Bu bayram eğitim üzerine ve aslını kaybetmişlere ithafen bir yazı yazmak istedim.

Bayramlarda bayramla ilgili yazılar yazılır ya, eğer ki bu yazdıklarım kala alınırsa inanın en kaliteli bayram şekerinden de daha tatlı bir kazanımımız olacaktır.

Şimdi eğitime gelelim.

Bir zamanlar Batman’da kızlar okutulmazdı, en fazla ilkokul, yani 5. seneden sonra okul hayatı biterdi. Aranızda yaşı 50 ve üzeri olan anneler en fazla 5 sene okul okumuşlardır.

Hep üzülürdük, niye kızları okutmuyorlar diye ama okutulmazdı işte.

Mahallede bir adamın kızları hemşire olmuştu diye adama neredeyse selamı keseceklerdi ya, şimdi millet hemşire olsun diye daha lisedeyken on binlerce lira harcıyor.

Yabancı dil kursu da gâvurcadır diye kızılırdı, şimdi özel okullara sırf dil için gönderiliyor

Taekwon-do, Kung-fu sporunu yapanlara psikopat, kavgacı gözüyle bakılıyordu, şimdi üstüne para veriyorlar da maalesef çocuklar pek oralı olmuyor. Bu gün dövüş sporları yapan salonlara gidin de bakın, adamlar sinek avlıyor. Çocuklar daha çok bilgisayar ve tabletle oynuyor.

Okutulmaması bir zamanların genç kızlarını acıtıyordu, okumak istiyorlardı, ekonomik özgürlüklerini kazanmak, dünyadan haberdar olmak, gazete okuru olmak istiyorlardı, ama dönemin ruhu buna izin vermiyordu.

Kayıp gittiler.

Efendim gelelim sadede

Artık kızlarımız maşallah okuyor. Siirt Sosyoloji öğrencisi olarak şunu ifade edebilirim ki 50 kişilik sınıfın 40’ı kız öğrenci.

Batman Üniversitesinde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü kız öğrenci sayısı erkek öğrenci sayından fazla.

Artık kızlarımız okuyor ama bazılarında bu ters etki mi yapmış nedir? Anlayamadım.

Kız bu memleketten. Artık Batman, Siirt fark etmeyecek zira 100 kilometrelik mesafede yaşıyoruz hepimiz.

Bu kişi esmer teni, kalın kaşı, sert bakışı, sesindeki gizleyemediği sert ünsüz vuruşları ile tezat bir giyim tarzı, söylem şekli bizi üzdü. Kullandığı kelimeler aynen şunlar;

“Canım ben Ankara’da yaşayan biri olarak ama aslen buralıyım da köyüme hayatımda 5 kez bile gitmedim de ay canım nasıl desem bilemiyorum ama bu memleketin kültürü yok. Ankara’da yaşıyorum ve arada bir buraya geliyorum, malum eş dost burada. Ama buranın bir kültürü maalesef yok.”

Ya Rabbil Âlemin, ne işlerle uğraşıyoruz.

Biz kızlarımız okusun, ayakları üzerinde dursun, erkek egemen feodal bakış yerine eşit canlar olalım diyoruz, dünkü çocuk, doğup büyüdüğü memleketini beğenmiyor.

Dayanamadım, bir İletişimci olarak topa tuttum:

Batman ve çevresinin tıpkı Osmanlı İmparatorluğu gibi çok dilli ve çok dinli bir yapıya sahip olduğunu (Kürtçe, Türkçe, Arapça, Süryanice, Ermenice, Zazaca- Müslüman, Hıristiyan, Ezidi…)

Batman’ın etnik yapısının mozaikler gibi farklılıklardan meydana geldiğini (Kürt, Türk, Arap…)

Batman yemek kültürünün birçok medeniyetin ürünü olduğunu (Osmanlı, Sümer, Hitit, Asur, Pers, Roma….)

Anlattım da, anlattım. Vurdum da vurdum.

Tabii yüksek bir gelir düzeyine kavuşmanın ama henüz aidiyetinin hissedilmediği farklı konsepte sahip bir burjuva ortamının sancılarıydı sanırım onda ki bu memleket nefreti.

Hâlbuki otantikliğini koruyarak da pekâlâ o çevrelerde kendine yer edinebilirdi.

Nitekim Batmanlı olup da kendini, aslını, şivesini, rengini, kokusunu inkâr etmeyen ve hatta eserlerine memleketinin renklerini özellikle dokuyan insanlarımız, sanatçılarımız da mevcut

O yüzden de diyorum ki Allah rızası için analar, bacılar okuyunuz.

İslam’ın ilk emri oku zaten. Ama okurken de ananızdan, babanızdan, memleketinizden utanmayın.

Aslını inkâr eden asılsız olur.

Bu bayram bize en güzel hediyeniz okumanız, üniversiteli olmanız ve dönüp Batman’a bakarken de yahut Siirt, Mardin, Diyarbakır hâsılı neresi olursa olsun, gurur duymanız.

Nice Bayramlara hep beraber inşallah…..