Her coğrafik alanın kendine has avantajları bulunmaktadır. İlimizin de enerji üretimine yönelik üç önemli avantajı bulunuyor. Bunlar sonsuz güneş enerjisi, Petrol ve Batman çayının potansiyeli olarak sıralanabilir. Ancak şunu açıklıkla ifade etmeliyiz ki bu potansiyellerden yeterli olarak yararlanamıyor yararlandırılamıyoruz.

Petrolümüz var ama dünyanın en pahalı yakıtını tüketiyoruz. Batman çayımız var kurulu olan bir Batman Barajımız ve hidroelektrik santralimiz de var ama elektrik sıkıntısı çekiyoruz. Güneş enerjisinden rahatlıkla faydalanabileceğimiz sekiz aylık net potansiyelimiz var ama onu da biz beceremiyoruz.

Güneş enerjisi, sınırsız enerji kaynağı güneşten faydalanması sebebi ile tükenmeyen bir enerji türüdür. Yenilebilir ve temiz enerji olması sebebi ile çevreye zararlı duman, gaz, karbon monoksit, kükürt ve radyasyon gibi etkileri yoktur.

Güneş enerjisinin kullanım alanları çok geniştir. Yiyecekleri kurutmak, sıcak su elde etmek ve enerji üretmek başlıca kullanım alanlarıdır. Bu yöntemler tamamen doğal yoldan yapıldığı için, çevreye hiçbir zararı da yoktur.

Güneş enerjisi ile elektrik üretmek mümkündür. Güneşten elektrik üretirken fotovoltaik güneş panelleri kullanılır. Bu solar panellerin, elektrik üretimi ve kullanımı aşamasında çevreye hiçbir zararlı etkisi yoktur.

Güneşten elektrik üreten tesislerin amortisman süreleri yaklaşık 5-6 yıl arasındadır. Bu durum diğer enerji üretim yöntemlerinin önüne geçme imkanı tanır. Yatırım maliyetinin düşük olması ve yüksek verim elde edilen bir enerji türü olması sebebi ile tercih edilmektedir.

Yenilebilir enerji sistemleri içerisinde kurulumu, bakımı ve işletimi en kolay olan güneş enerjisi santralleridir.

Enerji ihtiyacı olan her yerde güneş enerjisi sistemleri kurulabilir.

Çatı gibi boş alanların işlev kazanarak enerji kaynağı olarak kullanılması ve bu alanlardan enerji üretimi sağlanır.

Uzun yıllardır hayatımızda olan güneş enerjisi ile çalışan hesap makinaları, basit saatler yada bazı elektronik cihazlar aslında günümüz GES sisteminin çok daha basit bir yansıması gibidir. Ancak GES’te kullanılan güneş enerjisinin depolandığı piiler çok daha büyüktür.

Şuanda birçok trafik ışığı ve uyarı levhaları güneş panellerinden alınan enerji  ile çalışmaktadır.

Fosil yakıt tüketimi ne yazık ki çevremize ve doğaya kalıcı hasarlara neden olduğunu çoğumuz biliyoruz. Akıllı telefonunuzu yıl boyunca şarj etmek için ortalama 200 kilo kömür yakmak gerektiğini ve bu sadece tek bir telefon için böyle olduğunu bir düşünün.

Bilim insanları, daha iyi ve çevre dostu bir enerji kaynağı bulmak için çalışıyor. Bu kapsamda hâlihazırda kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve kullanım alanlarının artırılması, temiz bir geleceğin teminatları arasında sayılıyor.

Güneş enerjisi gerçekten bizim için gelecektir. Birkaç eksikliği olmasına rağmen, ancak bunlar teknolojideki ilerlemeyle kolayca aşılabilir. Hükümetlerin daha fazla güneş enerjisine yatırım yapması gerekiyor; böylece daha fazla alan gerektirmeyecek daha küçük paneller gibi yeni teknolojiler icat edilebilmesi gereklidir.

Kullandığı enerjinin büyük bir kısmını nükleer enerjiden elde eden birçok ülke son 10 yılda, güneş enerjisine yönelik büyük yatırımlar yaptı. Ülkemizde ise bu konu son 3-4 yıldır gündemde. Lisanssız elektrik üretimine devletin sabit alım garantisi vermesiyle birlikte bu alana yatırım arttı. Öyle görünüyor ki 21. yüzyılda temiz ve yenilenebilir enerji alanında birçok ilerlemeye şahit olacağız. Uygarlığımız ve gelecek nesillerimiz için daha yaşanılabilir ve temiz bir dünya hayali aslında o kadar uzak değil.

Şimdiden Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, bayramların tüm İslam alemine barış, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.