Aşka dair merak ettiğimiz ne çok şey vardır.

 

Ne çok şey düşünürüz aşka dair.  Nedir? ne değildir? diye

 

Tarifi zor, anlatması zor,

 

Ama yine de herkesin vardır bir tarifi aşk üzerine,

 

Dünya Adem ve Havva üzerine kurulur da, aşkın bir tarifi olmaz mı?

 

Vardır mutlaka, ama merak edilir hep, ne olduğu nasıl olduğu.

 

Mesela, nasıl başlar aşk?

 

İlk görüşte aşk var mıdır?

 

Kaç türlü aşk vardır?

 

Nedir ideal aşk?

 

Sadece Leyla ve mecnun, Ferhat ile Şirin, Aslı ile Kerem ‘ mi yaşadı ideal aşkı?

 

Aşkın matematiği var mıdır?

 

Zamanla aşık olunur mu?

 

Bunun bir mektebi var mıdır?

 

Öğrenilebilir bir şey midir?

 

Kader ve metafizik boyutları var mıdır?

 

Metafiziğinde acı varken mutluluğu çekilen acı mıdır?

 

Aşkın yaşı var mıdır?

 

Yaşlanır mı aşk? ya da ölür mü?

 

Rengi var mıdır aşkın? Resmi var mıdır?

 

Sanatsal bir tarifi var mıdır? vs.vs…

 

Asırlardır aşka dair sorulan sorulara filozoflar cevap arayıp dururlar…

 

Sevgililer ise bulunamayan cevaplara inat tarifini yapamadıkları aşkın gününü kutlarlar.

 

Benden somut bir cevap bekler gibisiniz ama, yok! yok!  hiç heveslenmeyin, tarifi zoor bir zanaat!…

 

Somut bir cevap yazamayacağım belki! ama, sizlerle güzel bir aşk öyküsünü paylaşmaya ne dersiniz?

 

Kim bilir belki aşka dair bir tarifte bu öyküde vardır…

 

 

Fırat’ın bir yakasında yaşayan bir delikanlı ile öbür yakasında yaşayan güzel bir kadın varmış. Birbirlerine aşık olmuşlar.

 

Delikanlı her gece Fırat’ ın sularında yüzerek karşı yakaya geçer sevgilisine ulaşırmış.

 

Şafak sökmesine yakın delikanlı sevgilisine öpücük kondurup Fırat’ın azgın sularına girip öbür yakaya geçermiş.

 

Bu gecelerce sürüp gitmiş. Yine bir gece delikanlı Fırat’ı geçip sevgilisinin yanına gitmiş…

 

Şafak sökerken delikanlı veda öpücüğünü vermek üzere kadının yanına sokulmuş,

 

kadına dikkatle bakarak;

 

Senin bir gözün âmâ mıydı? Demiş.

 

Kadın o zaman delikanlıya;

 

Sen sen ol! sakın ola bugün Fırat’a girme demişâ€¦

 

Delikanlı kadından ayrılmış, Fırat’a girmiş ve azgın dalgalara karşı koyamayıp boğularak ölmüş.

 

Bizim delikanlı gerçekte çok iyi yüzme bilmiyormuş, duyduğu aşkmış onu dalgalar karşısında güçlü kılan.

 

Aşkının gücü sayesinde Fırat’ı geçermişâ€¦

 

O aşk bitincede…