*“O’nun namını bilirdik. Aybaşlarında yolumuzu kestiğinde ‘Siz, bugün maaş aldınız cebinizdeki paraları çıkarıp birlikte köylere dağıtalım’ diyordu. Koçero o dönemlerde örnek bir davranışta bulunuyordu. Sonradan o’nun adil bir eşkiya olduğuna kanaat getirmiştik...”


O HAKSIZLIĞA KARŞIYDI
Garzan’da uzun süre petrol mühendisliği yapan eski Bakanlardan Esat Kıratlıoğlu, Garzan kampı yolunda aralıklarla karşılaştığı Koçero’yu anlatıyor;

“Garzan dağında yeni petrol bulunmuştu. Garzan ile Batman arasında o tarihlerde mekik dokuyordum. Gündüzümüz Garzan, gecemiz ise Batman’da geçiyordu. Bir gün Garzan’a doğru petrol mühendisleri arkadaşlarımızla yola çıkmıştık. Kampa yaklaştığımızda önümüzü kesen isim Koçero’ydu. O insaflı ve adil bir eşkiyaydı. Kimseye haksızlık yapmaz, haklının yanında olurdu. O’nun namını bilirdik. Ay başları gelince şimdi ki gibi paramızı bankalara yatırmazdık. Cebimizde olurdu. Koçero uyarıyordu; ‘Petrol mühendislerisiniz. Siz de para olmaz da kimde olur?’ dedikten sonra paraları cebimizden çıkarırdık. O da yoldan geçen köylüleri çağırıp dağıtırdı paraları. O paraları bizden aldığı için asla Koçero’ya kızmazdık. Çünkü zenginden alıp fakire verirdi...”

“HALK, KOÇERO’YU SEVİYORDU”
Bölgenin bilge isimlerinden Reşat Nasıroğlu da Koçero’yu farklı bir bakışla özetliyor; “Koçero ve arkadaşları o dönem Raman dağında odun toplayıp şimdiki Mozgelan (Demirlipınar) köyüne getirip satıyordu. Koçero, bazı olaylara karışınca uzun süre mahkum kaldı. Her ne kadar Koçero ‘eşkiya’ olduysa da yöre halkından ciddi destek görüyordu. Halk, o’nu çok seviyordu. Koçero evini Suriye’ye götürdü. Bazen Suriye bazen de bölgemizde olurdu. Koçero beyefendi biriydi. Garzan kampında öldürülmüştü. Koçero’nun kendine göre kuralı vardı ve yanlış yapanı affetmezdi. Okur-yazar, insaflı ve namuslu biriydi. Bizden birkaç yaş büyüktü. O hiç bir zaman yatmazdı. Bir saat uykuyla idare ederdi. Bazen köyümüze geldiğinde Koçero’yla sohbet ettiğimiz günlerimiz de olurdu.”

Editör: TE Bilişim