Bu kentin yığınla önemli sorunları var. Daha yaşanabilir bir Batman ve huzurlu insanlarımızın olması için hepimize önemli görevler düşüyor.

Bu görevlerimizin ne kadar bilincindeyiz?

Sorumluluk bilinciyle hareket eden duyarlı insanlar, kentin her türlü sorunlarına duyarlılık gösteriyorlar.

Duyarlı insanlar, toplum yararına hareket etmek için sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinde sorumluluk alıyorlar.

Bakınız, Dünya Engelliler Haftası içerisindeyiz. 10-16 Mayıs arasında engellilerin sorunlarına duyarlılık gösterilerek, farkındalıklar oluşturulmaya çalışılıyor.

Bu kentte on beş bini aşkın engelli insanımız bulunuyor. Batman’da engellilerin sorunlarına dikkat çeken etkinlikler düzenlenmesinden mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.

Önceki gün kentimizdeki engellilerle ilgili etkinlik haberini yerel basında okudum. Özellikle, “Bir Dakika Yerime Geçer misin” etkinliğini güzel bir fikir olarak değerlendiriyorum. İşte gazetemizde yer alan etkinlikle ilgili haberden bir spot:

“10-16 Mayıs Engelliler haftası nedeniyle Batman Ticaret Odası, Reel Araştırma Merkezi ve Yaşam Hastanesi, Atatürk parkında farkındalık oluşturma adına ‘1 Dakika yerime geçer misin?’ etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe BATSO Başkanı Abdulkadir Demir, Baro Başkanı Abdulhamit Çakan, Mali Müşavirler Odası Başkanı Servet Kurt, Ziraat Odası Başkanı Nizamettin Aydiş, ASKON Şube Başkanı Selman Nasıroğlu ve Esnaf Odalar Birliği Başkanı Talat Kara katıldı. Tekerlikli sandalyeye oturan BATSO Başkanı Demir, engelli yurttaşların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Demir: ‘Ülkemizde 8,5 milyon kişi engelli. Batman’da engelli birey sayısı ise 15.246’dır. Engelliler Haftası nedeniyle farkındalık oluşturma adına bu etkinliği düzenledik. Gerçekten de engelli yaşamak zor’ dedi.”

Bu etkinliği düzenleyenlere teşekkür ediyorum. Farklı ve güzel bir etkinlik olmuş.

Engelli haklarına dikkat çeken etkinliğe hem sevindim, hem de üzüldüm…

Sevindim, çünkü engellilerimizi unutmayanların olduğuna tanık oldum.

Üzüldüm, zira haklarını hep savunduğum, örgütlenmelerine katkı sağladığım engellilerimizin etkinliğine davet edilmedim…

Toplumun tüm sağlıklı fertlerinin birer engelli adayı olduğu gerçeğinin bilincinde olanlardanım.

Daha engelsiz bir yaşam için karınca kararınca çabalayan, ayrıca engellilerin sorunlarını yazan birisiyim.

Kentte toplum yararına faaliyetler yürüten çok sayıda sivil toplum örgütünün üyesi ve yöneticisiyim.

Birçok sivil toplum örgütü üye ve yöneticisi olmamın dışında, elinde kalem bulunan ve engellilerin sorunları için sayısız makale yazan birisiyim…

Batman Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesiyim. Batman Kent Konseyi Engelliler Meclisi’nin oluşturulmasında emeğim ve katkım var. Yıllardır kent merkezindeki işitme, görme, zihinsel ve bedensel engelli dernekleri yöneticileriyle diyalogum var. Buna rağmen çok önemsediğim ve takdir ettiğim bir dakikalık empati etkinliğine davet edilmemeye çok üzüldüm.

Katılım sağlayanların çoğunun varlıklı olduğunu gözlemliyorum. Güzel etkinlikleri düzenleyenlerin bu kentte engelliler için çabalayan benim gibi başka duyarlı kişileri de davet etmediklerini gözlemlediğim için bu eleştiri ve sitemi yapıyorum. Daha engelsiz bir dünya dileğimle tüm engelli kardeşlerimi selamlıyorum.

HASANKEYF’İN CENAZE TÖRENİ!..

Yıllardır Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı projesi gündemimizdeydi. Bu barajı kentimizin, bölgemizin, ülkemizin ve dünyanın çıkarı açısından olumlu bulmayanlardanım.

Sorunlara seyirci kalmayarak sorumluluk alan birisi olarak Ilısu Barajı’nın yapılmaması için yıllarca demokratik tepkimi gösterdim.

Ne yazık ki projenin yıllardır sözü edilen tarihi ve kültürel bazı yapılarının taşınması evresine ulaşıldı. Taşındı, taşınacak diye gündemimizde olan Zeynel Bey Türbesi vardı.

Zeynel Bey Türbesi, nihayet 12 Mayıs 2017 tarihinde taşındı…

Zeynel Bey Türbesi’nin taşınma törenine bilerek, bilinçli olarak katılmadım. Çünkü bu taşınma işleminden dolayı hem üzüntülü, hem de gerilimliydim…

Tarihi Hasankeyf başka bir ülkeye, örneğin Avrupa’daki bir devlete ait olsaydı, bir baraja asla feda edilmeyecekti…

Gerçekten üzüntülüyüm. Birileri taşınma ile övünebilir, kıvanç da duyabilir.

Ben öyle görmüyorum. Yıllardır savunduğum değerlerle çelişip, bu çalışmayı övemem…

Zeynel Bey Türbesi taşındı, sanki Hasankeyf’in cenaze töreni gerçekleştirildi düşüncesine kapıldım…

Ilısu Barajı su tutarsa dev bir foseptik gölümüz olacak. Diyarbakır, Batman, Bismil, Silvan, Sason, Kozluk, Beşiri yerleşim yerlerinin kanalizasyon suları arıtılmadan Dicle’ye akıyor. Daha bu kentlerde kimyasal ve biyolojik arıtmaya geçilmedi.

Vallahi Ilısu Barajı’na siyasi bakışım yok. Bu proje ile ılıman iklime tam geçiş yapacağız. Daha az kar, daha az yer altı su kaynağı sonucunu doğuracak. Yazıktır, günahtır.

Tarihi ve kültürel değerler açısından da baktığımda, taşıma su ile değirmenler dönmeyeceği gibi, taşıyarak tarihi kurtaramazsınız. Zira Dicle kenarında sadece Zeynel Bey Türbesi ve bazı yapıtlar yok. Baraj su tutmaya başlarsa, çok güçlü bir tarihi doku sular altında kalacak…

Ilısu Barajı Kültürel Varlıkları Koruma ve Kurtarma Çalışmaları kapsamındaki çalışmalarla toplumumuzun aldatıldığına inanıyorum. Yıllar sonra bundan pişmanlık duyulacağı için, şu satırlarımı lütfen hafızanıza yerleştiriniz.

Basındaki bilgilere göre 15 trilyonluk ihale ile Zeynel Bey Türbesi'nin taşınma işlemi gerçekleştirildi.

Sırada 7 tarihi eser daha var. Zeynel Bey Türbesi dışında Hasankeyf antik şehrinden taşınacak diğer anıt eserler için de trilyonlar harcanacak.

Taşınacak eserlere bakalım: "El Rızk Camii, Süleyman Han Camii'nin mimari unsurları, Koç Camii'nin bütün mimari unsurları, Kızlar Camii, Ortakapı, Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi.”

Bunlar önemli eserler. Ancak tarihi yapıtlar yerinde korunmalıdır. Bizi dinler veya dinlemezler, bakış açım budur. Zeynel Bey’in naşı orada kaldı. O naşın asla sular altında kalmaması ve Hasankeyf’in gerçek cenaze töreninin gerçekleşmemesini dilerim.