Başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan Cuma günü ilimizde bir miting düzenledi. 30 Martta yapılacak olan yerel seçimlerde partisinin adayı olan Av. M.Emin Ekmen’e destek vermek amacı ile yapılan mitinge kalabalık bir vatandaş ve partili topluluğun katıldığını belirtmemiz gerekiyor.
Türkiye yerel seçim heyecanının yanında bir de gerçekleşen legal –illegal operasyonların şokunu yaşıyor. Batı yakasında sokaklar oldukça hareketli. Her eylemde değişik nedenlere dayandırılarak bir gencin yaşamını yitiriyor olması da yürekleri yakan, isyanları alevlendiren bir durum.
Sokak eylemlerinin ve çatışmalarının ne anlama geldiğini, her eylemde bir can kaybetmenin nasıl bir acı olduğunu en iyi bilenler şüphesiz doğu yakasında yıllardır çatışmaların eziyetini çekenler. Bu nedenle biliyoruz ki insanları sokağa çıkaracak uygulamalardan, baskılardan kaçınmak gerekiyor. Yapılan eylemlerde orantısız güç kullanımı, devletin varlığın güç kullanmakta bulan mantalite yanlış.
Sokağa çıkmak durumunda kalan, onları destekleyen, onlara karşı çıkan, onları vuran aynı coğrafyanın insanları, aynı ülkenin evlatları. Hal böyle olunca da atılan adımların, kullanılan yöntemlerin düşmanlık üzerine değil, yakındaşlık üzerine kurulması gerektiği inancındayız.
Şunu çok iyi bilmek gerekiyor ki eğer sokaklar bu kadar eylem ve bu kadar insan çekiyorsa uygulamada bir takım yanlışlıklar var. Yine şunu çok iyi bilmek gerekiyor ki sokak eylemlerini ve gösterilerini güç kullanarak bastırmaya çalışmak, aşırı ve orantısız uygulama ve güç kullanımları ile yok etmek mümkün değil. Çünkü her güç kullanımı daha çok zarar veriyor ve her zarar eylemleri biraz daha büyütüp etkili kılmaya neden oluyor. Yani özetle sokak eylemleri karşısında uygulanan yanlış yöntemler eylemlerin eylem doğurmasına neden oluyor.
Siyasi parti liderlerinin meydana gelen olaylar karşısında canlarını kaybedenlere ve ailelerine karşı gösterdikleri sıcak yaklaşım ve söylemler umut verirken sonuçların bu söylemlere uygun olmaması da endişeleri artıran bir unsurdur. Berkinlerin, Burakların canlarından olmaları ile büyüyen eylemlerden ders çıkarılmasını umuyoruz.
BARIŞIN TEMİNATI
Son otuz yıllık uygulamalar bölgemizi ateş çemberine çevirdi.
Çok can gitti
Çok mal gitti
Çok acılar çekildi
Çok insan kayboldu
Çok insan tutuklandı
Çok insan sürgün edildi
Çok insan dağlara sığındı
Çok insan korucu oldu
Çok insan barış umudu ile bekledi.
Son bir yıldır sağlanan ateşkes sayesinde ülkeye tabutlar yağmıyor. Kandan umut bulanların heveslerinin kursaklarında kalmaları onları yeterince huzursuzlaştırmıştır. Doğu yakasında umduğunu bulamayanların batı yakasına yönelmeleri bundan da olabilir. Bu nedenle barışın teminatı olduğunu söyleyen başbakandan bu sözünün gereğini yerine getirme noktasında biraz daha hassasiyet beklemek gerekiyor. Barışın teminatı olanlar barış ortamını yaratanları da unutmamak zorunda olmaları gerekiyor. Doğu yakası huzurlu ise ülke kolay kolay sarsılmıyor. Bunca karışıklığa rağmen bu ülkede her türlü operasyon başarılı olamıyorsa bu sürmekte olan barıştan kaynaklanıyor. Dileriz sayın başbakan barışın teminatı olmaya devam eder. Ve bu ülkede bir daha silahların patlamaması için gerekli olan adımları atmaktan çekinmez. Barış sağlanırsa ve sürdürülürse bu ülkeye en büyük yatırım yapılmış olur. En büyük iyilik yapılmış olur.