Kara zulmün temsilcisi Amerika ve himayesindeki İsrail’in bütün dünyanın gözü önünde Filistin’de yaptıkları katliam artık haddini aşmıştır. Savunmasız ve masum insanlara yönelik bu vahşet Arş-ı  Ala’yı titretmekte, ancak güya medeniyetin temsilcisi ülkelerin kara vicdanlı yöneticilerinin kıllarını dahi kıpırdatmamaktadır.

            Televizyon ekranlarında haykıran, ağıtları yürekleri dağlayan anaların ve çocukların yardım feryatları kulaklarımızı tırmaladığı yetmedi mi? Birleşmiş Milletler dedikleri zalimleri koruma ve kollama topluluğundan tıs yok. Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz, lakin ölen bir İsrail’ li ye misilleme herhalde bu denli vahşice olmamalı. Üstelik saldırmak için İsrail’in bahane üretmesine de gerek yok.

            Yaşanan bir savaş değil, bir soykırım, bir katliamdır. Gazze bir bomba deneme üssüne döndü. Uzun süredir ambargo ile kolu kanadı kırılan Filistinli’lerin üzerine bu kez bombalar yağıyor. Her bir bombanın yıktığı binaların enkazında kalan onlarca insan.  Ölü sayısı gün geçtikçe artmakta.

            Müslüman alemi ayakta ,  lakin sadece dua etmek ve lanetlemekten başka bir şey de yapılamıyor. “Dua Müslüman’ın silahıdır”, buyuruyor Hz Peygamber (SAV). Bizler de silahımızı kuşanmalıyız. Kalben ve ihlâsla kılacağımız teheccüd namazlarında dualarımızı eksik etmemeliyiz kardeşlerimizden.

            İslam Alemi yine bir imtihanın eşiğinde. Cenab-ı Allah bir kez daha Müslümanları kâfirlerle karşı karşıya getirerek imtihan etmekte. Lakin Müslüman için yenilgi yoktur. Müslüman’ın akan kanlarında boğulacaklar İsrail ve destekçileri. Çünkü zalimlerden intikam alıcıdır, Hz Mevla.

            Amerika nasıl  ki, Irak’ı işgal ederek artık sonun başlangıcına doğru adım atmaya başlamışsa, İsrail’de Filistin’deki bu son katliamı ile kendi sonunu hazırlayacaktır. İsrail ve işbirlikçileri artık yolun sonuna geldiler. İslam dünyasından yükselen Tekbir sesleri karanlığı yırtmaya başlamıştır. Unutmamak gerekir ki, gecenin en zifiri noktası, aydınlığa en yakın olduğu andır.

            Hükümetin bu alandaki girişimleri olumlu olsa da yeterli değildir. İsrail’e karşı daha somut yaptırımlara gidilmeli, Filistinli kardeşlerimizin yalnız olmadıkları İsrail ve hempalarına hatırlatılmalıdır.

            Bizler de tüm insanlık ve İslam düşmanlarına  Cenab-ı Allah’ın şu ayetini hatırlatmak isteriz.

            “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.” (Tevbe 32)