doğrusu bu beni çok rahatsız ediyor. Madem yemekli basın toplantısına katılıyoruz, sonuna kadar dinlememiz gerekiyor ki bu nezaketin de gereğidir.

O nedenle bundan sonra yemekli basın toplantısı yapacak her kurum, kuruluş ve önemli şahsiyetlere öneri sunmak istiyorum; Önce basın toplantısını düzenleyip, varsa sunumunuzu yapın, soru ve cevap bölümünü de bitirdikten sonra yemeğe başlayın!..

SORU VE CEVAPLAR…

Değerli Okurlar, Dicle EDAŞ Genel Müdürü’nün yaptığı açıklamalar üzerine kafama takılan soruları sordum. Basın mensupları arkadaşlarımızın çoğu kalktığı için uzatmak istememiştim ama sorulması gereken sorular vardı.

Sunum sırasında konuşan Genel Müdür, Dicle EDAŞ sorumluluk sahasındaki (Batman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt ve Şırnak) tarla sulamalarında tahsilattan söz edilirken, enerji bedelinin yüzde 65’inin çiftçilerden alınmadığını söyleyecekti. Yüzde 35 tahsilat yapılıyormuş.

Hiçbir meslektaşımın dikkatini çekmeyen bu açıklama üzerine şu mealde soru sormuştum: “Üretilen enerji ülkenin önemli değeridir. Şebeke kayıplarının ve kaçakların faturasını hepimiz ödüyoruz. Hatta kaçak elektrik kullanmayan dürüst vatandaşların faturalarına ekleniyor. Hal böyle iken üretilen enerji bedelinin sadece yüzde 35’inin tahsil edilmesi, faturanın yoksul vatandaşlara çıkarılması anlamına gelmez mi? EPDK’nın böyle bir kararı var mı? Yoksa şirketinizin aldığı bir karar mı? Bu konuda bizleri aydınlatsanız iyi olacak.”

Bu sorum üzerine cevap veren Sayın Karagüzel, EPDK’nın böyle bir kararının olmadığını söyledi ve tam not almadım ama şöyle cevap verdi: “EPDK enerjinin herkese eşit sunulması gerektiğini söylüyor. Çiftçilerden yoğun talep gelince biz şirket olarak inisiyatif aldık ve yüzde 65 yerine yüzde 35 tahsilat kararı aldık. Kaçak elektriği azaltma adına bir çalışmadır. Bunu EPDK’ya sunacak ve resmiyet kazanmasına çalışacağız.”

Böyle hatırlıyorum. İfadelerimde yanlışlık varsa, yapılacak açıklamaya köşemde yer vereceğim.

Bu bana çok doğru bir karar gibi gelmedi. Önce yasalara uymayıp, yasayı kendimize uydurma gibi bir anlama geliyor…

Zaten yaz aylarında bölgedeki enerji dalgalanmalarının en büyük nedeni tarımdaki sulamadır. Yoğun şekilde kaçak elektrikle yapılan arazi sulamalarının önüne geçmek için bu yöntemi doğru bulmuyorum.

Neden mi?

Zira Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin gibi kentlerde özellikle toprak ağaları olmasa bile, çoğu varlıklı aileler tarım arazileri sahibidir. Onlara düşük ücretle elektrik verileceğine, nice yetimler, perişan aileler, evlerinde çalışacak kimseleri bulunmayan nice yoksullar için bir indirim cihetine gidilsin diye acizane öneri sunmak istiyorum…

Binlerce aboneye özel otomatik sayaç okuma cihazının verildiği yolundaki açıklama üzerine, “Vatandaşlardan bizlere gelen şikayetler var. Dicle EDAŞ’ın dağıttığı sayaçlar diğerlerine nazaran fazla yazıyor şeklindeki iddialar var” diye soru sorup, böyle bir durumun olup olmadığını sordum. Böyle bir durumun olmadığını ifade ettiler.

