<br /> <p style="margin-bottom: 0.35cm"><font face="Times, serif"><font size="4"><br /> **Özgür Eğitim Sen İl Temsilcisi Mustafa Sevinçer, 17 Aralık’taki operasyonun devam etmesinin gerektiğini belirterek; “Operasyonun içeriği ve buna bağlı olarak yapılan ve yapılacak olan hukuki sürecin işin ucu kime dokunursa dokunsun sonuna kadar götürülmesi gerektiği düşünüyoruz” dedi. <br /> “HÜKÜMETİN YANLIŞLARI ELEŞTİRİLMELİ AMA…”<br /> Kısa adı Özgür Eğitim Sen olan Özgür Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası İl Temsilcisi Mustafa Sevinçer, 17 Aralık’taki operasyonu da değerlendirdiği basın açıklamasında hükümetin yanlışlarının da eleştirilmesinin gerektiğini ifade etti. Sevinçer, şöyle konuştu; “Yapılan operasyonun gerçekten de sadece yolsuzluk yapan birilerini hukuk karşısına çıkarmak olduğuna inanmıyoruz. Operasyonun başlaması,işleyişi ve operasyonu savunan çevrelerin kimlikleri, kamuoyunun geniş bir kesiminde bu kanıyı oluşturmuştur. Kamuoyunda cemaat,Hükümet tarafından ise “paralel devlet” olarak tanımlanan yapının hararetle savunduğu bu operasyonun seçimle iş başına gelmiş meşru iktidarı al aşağı etmeye yönelik bir sürecin başlangıcı olduğu gün geçtikçe daha net ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda seçimle iktidara gelmiş bir hükümetin demokratik ülkelerde iktidardan uzaklaştırılmasının ancak seçim yoluyla olabileceğini, bunun dışında müracaat edilecek yol ve yöntemlerin gayr-ı meşru olacağına inanıyoruz. AK Parti hükümetinin yaptığı ve yapacağı yanlışlar elbette eleştirilecek bunlar karşısında muhalefet yapılacaktır.”<br /> “KOMPLO SALDIRISI VAR”<br /> Özgür Eğitim Sen İl Temsilcisi Mustafa Sevinçer, şöyle devam etti; “Bazı güçlerin polisteki ve yargıdaki veya medyadaki gücünü harekete geçirerek hükümeti kendi taleplerini yerine getirmeye zorlaması gayr-ı hukukidir. Söz konusu operasyonun bir yıldan fazla bir süreyi geçen bir hazırlık süreci olmasına rağmen başlatılmayıp, bekletilmesi ve Hükümetin hazırladığı dershanelerin kapatılmasını öngören kanun tasarının akabinde düğmeye basılarak başlatılması bunun açık göstergesidir. İlkeli duruşumuzdan hiçbir zaman taviz vermeyerek,kime fayda sağlayıp sağlamadığına bakmaksızın haktan ve hukuktan yana tavrımızı koymak bizim için varlığımızın bir zorunluluğudur. Bu anlamda yolsuzluk rüşvet, iltimas gibi bir toplumu ifsada boğan fiilerin kim tarafından işlenirse işlensin cezalandırılması gerektiğini ifade ediyor; beri taraftan yine kim olursa olsun ve kime karşı olursa olsun bazı güç odaklarının meşru iktidara karşı komplolarla saldırmasını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz.”</font></font></p>