Dünden devam

 

Batman-Diyarbakır arasındaki demiryolu hizmetine, istasyon ve ara duraklardaki virane binalara dikkat çeken yazılarım ve gazetemizde yer alan konuyla alakalı haberler bir kamuoyu oluşturmuştu.

O dönemde yerel basında yer alan tüm kent sorunlarına en duyarlı Milletvekili Sayın Mehmet Emin Ekmen idi. Mevsimlik işçiler meselesini gündeme taşındığında ve Mazlumder Batman şubemiz tarafından rapor halinde kamuoyuna sunulduğunda soruna yine Sayın Ekmen duyarlılık göstermiş, girişimleri üzerine Başbakanlık ve bazı bakanlıklar genelgeler yayımlamıştı.

Demiryolu hizmetini sorgulayan ve eleştiren yazılarımı Haziran 2009’da TCDD Genel Müdürlüğüne gönderen Ekmen’in girişimleri üzerine dönemin genel müdürü Sayın Süleyman Karaman’ı harekete geçirmişti. Cer Dairesi ve Yol Dairesi Başkanları imzasıyla yazıma cevap olmak üzere gazetemize bakım/onarımla ilgili bilgi içerikli yazı/rapor ve Batman, Bismil ile Beşiri istasyonlarında yapılan değişiklikleri, yenilikleri içeren fotoğraf albümü gönderilmişti.

Saygıdeğer Okurlar, o tarihte yazıma verilen cevapta 2010 yılında klimalı vagon, 2015 yılına kadar da 1940’lı yıllardan kalma hatları değiştirme vaadinde bulunulmuştu…

O yazıdan öğrendiğim bilgiye göre 1940 yılında yapımına başlanan ve 4 yıl sonrasında bitirilen Diyarbakır-Kurtalan demiryolu hattının toplam uzunluğunun 159 kilometre imiş…

Teknolojinin yeterince gelişmediği bir zaman diliminde Diyarbakır-Kurtalan demiryolu hattı 4 yıl gibi kısa sürede bitirilip hizmete alınıyor. Bu hattın bakım ve onarımı için ise 6 yıllık bir zaman süreci veriliyor…

HAKKIMIZI İSTEMESİNİ BİLELİM…

O dönemin Yol Dairesi Başkanı Sayın Ferhat Demirtaş, söz konusu hattın yol yenilemesinin 2013-2015 yılları arasını kapsayan 2. üç yıllık yatırım programı döneminde yapılmasının planlandığını ifade etmişti, Batman Gar Müdürümüz Sayın Halil Saruhan’ın açıklamasından öğreniyoruz ki tren raylarının yenilenmesi bitmiş.

Klimasız trenlerde yolculuk yapan halkımızın durumuna da şöyle dikkat çekmiştim: “Vagonlarda insanlarımız pişiyor... Nüfus yoğunluğunu dikkate alarak daha çok hız yapan, daha iyi donanımlı trenleri haydi Konya, Eskişehir gibi kentlerin hizmetine soktunuz. Bari gölgede 45 dereceyi bulan sıcakları da dikkate alarak klimalı tren önceliğini bizlere sunmanız gerekmez miydi?” Bu eleştirime cevap veren dönemin CER Dairesi Başkanı Sayın Turgut Kumaş’ın ifadesi şöyleydi: “Klima modernizasyonu projesi kapsamında klimalı vagon sayımızın programdaki hedefe ulaşması ile birlikte halen klimasız vagonlarla teşkil edilen, Güney Ekspresi ve Diyarbakır-Kurtalan arasında çalışan karma treninde, 2010 yılından itibaren klimalı vagonlarla teşkil edilmesi sağlanacaktır.”  Verilen sözün tutulup tutulmadığını gerçekten bilmiyorum.

Geçmişe atıfta bulunan yazımla amacımın üzüm yemek olduğunu, bağcı dövme gibi bir niyetimin olamayacağını özellikle ifade etmek isterim. Yapılan her hayırlı çalışmayı desteklemeyi görev biliyorum.

Evet, TCDD Daire başkan Yardımcısı Sayın İsmail Yüksel ve Şube Müdürü Sayın Vecdi Gürbüz’ün imzasını taşıyan raporu hatırlatmak istiyorum. Şu ifadeler yazıma verilen cevabi rapordan: “Gar ve istasyonların güzelleştirilmesi çalışmaları kapsamında bu yerlerin sadece trene inip binilen binalar olmaktan çıkarılıp sürekli kullanılan yaşam ve cazibe merkezleri olması, kötü görünüm arz eden yapı ve tesislerin modern bir görünüme kavuşturulması, kentlerin çekim merkezleri olan gar ve istasyon yapılarının yıllarca yatırım yapılmaması nedeni ile yitirdikleri bu özelliklerinin yeniden elde edilmesi için gar ve istasyonların görüntüsünü güzelleştirmek ve yeni bir imaj ile TCDD prestijini yeniden kazandırmak ve bunun sürekliliğini sağlamak için yeni kararlar alınmıştır.  Bu kapsamda Türkiye genelinde 1-7 Bölge Müdürlükleri mıntıkalarında bulunan tüm gar, istasyon, duraklar, teknik elemanlarca mahallinde gezilerek incelemeler yapılmış olup raporlar düzenlenmiştir. Bu raporlar doğrultusunda, Bütçe ve Yatırım imkanları ölçüsünde 347 yerin (Gar, İstasyon, durak) bakım-onarımları ve kurumsal kimlik çalışmaları 2008 yılı sonu itibariyle tamamlanmıştır. Bu bağlamda Diyarbakır-Kurtalan hattında Bismil, Çöltepe, Batman, Beşiri ve Kurtalan Gar ve istasyonların bakım-onarımları ve kurumsal kimlik çalışmaları yapılmıştır. Ancak çevre koşulları, hava şartları v.s. nedenlerle Sinan, Çöltepe, Ulam gibi yerlerin bakımsız hale geldiği görülmüştür. Sinan, Çöltepe ve Batman istasyonları yeniden ele alınarak bakım-onarımları  ve çevre düzenlemeleri 2009 yılı Ekim ayı sonuna kadar yapılacaktır. Ulam durak binası hasarlı olup yeniden incelenecektir.”

Bu raporun gereğinin yapılıp yapılmadığı konusunda yeterli bilgi sahibi değilim. Gar Müdürümüz hangi çalışmaların yapıldığı konusunda bizi, dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirse sevineceğim.

Batman Gar Müdürlüğü’nde çevre düzenlemesi ve boya gibi kimi çalışmalar yapıldı, bir revizyon gerçekleşti. Ancak lojmanlar için bir çalışma yapılmadı…

Bu kentin sahipsizliği nedeniyle Batman’daki atölye başka kente taşındı…

Bazı yerlerde yüksek hızlı trenler sefere konuluyor, bizde ise saatte 30-40 KM hız yapan trenler hizmette bırakılıyorsa, hakkımızı savunmasını bilmeliyiz. Sekiz yıl önce “Saatte 260 kilometre hız yapabilen hızlı trenlerin aksine, Diyarbakır-Kurtalan arasında sefer yapan tren ve eksperlerin hızı 30-40 kilometre ise, varın siz düşünün bize yapılan haksızlığı ve sahipsizliğimizi…” diye boşuna tepki göstermemiştim. Şimdi rayların değişimi ile 70 KM hıza ulaşmışız.  Hizmette eksiklik varsa, hakkımızı aramadığımız içindir diye düşünüyorum.

Batman halkı olarak hakkımızı aramasını bilmeliyiz. Geri kalmışlığın en önemli nedeni, kentimizi sahiplenmememizdir. Hükümet, il yöneticileri ve Milletvekilleri ile kurum ve kuruluşlar, el birliğiyle daha iyi hizmetler için gereken duyarlılığı gösterelim. Daha güzel yarınlar istiyorsak tabi…