Batman, 1940 yılında Raman-1 isimli kuyudan ilk petrolün çıkarılması ile birlikte çok hızlı bir büyüme gerçekleştirmiş, nüfusu da kısa zamanda çevresindeki köylerden gelen göçlerle büyük bir artış göstermiş, ülkenin özellikle de güneydoğunun önemli şehirlerinden biridir. Yeni bir şehir olması sebebiyle sürekli gelişim ve değişim potansiyelini en azami şekilde gerçekleştirmeye çalışmıştır.

Batman’ın ve Batmanlı gençlerin çok güçlü potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Yakın gelecekte bu cevherlerin birer birer sanatta, bilimde, sporda ve iş dünyasında kendilerini göstereceklerini ümit ediyorum.

Gerek üniversiteye hazırlanan gençlerimiz olsun gerekse de sanat ve sporla ilgilenen gençler olsun çok istekli, yetenekli ve dinamik yeni bir neslin olduğunu görmek gerçektende gelecek konusunda bizleri ümitlendiriyor. Okullarda, halk eğitim ve  belediyenin bünyesinde olabildiğince farklı dallarda açılan kültür, sanat ve spor kurslarına katılımın çok yoğun olması bu potansiyelin  en büyük göstergesi değil midir?

Üstelik bu gelişme ve yenileşme hareketi sadece genç nesille de sınırlı olan bir durum değil yetişkinlerimizin de kentin kültür, sanat, ticaret, turizm gibi alanlarda gelişimi konusunda ciddi beklentileri ve çalışmaları olduğunu görebilmekteyiz.

Geçtiğimiz aylarda Batman’da çeşitli alanlarda ilk defa düzenlenen fuarlara Batman halkının yoğun ilgisi öteden beri kentin potansiyeliyle ilgili öngörülerimi haklı çıkardı.   Tarım-inşaat-mobilya ve kitap fuarı ile ufak tefek de olsa yöresel ürünler ile ilgili yapılan fuarlara ve başta belediyenin ve çeşitli kurumların kültür, sanat, spor ve çeşitli kültürel faaliyetlerine halkın yoğun katılımı ve ilgisi, tarihi kökleri çok geriye gitmeyen ancak petrolü ile olduğu kadar artan nüfusu ve başarıları ile de adından söz ettiren kentimizin potansiyeli ile ilgili önemli göstergelerdir.

Batmanın binlerce yıllık şehirler gibi köklü bir kent kültürü ve kent tarihinin olmayışı değişim ve yenileşme konusunda köklü kent geçmişi olan şehirlere oranla daha hızlı gerçekleşmektedir ki bu aslında büyük bir avantaj da sağlıyor.  Nitekim tarihsel geçmişi köklü olan kentlerde değişeme direnç gösteren muhafazakâr bir kültür anlayışı, değişimi kabullenmek konusunda direnç gösterebilmektedir. Bu muhafazakâr tutum, kentlerin değişimi yaşarken kültüre dâhil edilecek yenilikleri kültürün özüne uyarlayarak, içselleştirerek zaman içinde özgün bir hale getirerek değişimin sağlıklı bir biçimde yaşanmasını sağlamaktadır. Bazen de değişimi kabullenmek konusunda yeniliklere karşı radikal bir duruş göstererek değişime ciddi direnç gösterebilmektedir. Bu perspektiften bakıldığında hem bir avantaj hem bir dezavantaja da sahip bir kent olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki bu hızlı değişim ve dönüşüm çok hızlı ve ani gerçekleştiğinde toplumda istenmeyen bir takım sonuçlar doğurabilmektedir. Ancak süreç pozitif yönde kontrollü bir şekilde yönetilirse bu hızlı değişim ve yenileşme hareketi avantaja döndürülebilir.

Öte yandan uzun bir tarihe sahip kentlerde yerleşmiş ve değişime sıkı direnç gösteren kültürel bir yapı söz konusu iken geçmişi yarım asırlık olan Batman’ın böylesi bir direnci söz konusu değildir. Aksine bazı olgular lüks araba tutkusundan tutun da intihar vakaları ve faili meçhuller gibi kentin oluştuğu günden günümüze hep uç notalarda yer aldı.  

Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda kentin bu büyüme ve kalkınma hamlesi daima pozitif yönde olur. Olumsuz olgularla değil, bölge ve ülke adına pozitif gelişme, yenilik ve ilerleme hamlesi gerçekleştirir. Bunun içinde başta il yöneticileri, iş adamaları, eğitimciler ile Batman halkının bu potansiyeli en yüksek seviyede değerlendirilebilmesi için sanayi, ticaret, bilim, sanat ve spor faaliyetleriyle ilgilenen gençlerimizi ve girişimcilerimizi desteklemelidir. Her dalda ilerleyen ve büyüyen bir Batman için herkes el ele vermeli birbirine destek olmalıdır. Yatırımcı kardeşlerimizin yatırımlarına halk olarak da sahip çıkmalı ve yerli ürünlere önce iç pazarda fırsat sunmalıyız. Avmlerde yerli ürünlere stant açarak destek vermeli ve kendi kendine iç pazarda yetebilen bir kent olmalıyız. Tarıma ve hayvancılığa dayalı endüstri tesislerine ağırlık vererek kenti ve köyü birlikte kalkındırmalı ve yeni istihdam alanları oluşturmalıyız.

Son yıllarda kentte kültür sanat, spor ve şehircilik açısından yapılanlar Batman için çok önemli çalışmalar oldu. Kentin yeni yüzü ve kent kimliği açısından gerçekten ihtiyaç duyulan önemli hizmetlerdi. Fuar ve kongre merkezi gibi yıl boyu pek çok fuar, kültürel ve sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapacak kalıcı bir alan da inşallah en kısa zamanda yapılır. Öte yandan ilimiz sınırları içinde bulunan baraj göletlerinde mesire alanları ve su sporlarının geliştirilmesi de hiç de fena olmazdı.

Kısacası Batman coğrafi yapısı, iklimi, kültürü, genç ve dinamik nüfusu ile bölgenin ve ülkenin önemli şehirlerinden biri olacak potansiyele sahip hep birlikte çok daha iyi bir yere getirebiliriz.