Ramazan Pilatin

Yıllar önce aracımla yaptığım yolculuğu aklıma getirdi Hasankeyf yolunun genişletilerek, asfaltlanması sırasında kullanılan ceviz büyüklüğündeki mıcır taşları. 
*
Deneyimimin ilki 1993 yılında yapılanıydı. İzmir'e olan yolculuğum sırasında yaşadıklarım ile başlayacağım. Antalya yolunun virajlı yollarına takılmadan geçmemek için Karaman istikametini tercih etmiştim. Aracın 100 kilometre civarındaki sürati ile yeni asfaltlanmış bir yola girdiğim an aracın kontrolünü kaybetmeye başladım. İlk deneyimim olan bu olayın yola serpilmiş mıcır  taşlarından kaynaklandığını anlamıştım. Öncelikle gaz pedalından ayağımı yavaşça çekerek, arabanın toparlanmasını sağladım. Ani frenin doğru karar olmayacağını sohbetinde bulunduğum eski ve deneyimli şoförlerden dinlediğim için biliyordum. 
*
Aracın dengesini sağladıktan sonra frene basarak aracı durdurdum. Araçta inerek mıcırdan döküldüğü noktaya gittim. Hiç bir uyarı tabelası yoktu. Söylenerek aracıma binip yoluma devam ettim.
*
İkinci deneyimim ise Bismil üzeri yapılan yeni Diyarbakır yolunda yaşadığım deneyimimdi. Geniş ve tek şeritli yolda mıcır taşlama işlemi başlatılmıştı. Koca köyü yakınlarında yol şeridinin en sağından azami sürat ile ilerlerken, karşıdan sürat'le gelen bir aracın tekerinden fırlayan bir taş ile camımın mozaik parçaları gibi dağıldığını gördüm. Fren yaparak camın, görmemi engellemesini önlemek için kırılan cam parçaların bulunduğu yerden dağıtarak yolun kenarına attım. Diyarbakır'a o vaziyette yolculuk yapamayacağım için bulunduğum noktadan geri dönüş alarak, Batman’a gelmiştim.
*
Başımdan geçen bu deneyim benzerleri bir çok kişinin kaza yapmasına neden olabiliyor. Bu kazaların çoğu mal ve can kaybı ile sonuçlanabiliyor. 
*
Dünyada bu tür uygulamalar artık yapılmıyor. Yapılsa bile mıcır taşları dökülen alanlarda asfaltla birleşmeyen parçaları çelik telli süpürge takılmış araçlar ile sürekli yolun dışına atılıyor. 
*
Yetkililerin dikkatine.
*
Bölge hastanesinin kapasitesi şehrimizin, çevre il ve ilçelerden gelen hastaların ihtiyacını karşılamıyor. Bayram sonrasında bir sorunum nedeniyle gittiğim hastanede yaşadıklarım neler oluyor tekrar kuyrukların, sıraların olduğu olduğu dönemleri mi yaşıyoruz dememe sebep oldu. Kan alma sırasında üçlü gruplar halinde sıralarda bekleyenlerin sıcaklığın etkisi ile bunalacak hale gelmeleri, hasta ve yakınlarına yaşatmamak gerekir.
*
Yetkili makamlara ikinci dikkat uyarım; Bölge hastanesinin her geçen gün hastaların artması nedeniyle hizmet kapasitesini aşıyor. Hastane ve personeli bu yükü taşımakta zorlanıyor. Ne zaman 400 yataklı hastane devreye girecek?
*
Batman’da yaşayan bir çok insan çağın vebası olarak bilinen ‘Kanser’ hastalığının sıkıntısını ekonomik ve ağır hastalık şartlarını yaşamak zorunda kalıyor. Batman, bir Tıp fakültesi ve tam kapasiteyle çalışan bir onkoloji hastanesini hak ediyor. 
*
Meclis’teki yetkililer, bu sorun acil. Batman'a gelerek yapacağınız vaatler yerine bunları uygulamaya başlayın. Benim tanıdığım bir çok hasta son bir yıl içinde yaşamını yitirdi. Bu gidişle ölümler devam edecek. 
*
Uçak ile yolculuk yapmadım . Yapmayı da düşünmüyorum. Bir çok insan bu yolculuğu işi veya zorunlu durumları sebebiyle tercih ediyor. Bu vatandaşın en doğal hakkı. 
*
Fakat !
*
Kurumun bazı uygulamalarla Batmanlı yolcuların mağduriyetine sebep oluyor. Diyarbakır-İstanbul seferi 140 lira ile yapılırken, Batman-İstanbul seferi 300 liraya yaptırılıyorsa bu adaletsizliktir. Sefer sayısı az denerek bunlar yapılıyorsa; olay mizahlık'tır. Sefer sayısı artırılamaz mı?
*
Neden Batmanlı yolcunun Diyarbakır'a yönlendirmesi isteniyor. 
*
12 Saatte Meclis’te kanun hükmünde kararname çıkarılıyorsa; neden yaşanan bu sorunların çözümü için ağırdan alınıyor?
*
Beyler sorun çözme yeri oturduğumuz deri koltukların bulunduğu meclistir. Vazifenizi yapın. Vatandaş sorunlarının çözümünü istiyor. 
*
Umarım; bu haberde öncekiler gibi beklemeye alınmaz...

Editör: TE Bilişim