Ülkemizde hem genel hem de yerel seçimler 5 yılda yapılıyor…

Cumhurbaşkanlarından milletvekillerine dek tüm seçilmişler, halktan 5 yılda bir yetki almak için büyük emekler ve çalışmalar yürütüyor.

Tüm seçilmişler, 5 yılda bir halktan ‘onay’ almak için adeta bir sınavdan geçerken, seçilmişlerin atadığı kurum yöneticilerinin uzun yıllar koltuğa veda etmemesi oldukça ilginç.

Bu tartışmanın teyit edilmiş halini de geçtiğimiz günlerde attığım bir X (tweet) ile tekrar görme fırsatı buldum.

Paylaşım şöyleydi;

“Batman’da bazı kurumlarda uzun yıllar görev alan, hiçbir enerjisi kalmamış ve hizmet üretmekten yoksun yöneticiler gerçeğiyle karşı karşıyayız. Devletin sağladığı kaynakları fütursuzca harcayan ve vatandaşların sorunlarını bile dinlemeye tenezzül etmeyen yöneticilerin miadı çoktan doldu. Seçilmişlerin, halka büyük rahatsızlık oluşturan yöneticilere kayıtsız kalmayacağına inanıyorum…”

Yukarıdaki tweet 24 saati bulmadan 20 bin civarında görüntüleme ve onlarca yorum aldı.

Aldığımız olumlu tepkiler, kentteki kurumlarda yaşanan hantallığın boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyordu.

Çok uzun süredir Batman’daki birçok kamu kurumunun yöneticisi yerini koruyor. Gerçekten de kurumuna ivme kazandıran ve vatandaşa hizmet noktasında üzerine düşeni yapan yöneticilere elbette kimsenin diyeceği bir şey yok.

Fakat hem kuruma ivme kazandırmamış, hatta geriye götüren yöneticiler gerçeğini de seçilmişlerin artık görmesi gerekiyor.

5 Yılda bir iktidar milletvekilleri bile değişiyor ama kurum yöneticileri değişmiyor.

İlginç bir veridir; Batman’da dört farklı vekille de çalışan yönetici profili var.

Manzaraya kağıt üzerinde bakıldığında bu yöneticilerin büyük meziyetlere sahip oldukları, olağanüstü başarı sağladıkları (!) ve yüksek performansları nedeniyle görevde kaldıkları değerlendirilebilir.

Peki, şunu da sormak gerekmez mi?

Bu çok başarılı ve kurumlarına çağ atlatıp, rekorlar kıran yöneticilerin müdürleri neden aynı başarıyı Bakanlıklara terfi ederek gösteremiyor?

Ortada tezat bir durum yok mu?

Malum yöneticilere sorsanız onlar da Batman’dan ayrılmak istiyor ama her ne hikmetse koltuğu sağlamlaştırmak için de Ankara’da kurmadıkları temas kalmıyor.

***

Durumu biraz daha somutlaştıralım…

Batman’da hantal kurumların başını epeydir Milli Eğitim Müdürlüğü çekiyor. Yaklaşık 7 yıldır kurumun başında olan bir isim var. Muhakkak görev süresince iyi çalışmalar da yapmıştır. Fakat uzun süredir Milli Eğitim’de sorunlar yumağı mevcut.

Bazı öğrencilerin bireysel başarılarının dışında Batman eğitimine dair gerçekçi verileri kamuoyunda bilen var mı bilmiyorum. En azından bir gazeteci olarak ben bilmiyorum.

Örneğin son 7 yıldır Batman YKS ve LGS’de ülke sıralamasında nerede?

Açıklayan oldu mu?

Varsa buyursunlar…

Sadece başarı sorunu mu var, tabi ki yok…

Velilerden bize ulaşan bazı sorunlara da değinelim.

Eğitim-öğretim yılı bugün start alıyor, şehrin en büyük mahallesi konumundaki Kültür’de ilkokul ve ortaokulda sınıflar 50 kişiyi bulmuş…

Sadece Kültür mahallesinde mi?

Elbette değil…

Gültepe, Çamlıtepe ve yine birçok mahalledeki eğitim yuvasında da vaziyet böyle.

Daha acısı ise geçtiğimiz aylarda Kültür’de yapımı tamamlanan ve Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar’ın adının verildiği ortaokulda henüz masa-sıra yok.

Masa-sandalye yeni eğitim sezonuna yetişmediği için okula kayıt bile yaptıramıyor veliler. Yüzlerce öğrenci Kültür Ortaokulu’nda ikili eğitimle sezona başlayacak.

Peki yaşanan bu durum hantallık değil de nedir?

Yine bazı anaokullarında da ‘uyum’ süreci sağlıklı başlayamadı, nedeni ne biliyor musunuz?

İki aylık tatil süresince bitirilemeyen bakım-onarım çalışmaları…

Dikkat çektiğimiz konular eğitimdeki sadece bir-kaç sorun.

Vali Ekrem Canalp’ın üzerinde titizlikle durduğu ‘eğitimdeki başarıyı artırma projesi’nde yaşanan sorunlar, ücretli-norm fazlası öğretmenlerin görevlendirilmelerinin neredeyse son güne bırakılması, ikili eğitimin sona ermesi yerine artması, devletin büyük kaynaklar ayırarak öğrencilere gönderdiği yardımcı kaynaklar yerine velilerin kırtasiyelere yönlendirilmeleri, okullarda alınan zorunlu bağışlar gibi nice sorunu ise başka bir yazıda değerlendireceğim.

Özetle, Milli Eğitim’de manzara böyle…

Birçok kuruma dair benzer şikayetleri alıyoruz, bir başka yazıda da bunları kaleme alacağız.