Bir Mayıs Dünya emekçi sınıfının kendisine direniş sembolü olarak kabul edip bayramlaştırdığı gündür. Mücadele süreci 1856 yılında Avustralyalı işçilerden ortaya çıktı. Avustralyalı işçiler 8 saatlik işgünü için toplantılar, eğlenceler ve gösteriler düzenlediler.

 

1866 yılında Uluslararası İşçi Birliği (I. Enternasyonal) dünya işçilerine 8 saatlik işgünü için mücadele çağrısı yaptı. 1886 yılının 1 Mayısında Amerikanın her yerinde işçiler grevler, mitingler ve eylemler düzenlediler. 8 saatlik işgünü talebinde bulundular. Chicago’da 200 bin işçi iş bıraktı. 8 saatlik işgünü için birleştiler. Burjuvazi gösteriyi bomba atarak sabote etmeye çalıştı. Ardından 4 işçi önderini idam etti. Binlerce işçiyi işten attı, yüzlercesini kara listelere aldı. Emekçiler bu tarihten sonra öldürülenlerin anısına 1 Mayısı her yıl emekçi direnişinin bayramı olarak kutlamaya başladılar. Bu kutlamalar çerçevesinde ülkemizde de 1 Mayıs 1977 yılında İstanbul Taksim meydanında yapılan miting’te olaylar çıkmış ve bir çok insanımız hayatını kaybetmiştir. O günden beri de İşçilerin Taksim meydanında miting düzenlemelerine izin verilmiyor, korsan gösteriler yapılıyor ve yine insanlarımız maalesef hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar.

 

   İşte tam bu noktada dünyadaki değişim ve dönüşüm rüzgârlarının ve demokrasinin de etkisi ile herkesin zihniyetini değiştirmesi gerektiğine inanıyoruz. Toplumsal duyarlılığın hat safhaya geldiği yine eskilerde olduğu gibi sınıf çatışmalarının yaratılmak istenip ülkenin kargaşa ortamına sürüklendiği bir zamanda gerek Emek cephesinin gerekse Hükümet cephesinin olayı soğukkanlılıkla değerlendirmesinde büyük yararlar görmekteyiz. 1 Mayısı ve gelişim sürecini 1886 tarihinden beri izlemekte olan devletler dünyanın birçok yerinde bu günü emekçi bayramı olarak ilan edip kutlanmasına katkı sunmuşlardır. Bizim bu ülkelerden hiçbir eksiğimizin bulunmadığına inananlardanız.

 

   Son günlerde ülke gündemine 1 Mayısın öneminden ve anlamından ziyade kutlanma yeri bir çatışma ve güç meselesi gibi  gündeme oturtulmuş bulunulmaktadır.Bu mantığın doğru bur mantık olmadığı kanaatindeyiz. Bizim için önemli olan bir mayısın emekçi kesim açısından anlam ve önemidir. Mücadele tarzıdır. Mücadele stilidir. Kutlanma alanının Taksim Meydanı veya başka bir alan olması o kadar da önemli bir tartışma konusuna dönüştürülmemesi gerekirdi. Ancak 1 Mayıs 1977 yılından beri süregelen anlamsız bir yasaklama kararının da artık kaldırılması gerektiği gün gibi ortadadır. Sayın Başbakanın bu konu ile ilgili emek cephesinin temsilcileri ile görüşmelerini çok önemli ve anlamlı bulduğumuzu ifade etmemiz gerekmektedir. Ancak Sayın Başbakandan beklenti artık Taksimi emekçi sınıfına da açmasıdır. Bunun kaçınılmaz olduğunu herkes görmelidir.

 

—Maçlardan sonra Taksim gösteri için serbest

 

— Popçunun taksimde konser vermesi serbest

 

-  Birilerinin bilmem ne mitingi düzenlemesi serbest ise eğer; emekçilerin de bu alanı kullanmaları serbest olmalıdır.Bu ülkenin her karış alanını kullanma hakkı en başta bu ülkeyi emekleri ile ayakta tutan emekçilerin hakkı olmalıdır diye düşünüyoruz.Kimse kimseye daha çok ülke sevgisi edebiyatı yapmasın.Sayın Bahçeli bile Taksim olabilir ama daha sonraki yıllara bırakılsın diyor.Yani kendileri bile artık yapılanları örtülü olsa bile yanlış bulduğunu hatırlatmak istiyor gelen görün ki hükümet gözleri kapalı yasakta direnmeye çalışıyor.

 

Bir mayıs alanlarda hak ettiği şekilde bayram havasında kutlanmalıdır. Bunu Hükümet de, Emekçiler de, polisler de göz önünde bulundurmalıdır. Güç kullanımı yanlış olur yarardan çok zarar verir. Bırakın bu ülkede insanlar istedikleri gibi bir gün geçirsinler göreceksiniz ki kıyamet kopmayacak. Kansız kavgasız bir 1 Mayıs geçirmemiz dileği ile Grup yorumun dizeleri ile 1 Mayıs emekçiler bayramını kutluyoruz.

 

Bir Mayıs - Grup Yorum

 

Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır

 

Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez

 

Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde

 

1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı

 

 

Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

 

Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından

 

Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından

 

Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir

 

1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı

 

 

Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

 

Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor

 

Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor

 

Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor

 

Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider

 

Devrimin şanlı yolunda kül gibi savrulur gider