İnsan yaşamında en basit ve en belirgin şeydir çizgi. Yaşamdaki anlamı, oluşturulması kadar basit değildir yani iki noktanın birleştirilmesi ile sona eren şekli yapıdan ibaret değil. Daha fazla ve daha yüklü anlamlarla doludur.
Hayat çizgisi
Sınır çizgisi
Kader çizgisi
Yol çizgisi
Satır çizgisi
Kırmızı çizgiler
Sarı çizgiler
Yeşil çizgiler
İrdelendiğinde yaşamımızın bu çizgilerden ibaret olduğunu anlamamız çok da uzun sürmüyor.
Siyasetin kırmızı çizgilerinden, sınırların çizgilerine ve normal yaşamın yeşil çizgilerine varmak pek kolay olmuyor. Bu çizgileri ya biz çizeriz ya da başkalarının çizmesine neden olup onların çizdiklerine de kaderimiz deriz.
Aslında bütün yaşamımız kırmızı ve yeşil çizgiler arasında gidip gelmekten ibarettir. Bir kısmını kendimizin çizdiği diğerlerini de çevremizdekilerin belirledikleri çizgiler. Bütün maharet renklerle oynadığımız gibi bu çizgilerle oynayıp yerlerine ve renklerine değiştirmekten ibaret.
Öyle ya ülkenin kırmızı çizgileri ile
Yaşamın kırmızı çizgileri ile
Geleneklerin kırmızı çizgileri ile
İnançların kırmızı çizgileri ile yaşamak durumunda kalan ve yeşil yeşil gitmek zorunda olan insanlar değil miyiz?
Kırmızı çizgi sınırda olan ve sürekli savaşımın verilmesi gereken çizgidir. Anıldığında, duyulduğunda akla gelen ilk olgu tehlikedir. Hastanede de böyle yaşamda da böyle kırmızı çizgi her zaman tehlikelidir. Riskli bölgelerde gezinenlerin yeri sarı çizgilerdir. Durmaya da gitmeye de müsait bir konumdur bu. Hava durumuna göre değişken, çıkar ve güce göre şekillenen bölgeler, ha deyince kırmızılaşabilen, ne oluyor dediğinde yeşile çalan bukalemun bölgesi gibi.
Bir inziva ve sessizlik bölgesi mi istersiniz; doğanın rengiyle bütünleşen yeşil çizgide yürümelisiniz. İtaatkâr, kural ve nizamdan çıkmayan, kararın uygulayıcısı zararsız bir mahlûkat olursunuz o zaman.
Tabi beyaz çizgileri de unutmamak lazım. Siyah üzerine çizilmiş beyaz çizgiler de yaşamda oldukça önemli yer tutarlar. Tıpkı Trafikte kullanıldığı gibi. Yolun sonunu, kenarını, durma noktasını gösteren çizgiler bunlar. İhlal edildiğinde beyazlığın aniden kırmızıya dönüştüğü alanlar bunlar. Yaşamda da aynısını yaşıyoruz zaten. Bir anlık dalgınlık, bir anlık hata beyaz çizgiye bir anlık uymama yaşamı birden kırmızılaştırıyor.
Çizgiler bireyler için,
Aileler için
Ülkeler için
Ve dünya için oldukça önemli varlıklar. Değerlerinin farkında olmadığımız, oluşturulmalarındaki basitlik nedeniyle çizmede zorlanmadığımız ancak yaşamımızın belirleyici konumundaki varlıklardı onlar.
Ülkemizin,
Ailemizin,
Bölgemizin,
Ve yaşamımızın belirleyici olan çizgilerdir.
Bu nedenle tasarımcılar, Stratejistler, siyasetçilere dikkat etmek gerekiyor. Her biri başka alanda çizdiği çizgilerle yaşamımızı şekillendiriyor. Onların çizgilerine müdahale edemiyorsak bile o çizgilerin rengi konusunda belirleyici olmaya çabalamamız gerekir. Yaşamımızı kırmızı çizgilerle sınırlandırmalarına müsaade etmemek gerekir. Çünkü Gelenekler adına, inançlar adına, ülkeler adına ve yaşam adına çizdikleri her kırmızı çizgi yaşamı daha da zorlaştırıyor.