Mübarek Ramazan bayramını idrak etme zamanı. Bayramlar yapıları gereği barışma vesilesi olarak kullanılan günler ve zamanlar.

Bu nedenle;

Kırgınların,

Küskünlüklerin

Haksızlıkların bir tarafa bırakılarak barışın ve kardeşliğin egemen kılındığı bir ortama dönüş için bir fırsat olarak kullanmak durumundayız bu bayram günlerini.

Bu yıl Ramazan ayını toplumun büyük çoğunluğunun isteklerinin, talep ve tasviplerinin dışında savaş içerisinde, çatışma içerisinde geçirmek zorunda kaldık.

Bir kez daha tekrarlamak gerekiyor ki bu çatışma ve savaş halkın tasvip ettiği bir yöntem ve metot değil. Bizi yönetenlerin sorunları çözme konusundaki becerileri ile ilgili bir durumdur.

Eğer bir ülkede veya ortamda bir sorunu çözmek ile görevli olan kesimler veya kişiler kendi konumlarını unutup sorunun tarafı haline gelirlerse işte böyle kaotik ortamların doğması da sıradan olur.

Ülkemiz ne yazık ki bu günlerde en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Bakmayın televizyon ekranlarında bize yansıtılan tablolara, gerçekler hiç de öyle anlatıldığı gibi değil. Her gün memleketin değişik bölgelerinde yaşayan ailelerin ocaklarına ateş düşmektedir. Binlerce gencecik insanımız yok yere kendi topraklarında canlarından olmaktadır. Yas ve gözyaşı insanların kaderi haline getirilmek isteniyor.

Biz ve bu halklar bunu hak etmiyor.

Her halkın, milletin, insanın olduğu gibi bizim de dini, milli, mahalli gelenek, görenek, inançlarımız var. Bütün bu yaşam tarzlarının temelinde barış, sevgi, saygı, adalet anlayışları bulunmaktadır.

Bir yandan aynı ülkenin vatandaşları

Aynı dinin mensupları

Aynı tarihin mirasçıları

Aynı kaderin yolcuları olacağız

Öte yandan kendi aramızdaki hak ve hukuk meselelerimizi birbirimizi öldürerek, yerinden ederek, ötekileştirerek, düşman haline getirerek güç ve baskı ile çözmeye çalışacağız?

Böyle bir çelişki ancak bizde ve bizim coğrafyamızda olabilecek bir durumdur.

Her bayram geldiğinde büyüklerimiz ev ziyaretleri konusunda bizleri uyarır ve bayramda komşu ile küskünlerle, arkadaşlarla olan ilişkiler için temiz bir sayfanın açılması gerektiğini hatırlatırlardı. Eğer gizliden gizliye bile olsa birine küskünlüğümüz var ise onu affetmemiz gerektiği hatırlatılır aksi durumda günaha gireceğimiz önemle hatırlatılırdı.

Biz de bunun doğruluğuna inanır ve küstüğümüz arkadaşlarımız var ise onlarla barışır büyüklerin de gider ellerinden öper şekerlerimizi toplardık. Düşmanlıkların ve küskünlüklerin bitmesi ile birlikte bir araya akranlarımız ile toplanır şekerler üzerine oyunlar oynardık.

Şimdi çocukluğumuzda bize öğütler veren, barışmamızın zorunluluğunu hatırlatan, bunu yapmadığımızda günaha gireceğimizi söyleyen büyüklerimizden aynı tavırları sergilemelerini bekleme zamanı. Bizler bu ülkenin yurttaşları olarak etnik ve dini inancımız ne olursa olsun devleti yönetenlerden bayramın da yüzü hürmetine barışmalarını, küskünlükleri gidermelerini, çatışmaları durdurmalarını ve bir araya gelerek sorunları konuşarak çözmelerini talep etmekteyiz.

İzledikleri politikalar nedeniyle etrafın bir günde güllük gülistanlık olmayacağını bilmekteyiz lakin yanlışın neresinden dönülürse kardır mantığı ile en azından acılarımıza yeni acılar eklemeden bir noktada durmasını bilmeliyiz. Bu duygularla herkesin ramazan bayramını kutlar bu bayramın kardeşliğin pekişmesine yardımcı olmasını dileriz.

Çocuklar için de bir dileğimiz var elbet. Eskiden bugün bayram erken kalkın çocuklar denilirdi. Hatta bu konu ile ilgili olarak şarkılar da yapılmıştı. Bizde duaları kabul edilir diye şu istekte bulunuyoruz. Bu gün bayram erken kalkın çocuklar ve göğe bakıp dua edin ülkemize, halklarımıza, insanlarımıza barış, huzur ve istikrar gelsin diye.