**1969-77 Yılları arasında Batman Belediye Başkanlığı yapan merhum Mustafa Ramanlı’nın kardeşi 73 yaşındaki Suat Ramanlı, ağabeyinin yıllar öncesinde Batman’ın altyapısını düzenlediğini söyledi ve ekledi: “O’ndan sonra gelen başkanlar şehri süsledi.”

**1974 Yılında ABD’ye giden dönemin Belediye Başkanı merhum Mustafa Ramanlı’nın bugünkü Turgut Özal Bulvarının temelini attığını ifade eden Suat Ramanlı: “Ağabeyim öngörülüydü. Şehrin bugünlere geleceğini tahmin etmişti. 1974’te ABD gezisi sırasında gördüğü ABD’li Müslüman boksör Muhammed Ali Clay o’nu şehrine davet edince orada gördüğü bulvarı Batman’a yansıttı” dedi.

“TURGUT ÖZAL BULVARI
AĞABEYİMİN ESERİ”
1955 Yılında Batman, belediyeliğe kavuştuğunda ilk belediye başkanlığını babası merhum Sait Ramanlı, ardından ağabeyi merhum Mustafa Ramanlı’nın da 1969-77 yılları arasında başkanlık yaptığını belirten 73 yaşındaki Suat Ramanlı, aradan geçen 46 yıl sonra petrol şehrinin kalbi konumundaki Turgut Özal bulvarının öyküsünü Batman Çağdaş’a anlattı. Batman’ın 1960-70’li yıllarını değerlendiren Suat Ramanlı: “Şimdilerde şehrin kalbi konumundaki daha önce Diyarbakır caddesi olarak adlandırılan Turgut Özal Bulvarı ağabeyim Mustafa Ramanlı’nın eseridir. O, bu projeyi ABD’de gördüğü Müslüman boksör Muhammed Ali Clay’ın ili’nde gören ağabeyim bu bulvarı korumak için çok mücadele etti” dedi.

“BABAM, BATMAN’IN İLK
BELEDİYE BAŞKANIYDI”
1965 Yılında belediyeliğe kavuşan Batman’da kent merkezi nüfusunun 2.578 olduğuna işaret eden Ramanlı: “Merhum babam Zirai Donatım ve Maden Bakırcılık’ta uzun yıllar görev yaptı. Başkan adaylığında rakibi Necmi Şen’di. Seçimi kazandık. 1960 Yılına kadar babam belediye başkanlığı görevini kısıtlı imkanlarla da olsa sürdürdü. 1960 Darbesinde babam cezaevine girdi. ‘55’liler diye adlandırılan ekipte yer alan ailemiz zorunlu İskan Kanuna tutulduğundan 5 yıl Batman dışında kaldık. Bu süre sarfında Afyonkarahisar ve Tatvan’a yerleştik. 1965 Yılında af yasasının çıkmasıyla birlikte Batman’a döndük. 1969 Yılına kadar başkanlık görevini babam sürdürdü. Daha sonra Mustafa ağabeyimin dönemi başladı. Babam yorulmuştu. Batman’ın ilk kurucu belediye başkanlığını yaptığı için merhum babam artık başkanlığı büyük ağabeyime bırakmıştı” diye konuştu.

“AĞABEYİM MAKAM ARACINI KULLANMAZDI”
1969 Yılında merhum ağabeyi Mustafa Ramanlı’nın Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra hiçbir davayı almadan başkanlık görevine başladığını da ifade eden Suat Ramanlı şöyle devam etti: “Ağabeyim sosyal ilişkileri önemserdi. Vatandaşla iç içe olmaktan keyif alırdı. Makam aracı da kullanmazdı. Belediye’de o zamanlar bir ya da iki araç vardı. İmkanlar çok kısıtlıydı. O zamanlar Mobil şirket müdürü ile ağabeyimin ilişkileri çok iyiydi. Ford marka bir pikabı 1 TL karşılığında belediyeye hibe olarak bağışladılar. O pikap aynı zamanda Belediye Başkanının makam aracıydı.”

