Hasankeyf, bir kere daha ülke gündemine geldi. Danıştay, Hasankeyf’teki tarihi eserlerin taşınması için DSİ tarafından yapılan ihale anlaşmasını iptal etti… Danıştay, ülkemizde en üst yargı organlarından birisidir. Basit meseleler için ihale iptal kararlarını verebilecek bir mahkeme olduğunu sanmıyorum… Danıştay kararı ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ne yaptı?

Bakanlık, iptal edilen ihale

ile ilgili soruşturma başlattı…

Konu ile ilgili gelişmeleri yaygın

medyanın haberlerinden öğrendik.

İlgili haberin konumuzla ilgili spotuna bakalım: “Batman'ın Ilısu Baraj Gölü altında kalacak tarihi ilçesinde Hasankeyf'teki tarihi eserlerin taşınması için DSİ yaptığı ihale Danıştay tarafından iptal edildi. Eserlerin birçoğu taşınırken, iptal edilen ihaleyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturma başlattı.”

http://www.karar.com/guncel-haberler/hasankeyf-tasima-ihalesi-iptal-edildi-bakanlik-sorusturma-acti

İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA!..

Kapalı kapılar ardından nelerin olup bittiğini bilmiyorum. Batman kamuoyu da bilmiyor…

Neden?

Yaygın medyadaki haberlere göre tarihi eserlerin taşınması ihalesine katılan bir firmanın girişimleriyle Danıştay 13. İdaresi böyle bir karar verdi.

Danıştay, ne zaman karar veriyor?

Taşınma işlemlerinin yüzde 90 bitirilmesinden sonra. İşte o haberden kısa bir alıntı: “Diğer yandan hem dava hem de soruşturma konusu ihaleyle ilgili işlemlerin yüzde 90'dan fazlası tamamlandı. Bu süreçte ihaleyi alan firma tarafından Hasankeyf'teki Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi, Hasankeyf Kalesi Orta Kapı taşındı. Ayrıca yine DSİ Genel Müdürlüğü'nün Hasankeyf'teki eserlerin taşınma işlemi için gerçekleştirdiği diğer ihaleler ile Kızlar Camii, Süleyman Han Camii, El-Rızk Camii, Koç Camii gibi eserlerden bazıları taşınırken, bazılarının da taşıma hazırlıkları sürüyor.”

lll

Haber böyle…

‘Geciken adalet, adaletsizliğin taa kendisidir’ diye bir söz vardır. Taşınma işlemi bitecek, yeni ihale iptal edilecek öyle mi?

Yüksek yargının kararıdır. Kendilerine ulaşan bilgi ve belgeler nelerdir bilmediğimizden Danıştay’ın kararı hakkında değerlendirme yapmanın doğru olmayacağına inanıyorum. Tarafları suçlayacak bir kanıta, somut bilgi ve belgelere sahip değilim. O nedenle bu konuda suçlayıcı mahiyette bir yorum yapmayacağım Danıştay kararının ve açılan soruşturmaların sonuçlarını beklemek durumundayız. Bakalım ne tür sonuçlar doğuracak. Sonuçlar kamuoyu ile paylaşılacak mı, o da bir muamma…

Bugüne kadar şeffaflığa tanık olmadık. Soruşturma sonuçları için de beklemekten başka çare yoktur. Zaman en büyük müfessirdir…

lll

Evet, hiçbir yerel sorun, problem, mesele Hasankeyf kadar uzun yıllar boyunca Batman ve ülke kamuoyunu meşgul etmedi…

Lehte ve aleyhteki bütün görüşler, gösterilen tepkiler, yapılan yürüyüşler, Avrupa Konsorsiyumlarının müdahil olması ve alandan çekilmeleri, sempozyumlar, paneller, konferanslar vs sonucu değiştirmedi…

Ilısu Baraj Projesi artık

son aşamaya geldi…

Baraj, su tutma aşamasına gelip, tarihi eserlerin taşınması için trilyonlar harcanırken, Danıştay, ihaleyi iptal ediyor. Danıştay’dan beklediğim; Hasankeyf’teki tarihi eserlerin taşınması, kale, mağaralar üzerindeki tasarruflar, yüksek duvarların inşası, mağaraların beton harçla doldurulmasının nasıl bir koruma sağlayacağı konusunda karar alan ‘Bilim Kurulu’ hakkında da karar vermesiydi…

Kaç kez uyardım, şu değerlendirmeme mesela yanıt verilmedi: Şimdi su tutma aşamasına gelinmiş, tehlike arz ediyor diye trilyonlar harcanıp taşlar düşürülüyor, kayalar patlatılıyor?

Örneğin bahse konu dolgu işlemi için Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu veyahut herhangi bir bilim kurulunun aldığı karar var mı?

Batman kamuoyunun karşısına çıkıp, nehir yatağına yüzlerce kamyon taş yığılması hakkında açıklama yapan bir DSİ yetkilisini gördünüz mü, duydunuz mu?

Ben duymadım ve

açıklamalarını görmedim.

Varsa lütfen tarafıma da

ulaştırsınlar ki köşemde yer vereyim.

Hangi kurul karar almış, hangi bilim insanı böyle bir kararın altına imzasını atmış, bilmek bizim ve kamuoyunun hakkıdır…

Mağaralar dolduruluyormuş. Bunun için trilyonlar harcanıyormuş. Hangi bilim insanları böyle bir karar almış, bunun koruma sağlayacağının garantisini vermiş?

Bunları sormak suç değildir. Aksine her vatanseverin sorması gereken sorulardır.

Kimse sorularımızı, yapıcı, iyi niyetli değerlendirmelerimi dikkate almadı.

Bakalım, Danıştay’ın kararı ve soruşturma sonuçları ne gibi sonuçlar doğuracak.

Dileğim adaletin yerini bulmasıdır.

Adalete olan güven sarsılmış olsa bile.