**Pandemi sürecinde eğitim ve özel eğitim kurumlarının sorunlarının konuşulduğu Çağdaş Web TV’nin yayını büyük ilgi gördü. Alanında uzman isimler yüz yüze eğitimin daha da gecikmeden başlaması gerektiğine dikkat çekerek; “Öğrencilerin en önemli çağları kayboluyor. Ülkemizde vaka sayıları iyi noktalara geldi. Eğitimde artık topyekün bir anlayışla duruma yaklaşılmamalı. Her şeyin telafisi olabilir ama geçen yaşların olmaz” dediler.

ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİ KONUŞTU
Batman Çağdaş Web TV, gündeme dair yayınlarla kentin nabzını tutuyor. Editörümüz Barış Arslan’ın hazırladığı ‘Pandemi gölgesinde eğitim ve Özel Eğitim Kurumlarının Sorunları’ program ilgi gördü. Final Eğitim Kurumlarından Ramazan Bozkurt, Sınav Eğitim Kurumlarından Muharrem Acar, TED Batman Kolejinden M. Şirin Orun ve Rüzgar Kolejinden Cuma Dişikırık’ın katıldığı programı üç farklı platformdan yaklaşık 45 Bin kişi izledi. Uzaktan eğitimin öğrenciler üzerindeki etkisi ve sektörel sorunların çok yönlü konuşulduğu program üç saat sürdü.

BOZKURT: “DÜNYANIN YARISINDA OKULLAR AÇIK”
Programda konuşan Final Eğitim Kurumları Bölge Temsilcisi Ramazan Bozkurt; “Dünya savaşları dahil olmak üzere tüm coğrafyaların bu kadar ağır etkilendiği, insanların bu kadar evlerine kilitlendiği, ekonominin bu kadar ağır etkilendiği bu süreci insanoğlu yaşamamıştır. Bu açıdan duruma çok vasat bakmıyoruz. Sadece kendi pencerecimizden de bakmıyoruz. İstatistiksel de baktığımızda son olarak UNESCO’nun araştırması 31 Ağustos-25 Ocak arasında bildirge yayınlıyor. Dünyadaki 210 ülkenin 99’unda okulların tamamen açık olduğunu beyan ediyor. 48 ülkede de kısmen açık olduğunu raporlamış, 32 ülkede ara tatilde olduğunu söylemiş ve 31 ülkede de okulların kapatıldığını söylüyor. Düşünün dünyanın yarısında okullar açık. Okulların açık olduğu bazı olan ülkelerde yüksek vaka sayılarına rağmen yüz yüze eğitime devam edilmiş. Eğitimden bir türlü vazgeçmediler. Diğer ülkelere göre eğitim alanında daha dik durmadık gibi. Konu sadece Milli Eğitim Bakanımız ile ilgili değil. Olayın temelinde Bilim Kurulu var. Bu nedenle sayın Bakanında eli kolu da bağlanıyor. Bilim Kurulunun kararlarını benimsemeliyiz ama sadece sağlıkçılar oluşan bir bilim kurulu olmamalı. Geçmiş yıllarda eğitimin kaliteli verilmemesinin acısını görmedik mi? Bugünün acısını da yarın yaşayacağız. Özverili kararlar alınmalı” dedi.

ORUN: “HERKES TAŞIN ALTINA ELİNİ BIRAKMALI”
Programın katılımcılarından TED Batman Koleji Yönetim Kurulu Başkanı M.Şirin Orun ise şunları söyledi; “Bakanlık kendine göre iyi bir yol izlemiş olabilir ama bize göre durum böyle değil. Okullar ilk günden beri kademi bir şekilde açık tutulmalıydı. Bilim Kurulunun kararları dinlenmek zorunda kalıyor. Acaba Bilim Kurulu üyelerinin çocukları evde oturuyorlar mı? 15 Şubat itibariyle okulların tümü kademeli şekilde açık tutulması gerekiyordu. Öğrenciler bir şekilde okullara getirilebilmeliydi. EBA TV ve diğer platformlara her öğrenci ulaşamıyor. Birçok ailenin internet bağlantısı yok. Tabi ki sağlığı ön planda tutma kaydı ile okulların kademeli şekilde açılmalı. Eğitim sendikaları da bu süreçte sessiz. Bu süreç nereye kadar gidecek. Kimse elini taşın altına koymuyor. Ufak bir risk alırsak bile bu işi çözeriz. Bilim Kurulu aynı cesarette değil. Bu işte sayın Selçuk Pehlivanoğlu da büyük çaba verdi. Batmanımızda vaka olarak neredeyse sıfır noktasındayız. Neden Batman’da okullar açılmasın. Vaka sayısı artıyorsa yine kapatılabilir. Ancak her yer açıkken okullar neden kapalı? Bu süreç daha da üzerse telafi olmaz. Nesiller arasında büyük bir eğitim sorunu olacak. Ne yazık ki eğitim sendikaları da bu süreçte sessiz kaldı.”