Basın toplantısında söz alırken, Dicle EDAŞ’ın Batman özelindeki güzel çalışmalarına da dikkat çekmiştim. Gerçekten de alt yapıyı güçlendirme adına olumlu çalışmalar var. Bazı semtlerde elektrik hatları yer altına çekildi. Buna dikkat çekerken, köylerdeki ağaç direkleri konusunda da soru sordum.

AĞAÇ DİREKLER NORMAL KABUL EDİLEMEZ…

Örnek olarak Sason ilçemizin dağlık alandaki köylerine merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde, 1984 yılında enerji verildiğini, hala o direklerin kullanıldığını söyledim ve “Kent merkezlerinde ciddi yatırımlar yapıyorsunuz. Köylülerin elektrikleri sürekli kesiliyor, ağaç direkler devriliyor ve şebeke kaybına neden oluyor. O hizmeti ne zaman köylere götüreceksiniz?” diye soru sordum.

Genel Müdür, soruma cevap verirken, kent merkezindeki olumlu çalışmalarından söz ettiğim için teşekkür ederken, ağaç direklerin şebeke kaybı yapmadığını söyledi. Yatırımlarının sürdüğünü sözlerine ekledi.

Ağaç direkler geri kalmışlığın göstergesidir. Genel Müdürden, “Evet, iyi bir yatırım yapıyoruz. Eğer hala köylerimiz 1984 yılından kalma ağaç direkler kullanıyorsa, bu bizim eksikliğimizdir” diye cümle duymak isterdim.

Sayın Genel Müdürün enerji ile ilgili bazı ifadelerini de bilginize sunmak istiyorum ki kuruma haksızlık yapmış olmayayım. İşte o konuşmasından basına da düşen bazı ifadeleri: “2013 yılında şirketi devraldıklarında 19 Milyar elektrik tüketimi söz konusuyken, 2017 yılını ise 22 Milyar 500 kw saatle kapattıklarını belirten Karagüzel ‘Tüketim artışı söz konusu. Devir aldığımızda yüzde 76’larda olan kayıp kaçak oranımızı bu yıl yüzde 65 ile kapatıyoruz. En fazla işçi istihdam eden şirket olduklarını belirten Karagüzel ‘Devraldığımızda şirketimizde 3 bin 380 personel çalışıyordu. Şimdi ise 5 Bin 750 personel ile bölgede en fazla istihdam yaratan şirket olma özelliğine sahibiz’ dedi. 2016 yılı sonunda Dicle Bölgesinin yüzde 67.88 kayıp kaçağı var iken, Türkiye genelinin yüzde 15.6 kaçak kayıbı olduğunu belirten Karagüzel ‘Ülke geneli gerçekleşen kayıp kaçağın 3’te 1’i, bölgemizdeki kayıp kaçaktan oluşuyor’ dedi. 580 bin nüfuslu Batman’da 177 bin abonemiz bulunmaktadır. 2013 yılında tüketim 1580 kilowattan 1840 kilovata çıkmış durumdadır. Kaçak oranı %77’lerden %65 civarına inmiştir. Bu da Batman için sevindirici bir durumdur. 2 bin civarındaki trafolarla 550 çalışanımızla hizmet vermekteyiz. 2017 yılında Batman’a 315 milyon TL’lik yatırım yaptık. Merkez ile ilçelerde ve köylerde aydınlatma çalışmaları trafo değişimleri, kırsalda enerji hatları, Batman merkezde yer altı çalışmalarımız devam ediyor. Sahada çok ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Batman ilinde 69 milyon alacağımız var. İki ilçe belediyesi ile mesken aboneler ve içme suyu şebekelerinde toplam 69 milyon TL alacağımız var’ dedi.”

Dicle EDAŞ ve enerji problemleri ile ilgili olarak yapacağım bilgilendirmeye noktayı koyuyorum. Bu kentin sakinlerinin de kesintisiz enerjiye ulaşmasını dilerim.