Suriye’de devam eden iç savaşta taraf olma iddiasında bulunan güçler statülerini belirlemeye çalışırken olaya müdahil olma çabasında olan ülkeler ve ülke birlikleri de görüşlerini açıklamaya devam ediyorlar.

Bu durumda tartışma konusu olan bölge kuzey Suriye’yi teşkil eden bölümdür. Bu bölgede yaşayan Kürtler diğer halklarla birlikte önce üç bağımsız kanton ilan etmişti. Bu kantonların ilanı sırasında sesini çıkarmayan kesimler son olarak atılan federal yapı konusunda seslerini yükseltmeye başladı.

Federalizm konusunda daha önce ABD görüşünü açıklamış ve bu sürece sıcak bakmadığını belirtmişti. Peki ne olmuştu kuzey Suriye’de?

Kürtlerin Rojava dedikleri alan olan Kuzey Suriye’de geçen hafta yaklaşık 200 Kürt,Arap ve diğer yetkilinin katılımıyla federal bölge ilan edilmişti.

Ancak bunun Suriye’den ayrılma anlamına gelmediği, aksine Suriye’nin bütünlüğünü pekiştirecek bir girişim olduğu açıklanmıştı.

Suriye’de federasyon ilanına Şam yönetimi, Türkiye ve ABD karşı çıkmış, Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ise destek vermişti.

Bu adımdan sonra bir açıklama da Arap Birliğinden geldi.

Konuya ilişkin haber şöyle;“Arap Birliği, Suriyeli Kürtlerin Rojava’da ilan ettiği federalizm açıklamasını tanımadıklarını bildirdi.

Arap Birliği, Suriye’nin kuzeyinde geçen hafta ilan edilen Kuzey Suriye Federasyonu’nu tanımadıklarını bildirdi.

Arap Birliği Başkan Yardımcısı Ahmed bin Helli, bu adımın Suriye’nin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiğini öne sürdü.

Ahmed bin Helli tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Arap Birliği’nin Suriye politikasının en önemli değişmezlerinden birisi Suriye’nin birlik ve bütünlüğüdür.

“Suriye içinden veya dışından olsun fark etmez, Suriye’nin toprak bütünlüğünü olumsuz etkileyecek hiçbir çağrı kabul edilemez.”

Peki kimdir Arap Birliği?

Arap Birliği Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Yemen tarafından 1945 yılında kurulmuştur. Kurucu üyelerin tamamı İslâm ülkesidir.

 Arapça adı Câmiatü’d-düveli’l-Arabiyye’dir. Birlik, bağımsızlıklarını henüz yeni kazanmış bulunan kurucu üyelerin İngil­tere. İtalya ve Fransa gibi devletlerin sömürgeci siyasetlerini sürdürmeleri kar­şısında hürriyet ve hâkimiyetlerini korumak, siyasî, askerî, ekonomik ve sos­yal güçlerini birleştirmek gayesiyle kurulmuştur. Birliğin amacı 25 Eylül 1944’te imzalanan İskenderiye Protokolü ile ortaya konulmuş ve 22 Mart 1945’te yirmi esas ve üç ek maddeden oluşan ‘Arap Birliği Antlaşması’ imzalanmıştır. Daha sonra Libya,  Sudan,  Tunus ve Fas, Kuveyt,  Ce­zayir,  Güney Yemen, Bah­reyn, Uman, Katar. Birleşik Arap Emir­likleri,  Moritanya, Somali, Filistin Kurtuluş Teşkilâtı ve Cibuti de birliğe katıldı. Bugün toplam üye sayısı yirmi bir olup tamamı İslâm ülkesidir.

İşte bu birliğin yaptığı açıklamanın özünü bakıldığında savunulan konunun Suriye’nin bütünlüğü olduğu ortaya çıkıyor. Ancak burada anlaşılmayan bir durum var. Birincisi Kürtlerin ilan ettikleri federal yapı Suriye’nin bütünlüğünü ortadan kaldıran değil pekiştiren bir yapıdır.İkinci de Kürtlerin ilan ettikleri yapı bağımsız devlet yapısı değil ki diğer ülkelerin tanımaları söz konusu olsun.

Fakat ortada başka bir gerçeğin bulunduğunu da görmek gerekiyor.

Bugün Arap baharı olarak adlandırılan süreçte birliğini korumakta zorlanan bir yapıdır Arap Birliği. Üye ülkelerin neredeyse tamamında yönetim sorunları yaşanmaktadır. Kaldı ki kendi aralarında bile çıkan savaşlara engel olmayan bir yapının Kürtler söz konusu olduğunda alelacele böyle bir açıklama yapma gereği hissetmesinin dış baskılardan bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir.

Suriye’nin hem rejimi hem de toprakları şu anda paramparça durumdayken,

Irakta hükümet ülke bütünlüğünü korumaktan yoksun iken,

Suudi Arabistan Yemene savaş açmış bulunuyorken,

Libya’da ortalığı kan götürüyorken,

Filistin işgal altındayken Arap Birliğinin Kürtlerin kendi ülkelerinin bütünlüğünü bozmadan kendilerini yönetmek için attıkları adıma karşı çıkmalarının siyasi ve fiili bir anlamının bulunmadığını da belirtmek gerekiyor. Kaldı ki Ortadoğu’da halkların haklarını savunmak için Arap Birliğinden izin almak gibi bir görevleri de bulunmamaktadır.