ACAR: “GİDEN BİR YAŞIN TELAFİSİ YOK”
Geniş bir izleyici topluluğu tarafından izlenen programda konuşan Batman Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Acar ise şöyle konuştu: “Toplumların geçmişine baktığımızda büyük felaketler yaşanmış. Dünyayı kapsayan bir musibet hiç yaşanmadı. Dünya savaşlarında bile hayat hiçbir zaman böyle durmadı. Dolaysıyla biz Bakanlığın kararlarını değerlendirdiğimizde bu etkenlere de bakıyoruz. Fakat bu süreç sadece Bakanlığın yönettiği bir süreç değil. Bakan bey her zaman öğrencileri okullarla buluşturma dileğini dile getirdi. Fakat Bilim Kurulunun kararları belirleyici oldu. Sonuçlara bakmak lazım. Bu çocukların nasıl geliştiğine bakmalıyız. Geçen yıl ilkokul birinci sınıfa başlayan çocukların çoğu okuma ve yazmayı öğrenemeden okulların dışında kaldı. Eğitim-öğretimle hiç buluşmayan öğrenciler oldu. Eğitimde ciddi bir aksama var. Çocuklarda davranış değişiklikleri var. Birçok şeyin telafisi mümkün, ekonomide zarar edersiniz ama sonra kazanırsınız, iş hayatında kaybedersiniz yine kazanırsınız, bazı işler kapanır tekrar açılır ama giden bir yaşın telafisi yok. Öğrencinin en hızlı öğrendiği dönem anaokul ve ilkokul çağlarıdır. Şimdi bu çağlar gidiyor. Dolayısıyla bir an önce okulların açılması gerekiyor. Süreç daha iyi yönetilmeli diye düşünüyoruz. Topyekün bir bakışla bu sorunu çözmek mümkün değil. Yerinde var olan koşulları değerlendirerek pozitif bir yaklaşımla süreç değerlendirilmeli. Dünya Sağlık Örgütü de ısrarla dile getiriyor bu durumun pandemiden daha tehlikeli olduğunu belirtiyor. Okulları kapatmak çok kolay bir çözüm. Peki bunun telafisi üniversite öğrencisi olsun diğer kademeler olsun bunun telafisi imkansız. Üniversiteye gitmeyen, okula gitmeyen kademe fark etmeksizin kaçı evde kalıyor? HES koduyla otele AVM’ye giremiyor muyuz? Okula neden giremiyoruz? Okullar sokaktan güvenli görüşleri hakim ama karar süreci uygulanmıyor.”

DİŞİKIRIK: “KARARLAR İL YÖNETİCİLERİNE BIRAKILMALIYDI”
Programın bir başka katılımcısı Rüzgar Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Cuma Dişikırık ise gerekli risklerin alınması gerektiğini belirtti. Dişikırık; “Bence paydaşlar gerekli sorumluluğu almıyor. Eğitimin yüz yüze başlaması için kimin sorumluluğu varsa taşın altına elini bırakmalıdır. Maalesef ülkemiz pandemi nedeniyle okulların kapalı olduğu bir kısım ülkelerden biri. Cumhurbaşkanımız da Milli Eğitim Bakanımız da bence okulların bir an önce açılmasını istiyor. Ancak ilgili paydaşların daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Hükümete gerekli destek verilmelidir. Gerçekten bir kuşak kayboluyor. Birçok veliliden duyuyoruz, birçok ikinci sınıf öğrenci okuma-yazma bilmiyor. İlerideki hayatta bu çocuklar büyük sıkıntılar yaşayacak. Pandemi dünyayı etkiliyor tabi, il’den ile bölgeden bölgeye farklılıklar gösteriyor. Bu karar il yetkililerine bırakılmalıydı. Ülkemizden az gelişmiş ülkeler bile eğitim-öğretime başladılar ama maalesef biz bunu başaramadık. Bazen düşünüyorum acaba bu pandemi 3-5 yıl daha sürerse biz eğitim yapmayacak mıyız? Birçok otorite 2-3 yıl içinde bu virüsün toplumla bağdaşacağını söylüyor. Yeterli düzeyde inisiyatif alınmıyor kanaatimce. Büyük kayıplar yaşanıyor. Bunlara seyirci kalmamamız gerekiyor. Bizler de görevi başında hayatını kaybeden sağlıkçılardan örnek almalıyız. Bize de virüs bulaşabilir. Kendi işimizi yaparken biz de hakkın rahmetine kavuşabiliriz, sağlıkçılardan bir ayrıcalığımız yok. Biz de görev şehidi olabiliriz. Cesaretle yüz yüze eğitime başlamalıyız.” (Barış Arslan)

Editör: TE Bilişim