“TPAO KAPILARINI KAPATINCA…”
Site Mahallesi’nin bulunduğu TPAO tesislerinde yüzme havuzu, dinlenme tesisi ile konaklama mekanlarının 70’li yıllarının başında ilçe sakinlerine kapatılınca ağabeyi Mustafa Ramanlı’nın aldığı bazı önlemleri de şöyle anlatıyor Suat Ramanlı: “45 Yıl öncesinde Batman küçük bir ilçeydi. Fakat gelişiyordu. TPAO’nun imkanları fazlaydı, ilçe sakinleri haklı olarak TPAO tesislerinden yararlanmak istiyordu. TPAO’nun eski yöneticileri kapıları halka kapatınca gerginlik yaşanmıştı. Ağabeyim de o dönemin yöneticilerine ‘Siz de kent merkezine inemezsiniz’ diye çıkışmıştı. Sonradan TPAO, Esentepe’de Belediye ile birlikte yüzme havuzu yaptı. Atatürk parkının yapımına katkı sundu. İlçe merkezinde belediyenin peş peşe yüzme havuzu, su deposu, otogar ve eğlence merkezi gibi peş peşe projeler hayata geçirilince vatandaşlar da TPAO’nun tesislerini sınırlı olarak kullanmaya başladı” dedi.

“74’TE ABD’DE GÖRDÜĞÜ
BULVARIN AYNISINI YAPTIRDI”
1974 Yılında Türkiye’den ABD’ye, Doğu ve Güneydoğu bölgesinden giden 26 belediye başkanının gezisinin ağabeyi Mustafa Ramanlı sayesinde gerçekleştiğini de hatırlatan Suat Ramanlı, şöyle devam etti: “O zamanlar ağabeyimin bir davası vardı. 49’lular arasındaydı diye merhum ağabeyime havalimanında ‘gidemezsin’ denilmişti. Valizi geçmişti, o geçememişti. Sonradan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in devreye girmesiyle ikinci uçakta ağabeyim de ABD’ye gitti. ABD’li Müslüman boksör Muhammed Ali Clay ile Washington’da otelde buluştu. O’nun daveti üzerine gittiği Kentucky şehrinde gördüğü geniş bulvardan etkilenen ağabeyim o projenin aynısını daha önce Diyarbakır caddesi olarak bilinen şimdi ki Turgut Özal bulvarına yansıttı. Bulvarın böyle geniş tutulması merhum ağabeyimin eseridir. Mustafa ağabeyim bir gün İluh deresinde sel sularının taşmasıyla çevredeki evler su altında kalıyor, bir kadın dere içinde elinde kürek bulunan başkanın olduğunu bilmeden verip, veriştiriyor, ‘Reis evinde uzanıyor, biz su içindeyiz’ deyince ağabeyim dayanamayıp, ‘O dediğin reis benim’ diye yanıt verince kadın özür diliyor.”

“KUMA FİLMİNDE SANATÇILARI
1 AY KONUK ETTİK”
1974 Yılında Kuma filminin çekiminin Hasankeyf ve çevresinde yapıldığını da belirten Suat Ramanlı: “Bir ay süreyle TPAO tesisleri ve Batman’a konuk olan Atıf Yılmaz, Hakan Balamir, Fatma Girik ve diğer sanatçılar, gelenek ve göreneklerimize olan hayranlıklarını anlatırlardı. Güneydoğu’nun en iyi kültür ve geleneklerinin yöremizde yaşandığını bizzat o sanatçılar söylerdi. Belki de en ucuz film burada yapıldı. Her gün onlara kuzu, koyun keserdik. Sonradan İstanbul’da ziyaret ettiğim gerek Fatma Girik ve diğer sanatçılar, Batman’da gördükleri ilgiyi öve öve bitiremezlerdi. 44 Kişilik ekibi hem köyde hem Batman’da ağırlardık. Eski günlere özlem duymamak elde değil. O zaman gazetecilerden sadece Haluk Yargıcı, Nazım Sökmen, Hüsamettin Karanfil ve Haşim Önal vardı. Aynı zamanda Haşim Önal, belediye katibiydi. Aramızda olmayan bu güzel insanları rahmetle anıyorum” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim