Hasankeyf Belediye Başkanı Sayın Abdulvahap Kusen, atik kent ile ilgili önemli bir açıklama yaptı. Bu açıklama beni antik kent konusunda bir değerlendirme yapmaya zorladı…

Hasankeyf ile ilgili her değerlendirmeyi Ilısu Baraj savunuculuğu ile özdeşleştirmeye çalışan kötü niyetlilerin olduğunu biliyorum…

Hayatım boyunca hep ilkeli olmaya çalıştım ve inandığım yüce değerlerden asla taviz vermedim…

Pek çok medeniyetin gelip geçtiği, miraslarının olduğu antik kent Hasankeyf’i sular altında bırakacak bir projeyi ülke yararına görmemek, asla bir suç değildir…

Bu gerçeği özellikle herkesin bilmesini isterim.

Sayın Kusen ile dostluğumuz çok uzun yıllara dayanıyor. Benim Hasankeyf’e bakış açımı, duruşumu, bu konuda ilkelerimi en iyi bilen kişidir.

Bir doğasever ve tarihsever olarak düşüncelerimiz her zaman uyuşmuştur.

Evet, Ilısu Barajı artık su tutma aşamasına gelmiştir. Dronelerle görüntülenen ve DSİ tarafından görüntüleri paylaşılan Ilısu Barajı Projesi aleyhine yorumlar yapmanın, eleştirmenin artık bir ehemmiyeti kalmamıştır…

Mevcut durumda antik kentteki tarihi değerlerin taşınması gündemde...

Nelerin olup bittiğini az çok hepimiz biliyoruz. Hasankeyfli olan ve çocukluğu antik kentin sokaklarında, tarihi kalenin gölgesinde geçen Sayın Kusen’in yaptığı son açıklama gazetemizde yer aldı. Başkan Kusen, taşınma konusundaki endişelerini ifade etmiş.

Aslında bir süre önce konu yine haber olmuştu. Yine yerel basınımızda taşınma ile ilgili çarpıcı bilgiler yer almıştı.

Bakınız, geçtiğimiz ay yerel basınımızda konu nasıl haber olmuştu: “Eski yerleşim biriminin büyük bölümünün Ilısu baraj gölü altında kalacağı Hasankeyf’te, tarihi Süleyman Han Koç minaresi de yeni yerleşim birimindeki Kültür parkına taşınacak. DSİ 16. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Süleyman Han Koç minaresinin yıkılması olasılığı nedeniyle bölünerek taşınacağını söylediler. Minare taşlarının tamamının numaralandırılacağını belirten DSİ yetkilileri şunları kaydettiler: ‘Minareyi tek parça olarak taşımayı planlıyorduk. Ancak yüksekliği nedeniyle minare devrilebilir. Bu nedenle üç ayrı parça halinde minarenin taşınması kararlaştırıldı. Minarenin geçeceği yol güzergahının çalışmaları da hızlandırıldı.”

Başka haberlerde tüm minare taşlarının numaralanarak söküleceği ve taşınacağı ileri sürülmüştü.

Yaklaşık 200 Milyon TL’nin tarihi eserlerin taşınması için harcanacağı belirtilmişti. Hasankeyf’in Ak Partili Belediye Başkanı Sayın Abdulvahap Kusen, taşınma için yapılan harcamadan çok, riskleriyle ilgili konuşma yapmış ve endişelerini dile getirmiş. Önce Sayın Kusen ile ilgili haberimize bakalım;

“ZEYNEL BEY KÜMBETİ GİBİ TAŞINMALIYDI”
Bilimsel kurulun aldığı kararla tarihi ilçe Hasankeyf’te 1407 ila 1409 yılları arasında Eyyübiler döneminde yapılan Sultan Süleyman ile El-Rızık cami minareleri, Temmuz ayından sonra yeni yerleşim birimi yakınındaki kültürel adaya taşınacak. Geçen yılın Mayıs’ın da bütün olarak taşınan Zeynel Bey türbesi kümbeti gibi iki minarenin taşınmasını beklediklerini ifade eden Hasankeyf Belediye Başkanı Abduvahap Kusen: ‘Hasankeyf’in sembolü konumundaki iki minarenin de parçalanarak taşınacak olması uykularımızı kaçırdı. Çocukluğumuz o iki tarihi eserin gölgesinde geçti. İki minare Eyyübi döneminin hat sanatıdır. O mermer taşlar söküldüğünde kırılacak ve hattatların bile çizemedikleri o şaheser figürler zarar görecek’ diye konuştu.
Başkan Kusen, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘İki minareyle birlikte eski belediye binası arkasındaki Kızlar Cami ile Sultan Süleyman camisi de taşınacak. Şimdiden tahliye işlemleriyle ilgili çalışma başlatıldı. Temmuz ayından sonra iki minare ile birlikte Kızlar Camisinin tümü taşınacak. Keşke bu eserler parça parça sökülmemiş olsa. Daha önce Zeynel Bey türbesinin kümbeti için kaygılıydık. Ancak türbe bütün olarak taşınınca rahat bir nefes almıştık. Şimdi de kaygımız bu iki tarihi minarenin parçalanıp taşınmasıdır. O eserler belki de bir daha eski halini almayacaktır. Bilim Kurulu’nun bir kez daha bu iki eser için aldığı kararı gözden geçirmesini istiyoruz.”


Hasankeyflilere bir belediye başkanı olarak yıllardır hizmet veren Sayın Kusen’in endişelerine katılmamak elde değildir.

Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun aldığı karar nedir, bu bilim kurulunun şu anki üyeleri kimlerden oluşuyor, bilemem. Geçmiş yıllarda bu bilim kurulunun üyelerini az çok biliyorduk.

Bu kurulun kararı olmadan Hasankeyf’te bir kamyon taşın yerinden sökülmesi yasalara göre suçtur. Kimse bir çivi bile kurul kararı olmadan çakamaz. Çünkü Hasankeyf, birinci derece korunması gereken SİT alanıdır…

Ancak bu kurulun, Hasankeyf’in iktidar partili belediye başkanının endişelerini giderecek bir açıklama yapması gerektiğine inanıyorum…

Sayın Kusen, tamamen tarihi yapıtlar için endişe duyduğu için bu açıklamayı yapmıştır. Taşınmada risk nedir, sökülecek taşlar, o estetik şaheser figürler zarar görecek mi? Örneği var mı? Kamuoyunun aydınlatılması dileğimle.