Son günlerde özellikle sosyal medyada çok çarpıcı, kahredici görüntülerle karşılaşmaktayız.

Uykularımızı kaçıran, sinirlerimizi gererek psikolojimizi bozan ve vicdanlarımızı sızlatan görüntüler Mısır’dan…

Henüz gençliklerinin baharında iken idam edilenlerden söz ediyorum.

Anneleriyle vedalaşan veya cenazeleri teslim alınırken yaşanan dramlara sosyal medyadan tanık olmak bile üzüntü verici iken, yakınlarının yaşadığı acıyı düşünün…

21. yüzyılda da Firavunlar oluyormuş meğer. Asrın Firavunu darbeci Sisi, sadece 20 Şubat 2019 tarihinde 9 Mısırlı genci idam ettirdi…

İşkence tezgahlarından geçerek sözde mahkemelere çıkarılan gençler infaz edilip, kahredici görüntüleri yayımlanınca Mısır’daki idamların farkına varanlar oldu.

Oysa ki çağdaş Firavun, darbe ile ülke yönetimine el koyduğundan beri hep infazlar gerçekleştiriyor…

**

**

Nedense dünya Mısır’daki idamları seyretmeye devam ediyor…

Tıpkı başta İran, Kuzey Kore gibi ülkelerin infazlarını seyrettikleri gibi…

Ölüm cezalarını infaz eden ülkeler şöyle belirtiliyor: Çin, Suudi Arabistan, İran, Güney Kore, Kuzey Kore, Sudan, Pakistan, ABD…

Ceza yasalarında bir kişiyi kasten öldürenler için idam cezası olan ülkeleri haydi bir kenara bırakın, sırf diktatörlük veya rejimini ayakta tutma adına insanların yaşamlarına son veren devletler var.

Rejim karşıtlarını asarak kitlelere gözdağı veren devletlerden söz ediyorum…

Çok uzağa gitmeye gerek yok; komşu ülke İran, İslam adına nice rejim karşıtlarını idam etmiştir. İran’da asılmadan önce cellâtlarına gülen bir Kürt gencinin darağacındaki fotoğrafı her zaman egemen sistemin zalimliğinin bir göstergesi olmuştur…

Yine Kuzey Kore, 1200 kişinin idamına karar veren ülke olarak son yıllarda tarihe geçmişti.

Konumuz Mısır olduğundan devam edeyim. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’yi devirerek yönetime el koyan General Sisi, birkaç yıl önce bir kalemde 528 Mısır vatandaşının idamına karar vermişti. Kendisine karşı çıkan kitlelerin üzerine ateş açarak, zalimlikte sınır tanımayan Sisi için asrın Firavunu derken dayanaksız suçlamada bulunmuyorum.

**

**

DARBECİ SİSİ DİLEDİĞİNİ YAPIYOR…

Kendilerini Güneş Tanrısı’nın oğulları olarak gören ve maiyetlerindeki halka zulmetmekle tarihe geçen Firavunlar gerçeğine Kur’ani Kerim de dikkat çekiyor…

Bizim Kürtçede Firavun’un karşılığı olarak ‘Fir’avn’ kavramı kullanılmaktadır. Fazla kibirlenip böbürlenen ve başkalarını küçümseyenler için ‘Nefsa Fir’avn peraye’ (Kendisinde Firavun nefsi-böbürlenmesi var) denilmektedir…

Sadece bir yıl iktidarda kalan Mursi’yi deviren darbeci general Sisi, Firavunlar gibi dilediğini yaparken, Amerika tarafından açıkça desteklenmektedir.

Amerika’nin Mısır’daki darbeye destek verdiğini gösteren sayısız belge var. Başka ülkelere sözde demokrasi öneren ama yeri geldiğinde kral, sultan ve zalim diktatörleri açıkça savunan Amerika gerçeğini hepimizin çok iyi görmesi gerekir.

Uyguladığı sinsi politikalarla her zaman büyük zalim yöneticiler üreten, onları maddi gücüyle destekleyen, silahlandıran ve semizleştiren Amerika gerçeği çok açık bir tarihi gerçekliktir. Saddam’ı en çok destekleyen Amerika idi, ama son kullanım tarihi geçince onu idam etti.

Mısır’da askeri darbe yapılıp vahşetlere imza atılırken, ABD yönetimi darbecileri kollayan açıklamalar yapmış, Avrupa Birliği ise susmayı yeğlemişti. Yanılmıyorsam 2015 yılında sivil halkın üzerine açılan ateş sonucu 200 kişi yaşamını yitirmiş, beş bin kişi yaralanmıştı. Avrupa Birliği sadece üzüntülerini dile getirmişti.

Mısır’da oynanmak istenen oyunda Müslüman Kardeşler Hareketi’ni yer altına çekmenin olduğuna inanıyorum. Çok güçlü olan hareketin silaha sarılması halinde Mısır’ın kısa vadede asla huzur yüzü bulamayacağı gerçeğini kabul etmeliyiz. Emperyal güçler hep bunu arzulamaktadır.

Evet, küresel güçler her yerde halkları birbirine boğazlatmanın hesaplarını yapıyorlar. Ortadoğu’da hiçbir devletin güçlenmesi işlerine gelmiyor. İç çelişkileri kullanarak gerilim ortamları yaratılıyor. Mısır’ı da böyle okumak gerekir.

**

**

Çağdaş Firavun’un zulmüne seyirci Müslüman devletçikler hepimizin malumudur.

Sayısız Arap devletçikleri var. Mısır’daki idamları kınayan ve Sisi’ye açıkça tavır alan devlet gördünüz mü?

Halkı Müslüman ülkelerin kimlerle, hangi emperyalist güçlerle işbirliği içerisinde olduklarını akıl sahipleri biliyor.

Apoletli ve postallı general, kurduğu cunta rejimiyle yirmi birinci yüzyılın Firavunu olmaya çalışırken, batı dünyasının iki yüzlü politikası da kendini iyice gösteriyor.

İnsan haklarından, barıştan, demokrasiden, halkın özgür iradesine saygıdan yana olan herkesin Mısır’daki katliamı kınaması ve askeri cuntayı mahkum etmesi gerekirken, dünya seyrediyor.

General Sisi ve ekibinin uluslararası ceza mahkemelerinde ve Lahey Adelet Divanı’nda yargılanmaları gerekiyor.

İnsanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmayacağına inanıyorum.

Er veya geç General Sisi ve ekibi devrilecek, işledikleri suçlardan yargılanacaklardır.

Mısır’da amaçlanan iç savaş inşallah yaşanmayacaktır.

Sonuç olarak Mısır’daki zalim cuntacı rejimi ve 21. Yüzyılın Firavununu tel’in ediyor, yeryüzünün tüm coğrafya parçalarında zulmeden tüm zalimleri, siyasi idamlar gerçekleştiren tağutları nefretle kınıyorum.

Firavunlar hep olacaktır. Ancak Fir’avnler vardır diye hakkı haykırmaktan vazgeçmemeliyiz diyorum.