Okullarda her sabah öğrencilere okutulan “andımız” metni başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan son demokrasi paketi ile kaldırıldı. Yani mecburiyeti kaldırıldı. İsteyen andımızı miting meydanlarında gönlünce okuyabilir tabi buna mani yok. Nitekim MHP Genel Başkanı düzenlediği mitinglerde büyük bir zevkle metni okumaya devam ediyor. Ancak bu okuma aynı zamanda duyduğu tepkinin dışa yansıması. Andımızın zorunlu olarak okullarda öğrencilere okutulmasını hazmedememenin bir sonucu. Bu nedenle de başbakana sitem ediyor.
Peki, nedir bu andımız denilen metin ve neden okutuluyordu biliyor musunuz? Tarihçesini önce paylaşalım ve sonra da bir hatırlatmada bulunalım. “Türkiye'deki ilkokullarda her sabah öğrencilere söylettirilen and, ilk olarak eski Milli Eğitim bakanı Reşit Galip tarafından yazıldı. 1932 yılında bakanlık görevine gelen Reşit Galip, 23 Nisan sabahı çocuklarıyla bayramlaşması sırasında aklına gelen fikri Afet İnan'a anlatıyor. Afet İnan anılarında şöyle yazıyor: "1933 yılının 23 Nisan Çocuk Bayramı idi. Reşit Galip, heyecanla Çankaya köşküne geldiği vakit, Atatürk'ün yanında bana bir kâğıt uzattı ve şunları anlatmaya başladı. 'Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir and meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı' dedi. Bu sözler, Türk çocukları tarafından o yıldan beri tekrarlanmaktadır. Vatanperver Dr. Reşit Galip, evvelâ bir baba olarak bu hisleri duymuş; sonra da Millî Eğitim Bakanı olarak okul çocuklarına bu andı içirmişti:
" Türküm, doğruyum, çalışkanım. 
Yasam; küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.” Şeklindeki metin 1933 tarihli metin oldu.18 Mayıs 1933 tarih ve 1749/42 sayılı genelge ile mecburi hale getirildi.
And, 1972 yılında değiştirildi. 29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ilkokullar yönetmeliğinin 78. Maddesinde and da yer alan "budunumu" kelimesi "milletimi" olarak değiştirilirken "Türküm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan cümle ile sonra yer alan "Ne mutlu Türküm diyene" cümlesi eklendi.Andın yeni hali;  
Türküm, doğruyum, çalışkanım. 
Yasam;
küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi, canımdan çok sevmektir.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türküm diyene!
Şekline dönüşmüş oldu. And, 1997 yılında ikinci defa değiştirildi. "Öğrenci Andı"nın günümüzde söylenmekte olan metni, Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinin Ekim 1997 tarih 2481 sayısında yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 10. Maddesiyle belirlenmiştir. En son hali şu şekildedir.
Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
 Bu maddeye göre ilköğretim okulunda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca andı Ekim 2013 tarihine kadar okumak zorundaydılar. Demokrasi paketi ile zorunluluğu kaldırılmış oldu.
Peki, Türk olmayanlara zorla okutulan bu andın soğuk savaş döneminin anlayışından kaynaklanmadığını söylemek mümkün mü? Önce herkesi zorunlu ve zorla Türk ırkına mensup yapacaksınız ardından da zorla and içireceksiniz ve bunun adı faşizm olmayacak öyle mi?
Bu and artık kalkmıştır. Türkiye cumhuriyeti vatandaşları “Türkiyelidirler” ve bundan da mutluluk duyabilirler. Ancak asıl olması gereken insan ve yurtsever olmaktır. Sloganla değil icraatla bunu ispatlamaktır. Buna yapanlar mutlu geri kalanlar ise istedikleri şey olabilirler. Nokta.